9757
http://i.instagram.com/p/rUA6A7nMeC/
http://i.hizliresim.com/V2EQdP.jpg
sen de belki biz de o kadar masum değiliz, sen başka olsaydın ya da biz başka olsaydık, sen gerrard olsaydın ya da biz kop tribünüden olsaydık sen totti olsaydın ya da biz roma taraftarı olsaydık bu hikaye belki başka türlü yazılırdı. başka türlü olurdu her şey ama şimdi sen de biz de o kadar masum değiliz. şöyle bir hikaye anlatılır bu duruma da çok uyuyor galiba, daha fazla yaralamasak birbirimizi en iyisi bu olsa gerek.
eskiden köyün birinde bir yaşlı adam ve oğlu yaşarmış. bu köyün hemen karşısında bir dağ varmış ve bu dağın tam tepesinde için de bir yılan bulunan bir kuyu varmış. ne zaman bu yaşlı adamın başı derde girse bu yılanın yanına gider ve yılan da ona bir altın lira verirmiş. artık yaşlı adam oraya çıkamaz hale gelmiş ve bir gün oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki bak oğlum o dağın tepesinde bir kuyu var oraya git kuyudan bir yılan çıkacak benim oğlum olduğunu söyle ve sana vereceği emaneti al ve bana getir demiş. oğlu da tamam baba deyip koyulmuş yola kuyunun başına gelince yılan çıkmış oğlan anlatmış her şeyi yılan da kuyuya inmiş ve bir altın vererek bunu babana götür demiş oğlan da içinden söyle düşünmüş eğer ben bu yılanı öldürürsem kuyudaki bütün altınları alır ve çok zengin olurum demiş ve yerden aldığı bir taşı yılana fırlatmış. taş yılanın kuyruğuna gelmiş ve can havliyle oğlanı ısırmış derken epey zaman sonra oğlan zehirlenerek ölmüş adam iyileşmiş ve doğru yılanın yanına gitmiş. her şeyden haberi olan adam başlamış yılana anlatmaya, o cahildi demiş ki gel tekrar eskisi gibi dost olalım. yılan şöyle cevap vermiş "yok olmaz bende bu kuyruk acısı sende de bu evlat acısı varken biz artık dost olamayız".
http://i.hizliresim.com/V2EQdP.jpg
sen de belki biz de o kadar masum değiliz, sen başka olsaydın ya da biz başka olsaydık, sen gerrard olsaydın ya da biz kop tribünüden olsaydık sen totti olsaydın ya da biz roma taraftarı olsaydık bu hikaye belki başka türlü yazılırdı. başka türlü olurdu her şey ama şimdi sen de biz de o kadar masum değiliz. şöyle bir hikaye anlatılır bu duruma da çok uyuyor galiba, daha fazla yaralamasak birbirimizi en iyisi bu olsa gerek.
eskiden köyün birinde bir yaşlı adam ve oğlu yaşarmış. bu köyün hemen karşısında bir dağ varmış ve bu dağın tam tepesinde için de bir yılan bulunan bir kuyu varmış. ne zaman bu yaşlı adamın başı derde girse bu yılanın yanına gider ve yılan da ona bir altın lira verirmiş. artık yaşlı adam oraya çıkamaz hale gelmiş ve bir gün oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki bak oğlum o dağın tepesinde bir kuyu var oraya git kuyudan bir yılan çıkacak benim oğlum olduğunu söyle ve sana vereceği emaneti al ve bana getir demiş. oğlu da tamam baba deyip koyulmuş yola kuyunun başına gelince yılan çıkmış oğlan anlatmış her şeyi yılan da kuyuya inmiş ve bir altın vererek bunu babana götür demiş oğlan da içinden söyle düşünmüş eğer ben bu yılanı öldürürsem kuyudaki bütün altınları alır ve çok zengin olurum demiş ve yerden aldığı bir taşı yılana fırlatmış. taş yılanın kuyruğuna gelmiş ve can havliyle oğlanı ısırmış derken epey zaman sonra oğlan zehirlenerek ölmüş adam iyileşmiş ve doğru yılanın yanına gitmiş. her şeyden haberi olan adam başlamış yılana anlatmaya, o cahildi demiş ki gel tekrar eskisi gibi dost olalım. yılan şöyle cevap vermiş "yok olmaz bende bu kuyruk acısı sende de bu evlat acısı varken biz artık dost olamayız".
