182
(bkz: #1526484)
kendisine olan saygımı bitirmiş yazardır. ek olarak sözlüğün yavaş yavaş bokunun çıktığının da habercisidir.
bu nasıl bir üsluptur yav. sen kimsin'de hakan şükür'ü sevmeyen galatasaray'lıya ibne diyorsun ? sen kimsinde galatasaray'a, ama sadece galatasaray'a gönül vermiş bir taraftara " bu adamı efsanen addetmeye mecbursun " diyorsun.
galatasaraylı olmayı twitter, sözlük köşelerinde istatistik, komikli fotoğraf paylaşıp tespit sıçmak zanneden adam gelmiş burda bana galatasaray'lılık dersi verecek, bide '' şu adam efsanendir, etmiyorsan ibnesin " diyecek. daha galatasaray'lı olmanın, aynı zamanda fiki hür vicdanı hür olmak olduğunu öğrenememiş bir adamın kalkıp bana ne yapacağımı, nasıl düşüneceğimi söylemesi, beni bir şeylere mecbur etmeye çalışması ne demektir arkadaşım ? bir de adını ağzıma alırken dikkat edecekmişim. sen nasıl bir zekanın ürünüsün yav ?
senin o gerçek efsane dediğin, demeyene de ibne dediğin adam meclis kürsüsüne çıkıp kendisine ezberletilen metni okumadı mı ? cemaat ile hükümet ters düşene kadar haksızlığıa, yolsuzluğa, hırsızlığa, halkın kıyımına katliamına göz yummadı mı ? geçmişte kulübün içindeki tafatasçı zihniyetin başını çekmesi, yerli yabancı olayının mimarlarından olması cabası, bunları hiç söylemiyorum bile. zira gerkete yok.
işn özü ; galatasaray formasını giyen adamın galatasaray efsanesi olması için sadece golcü olması yetmez. galatasaray'ın efsanesi olman için, hayatının merkezine galatasaray'ı koymuş olmanda yetmez. galatasaray'ın efsanesi olman için karakterli, örnek ve galatasaray kültürüne yakışır bir adam olman gerekir. burada bir tarihten, bir kültürden, bir yaşam biçiminden ve bir gelenekten bahsediyoruz.
bana göre bahsi geçen adamın benim nezdimde bu özellikleri yoktur. bu kültürün ve geleneğin bayrak adamı, sembolü ve taşıyıcısı olamaz. sen de varsa efsanen kabul edebilir, yeni sezon formasının arkasına 9 sukur yazdırabilirsin, seni tutan yok aga.
kabul etmeyenden uzak dur yeter.
edit : siyasi kısmı törpüledim, umarım bu entrynin ömrü, muadili kadar uzun olur.
kendisine olan saygımı bitirmiş yazardır. ek olarak sözlüğün yavaş yavaş bokunun çıktığının da habercisidir.
bu nasıl bir üsluptur yav. sen kimsin'de hakan şükür'ü sevmeyen galatasaray'lıya ibne diyorsun ? sen kimsinde galatasaray'a, ama sadece galatasaray'a gönül vermiş bir taraftara " bu adamı efsanen addetmeye mecbursun " diyorsun.
galatasaraylı olmayı twitter, sözlük köşelerinde istatistik, komikli fotoğraf paylaşıp tespit sıçmak zanneden adam gelmiş burda bana galatasaray'lılık dersi verecek, bide '' şu adam efsanendir, etmiyorsan ibnesin " diyecek. daha galatasaray'lı olmanın, aynı zamanda fiki hür vicdanı hür olmak olduğunu öğrenememiş bir adamın kalkıp bana ne yapacağımı, nasıl düşüneceğimi söylemesi, beni bir şeylere mecbur etmeye çalışması ne demektir arkadaşım ? bir de adını ağzıma alırken dikkat edecekmişim. sen nasıl bir zekanın ürünüsün yav ?
senin o gerçek efsane dediğin, demeyene de ibne dediğin adam meclis kürsüsüne çıkıp kendisine ezberletilen metni okumadı mı ? cemaat ile hükümet ters düşene kadar haksızlığıa, yolsuzluğa, hırsızlığa, halkın kıyımına katliamına göz yummadı mı ? geçmişte kulübün içindeki tafatasçı zihniyetin başını çekmesi, yerli yabancı olayının mimarlarından olması cabası, bunları hiç söylemiyorum bile. zira gerkete yok.
işn özü ; galatasaray formasını giyen adamın galatasaray efsanesi olması için sadece golcü olması yetmez. galatasaray'ın efsanesi olman için, hayatının merkezine galatasaray'ı koymuş olmanda yetmez. galatasaray'ın efsanesi olman için karakterli, örnek ve galatasaray kültürüne yakışır bir adam olman gerekir. burada bir tarihten, bir kültürden, bir yaşam biçiminden ve bir gelenekten bahsediyoruz.
bana göre bahsi geçen adamın benim nezdimde bu özellikleri yoktur. bu kültürün ve geleneğin bayrak adamı, sembolü ve taşıyıcısı olamaz. sen de varsa efsanen kabul edebilir, yeni sezon formasının arkasına 9 sukur yazdırabilirsin, seni tutan yok aga.
kabul etmeyenden uzak dur yeter.
edit : siyasi kısmı törpüledim, umarım bu entrynin ömrü, muadili kadar uzun olur.
