11
galatasaray'da oynadığı müddetçe hep atması, hep susturmasından dolayı konuşamayan haterlarının ortamı boş bulunca salladığı kral'dır, galatasaray efsanesi kere efsanesidir.
hayatında hakem hatasıyla 1 tane kırmızı kart görmüş (sonra da isyanından ağlamış) birine piç kurusu ırkçı bücürden bir tık iyi diyen mi dersin, milli takımda takmadık ülke bırakmamış adama galatasaray dışında başarısız diyeni mi. bir de niyet okuyucular var, imkanı olsa bedavaya gidermiş. gerçekten hiç bedavaya gitmeye, daha fazla paraya istanbul'un diğer takımlarına gitmeye fırsatı olmadı mı zannediyorsunuz hakan'ın? bu kadar saf mısınız? değilsiniz muhakkak ama sallamanın tadı ayrı değil mi? ya da şöyle sorayım, 2000'e kadar 1988 yılı hariç kafasını edirne'den dışarı çıkartamamış bir ülke ve o ülkenin en büyük kulubu; arkadaşlarıyla birlikte hakan'ın attığı goller sonucu yaptığı atılım ve tanınma için kaç para harcardı? 16 milyon mark? 26,36 milyon?
hakan şükür hem torino'ya, hem de inter'e giderken galatasaray'a para kazandırmış; takımda olduğunda da yeri gelmiş bedava oynamış, yeri gelmiş gençlere ya da ekibe cebinden para vermiş bir kişidir. kendisini apar topar göndermek için yalandan heykel dikelim teklifini söyleyen yalandan başkanlara inat sevilen bir kişidir. ve evet, eğer metin oktay'dan sonra müzede forması olması gereken bir kişi varsa o da hakan şükür'dür. ha hakan'ın hatası olmadı mı, yüzlerce vardır. hakan çok konuşur, sır tutmayı pek bilmez vs. hatasız insan bulun ondan sonra konuşuruz bunları da.
istediğiniz kadar yırtının, hakan şükür galatasaray efsanesidir ve bu kulüp var olduğu müddetçe de öyle kalacaktır. galatasaray taraftarı sahiplenmeyi bıraksın denmiş bir de; inanın ben ve benim gibi galatasaray'dan sonra bırakmayacağı ilk şey hakan şükür'ü sahiplenmek olan bir sürü taraftar vardır, hayal kurarken de fazla açılmayın lütfen.
kral; iyi ki dünya'da nereye gidersek gidelim tanınan bir efsaneye sahip olma şansı sundun bize, galatasaray da sana. bursaspor'da oynarken yeni açık tribüne astırdığın ne dünyalar kadar ne yerden göğe, galatasaraylıyım de göğsünü gere gere pankartı gibi, ya da 2006 şubat'ında tıpkı bugünküler gibi haddini aşarak milli takımdan seni silmek isteyen ersun yanal'ın manisa'sıyla oynarken eski açığın demirlerine asılan pankart gibi;
boğazın boğası şükür, çekemeyenin suratına tükür.
hayatında hakem hatasıyla 1 tane kırmızı kart görmüş (sonra da isyanından ağlamış) birine piç kurusu ırkçı bücürden bir tık iyi diyen mi dersin, milli takımda takmadık ülke bırakmamış adama galatasaray dışında başarısız diyeni mi. bir de niyet okuyucular var, imkanı olsa bedavaya gidermiş. gerçekten hiç bedavaya gitmeye, daha fazla paraya istanbul'un diğer takımlarına gitmeye fırsatı olmadı mı zannediyorsunuz hakan'ın? bu kadar saf mısınız? değilsiniz muhakkak ama sallamanın tadı ayrı değil mi? ya da şöyle sorayım, 2000'e kadar 1988 yılı hariç kafasını edirne'den dışarı çıkartamamış bir ülke ve o ülkenin en büyük kulubu; arkadaşlarıyla birlikte hakan'ın attığı goller sonucu yaptığı atılım ve tanınma için kaç para harcardı? 16 milyon mark? 26,36 milyon?
hakan şükür hem torino'ya, hem de inter'e giderken galatasaray'a para kazandırmış; takımda olduğunda da yeri gelmiş bedava oynamış, yeri gelmiş gençlere ya da ekibe cebinden para vermiş bir kişidir. kendisini apar topar göndermek için yalandan heykel dikelim teklifini söyleyen yalandan başkanlara inat sevilen bir kişidir. ve evet, eğer metin oktay'dan sonra müzede forması olması gereken bir kişi varsa o da hakan şükür'dür. ha hakan'ın hatası olmadı mı, yüzlerce vardır. hakan çok konuşur, sır tutmayı pek bilmez vs. hatasız insan bulun ondan sonra konuşuruz bunları da.
istediğiniz kadar yırtının, hakan şükür galatasaray efsanesidir ve bu kulüp var olduğu müddetçe de öyle kalacaktır. galatasaray taraftarı sahiplenmeyi bıraksın denmiş bir de; inanın ben ve benim gibi galatasaray'dan sonra bırakmayacağı ilk şey hakan şükür'ü sahiplenmek olan bir sürü taraftar vardır, hayal kurarken de fazla açılmayın lütfen.
kral; iyi ki dünya'da nereye gidersek gidelim tanınan bir efsaneye sahip olma şansı sundun bize, galatasaray da sana. bursaspor'da oynarken yeni açık tribüne astırdığın ne dünyalar kadar ne yerden göğe, galatasaraylıyım de göğsünü gere gere pankartı gibi, ya da 2006 şubat'ında tıpkı bugünküler gibi haddini aşarak milli takımdan seni silmek isteyen ersun yanal'ın manisa'sıyla oynarken eski açığın demirlerine asılan pankart gibi;
boğazın boğası şükür, çekemeyenin suratına tükür.