• 89
    maraton tribününden biletimi aldığım ve stat önüne 1 saat önce gelmeme rağmen zar zor içeri girdiğim maçtır. öncelikle izmir atatürk stadyumundan bahsetmek istiyorum ki bundan sonra bu yeri (stat mı desem bilemedim) kullanacak olan renktaşlarımız eziyet çekmesin. maraton tribünü için ayrılan bölüm toplam 3 kapı. toplam polis sayısı ise 1.kuyruğa girmeniz bile sizin için büyük bir tehlike, izdiham son seviyede. 1 saat boyunca ayakta dikilmemizin sonunda (o arada da bir çok şey yaşandı tabi, sürekli birbirlerini ittirenler, küfürler, kaynak yapanlara su sişesi fırlatanlar, nefes almak dahi zordu) yapıya adım atabildik. bu arada biletlerin alındığı kısımda bir ayak oyunu dönüyordu, görevli kişi sanırsam biletleri tekrardan dışarıya iletiyordu. neyse içeri girdik bir baktık ki açık tribünün sadece kale arkasına yakın bölümlerinde oturacak yer var ki oraya ulaşmak da imkansız. ne yaptık biz de oturduk merdivenlerin üstüne, bol bol ağrı çektik. sonra efendim işte devre arası oldu, babam merdivenlerde oturmaktan rahatsız oldu ve boşalan koltuklardan birine oturdu( sanırım tuvalete gitti sahibi.) sonra geldi işte benim yerim mevzusundan sonra 2 koltuğun birine başta kendisi sonra da 4-5 yaşındaki çocuğunu oturttu. işte benim en sevdiğim duyarlı insan profili. etrafı daha sonra dikkatlice inceledim ki bunun gibi niceleri var. soma maçı diye normal koltuk sayısından 2 katı bilet satılırsa da işte böyle olur. işin komik tarafı kale arkası boştu, 45 tl kale arkası 60 tl maraton olunca herkes 15 tl fazla veririm maratonda izlerim demiş maçı. keşke de kale arkasından alsaydım.
    genel olarak oyun anlayışımız maç esnasında topu ayağımızda tutmak, yerden kısa paslarla çıkmak idi. yer yer gerçekten iyi kontra oynadık. ama 4-2-3-1 düzeninde forvetin etkili olması gerekiyor. burak'tan herhangi bir fayda göremedik. umut daha iyiydi açıkçası. dikkatimi çeken oyuncuların başında iyi olarak veysel, kötü olarak da hamit geldi. olcan da bazen etkili oldu.

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın