2
profil yayınevi tarafından tekrar piyasaya sürülmüş olan kitap.
marcel desailly'nin hayatını anlattığı kaptan (capitaine) kitabında haberdardım ama piyasada bulunmuyordu kitap. geçen gün tesadüf eseri girdiğim kitapçıda rast gelince direk aldım. meğer yeniden basılmış ve piyasaya sürülmüş. kitabın çevirmeni ise ali ece. kendini fransız hisseden gana doğumlu desailly veya diğer adıyla odenkey abbey'in hayat hikayesi bir çırpıda okunuyor. desailly bu kitabı 2002 dünya kupasından önce yayınlıyor. fransa'nın aynı 2014 ispanya milli takımı gibi son avrupa-dünya şampiyonu apoletiyle gelip gol atamadan elendiği turnuvadan önce.
desailly'nin hayat hikayesi özellikle aile ilişkileri oldukça karışık. babası yerine koyduğu ismi kaybetmesi, kendisi gibi futbolcu olan abisini bir trafik kazasında kaybetmesi, öz babasını yıllar sonra gördüğünde babasının ondan direk yardım istemesi vb. olaylar yaşamış desailly.
desailly paraya önem verdiğini açık açık belirtiyor kitabında bir çok yerde. özellikle marsilya ve milan dönemleriyle ile anlattıkları çok ilgi çekici. marsilya'da yaşadıklarını ise bir günah çıkartma gibi okudum ben. kitabının ismi ''kaptan'' olan marcel desailly kariyerinde kendisine sunulan hiçbir şeyi reddetmemiş aksine hep sessiz kalan bir futbolcu olmuş. kitabın 2-3 yerinde ben o an için korkmuştum konuşamamıştım ama şunları şunları hissediyordum diye anlatıyor desailly. işte ''kaptan'' diyebileceğimiz bir kişiliği olmamış marcel'in aslında futbol hayatında anlattıklarına-anlatım şekline bakılınca. zaten ilk kaptanlık görevini çocukluktan beri en yakın arkadaşı olan didier deschamps milli takımı bırakınca yani 32 yaşındayken yapmaya başlıyor. yaşadığı zorlu aile hayatının, kayıplarının ve geleceğini çok düşünmesinin bunda büyük bir payı olabilir ama hayal kırıklığına uğrattı beni anlattıklarının bir kısmı. bana göre milan bölümü kitabın en ilgi çekici kısmı. milan'ın oyuncularına nasıl değer verdiği, beyefendiler masası... şu an gerileme döneminde olan milan'ın oyuncularına verdiği değer, oyuncularının oyuna ve hayata bakış açısı, karakterlerini çok düzgün bir şekilde ifade etmiş.
desailly'nin takdir ettiğim hareketi ise aktif futbol hayatını sürdürürken bu kitabı yayınlayıp olan-biteni anlatması, hoşlandığı-anlaşamadığı isimleri teker teker açıklaması oldu. bizim ülkemizde olsa yer yerinden oynardı. belki oynamazdı sonuçta tümer metin'in çıkarttığı ''metin olmak'' kitabını kaç kişi biliyor. umalım bu tarz kitapların türkçe'ye çevrilme hızı artar demek kalıyor sadece bize.
http://caglar23.blogspot.com.tr/...marcel-desailly.html
marcel desailly'nin hayatını anlattığı kaptan (capitaine) kitabında haberdardım ama piyasada bulunmuyordu kitap. geçen gün tesadüf eseri girdiğim kitapçıda rast gelince direk aldım. meğer yeniden basılmış ve piyasaya sürülmüş. kitabın çevirmeni ise ali ece. kendini fransız hisseden gana doğumlu desailly veya diğer adıyla odenkey abbey'in hayat hikayesi bir çırpıda okunuyor. desailly bu kitabı 2002 dünya kupasından önce yayınlıyor. fransa'nın aynı 2014 ispanya milli takımı gibi son avrupa-dünya şampiyonu apoletiyle gelip gol atamadan elendiği turnuvadan önce.
desailly'nin hayat hikayesi özellikle aile ilişkileri oldukça karışık. babası yerine koyduğu ismi kaybetmesi, kendisi gibi futbolcu olan abisini bir trafik kazasında kaybetmesi, öz babasını yıllar sonra gördüğünde babasının ondan direk yardım istemesi vb. olaylar yaşamış desailly.
desailly paraya önem verdiğini açık açık belirtiyor kitabında bir çok yerde. özellikle marsilya ve milan dönemleriyle ile anlattıkları çok ilgi çekici. marsilya'da yaşadıklarını ise bir günah çıkartma gibi okudum ben. kitabının ismi ''kaptan'' olan marcel desailly kariyerinde kendisine sunulan hiçbir şeyi reddetmemiş aksine hep sessiz kalan bir futbolcu olmuş. kitabın 2-3 yerinde ben o an için korkmuştum konuşamamıştım ama şunları şunları hissediyordum diye anlatıyor desailly. işte ''kaptan'' diyebileceğimiz bir kişiliği olmamış marcel'in aslında futbol hayatında anlattıklarına-anlatım şekline bakılınca. zaten ilk kaptanlık görevini çocukluktan beri en yakın arkadaşı olan didier deschamps milli takımı bırakınca yani 32 yaşındayken yapmaya başlıyor. yaşadığı zorlu aile hayatının, kayıplarının ve geleceğini çok düşünmesinin bunda büyük bir payı olabilir ama hayal kırıklığına uğrattı beni anlattıklarının bir kısmı. bana göre milan bölümü kitabın en ilgi çekici kısmı. milan'ın oyuncularına nasıl değer verdiği, beyefendiler masası... şu an gerileme döneminde olan milan'ın oyuncularına verdiği değer, oyuncularının oyuna ve hayata bakış açısı, karakterlerini çok düzgün bir şekilde ifade etmiş.
desailly'nin takdir ettiğim hareketi ise aktif futbol hayatını sürdürürken bu kitabı yayınlayıp olan-biteni anlatması, hoşlandığı-anlaşamadığı isimleri teker teker açıklaması oldu. bizim ülkemizde olsa yer yerinden oynardı. belki oynamazdı sonuçta tümer metin'in çıkarttığı ''metin olmak'' kitabını kaç kişi biliyor. umalım bu tarz kitapların türkçe'ye çevrilme hızı artar demek kalıyor sadece bize.
http://caglar23.blogspot.com.tr/...marcel-desailly.html
