50
futbolla felsefi, siyasi konuların üç tane çarpışma noktası var bana göre.birincisi futbolun modern devletin savaşı yerine geçmesi.insanoğlunun bastırmakta güçlük çektiği"fiziksel şiddet" duygusu artık savaşlarda geçerliliğini koruyabilmiş değil.iş masa başı lobilerine ve güçlü silahlara evrildi.fiziksel şiddet de günümüzde maalesef spor dallarında yaşatılıyor.hele milli formalar giyilmişse o savaş kokusunu dolaylı da olsa hissedebilirsiniz.
ikincisi tüketim çılgınlığının oyun olarak adlandırılan şeye de bulaştırılmış olması.endüstriyelleşme olarak adlandırılıyor günümüz futbolunda.metin kurt'un "futbol arsada güzeldir,borsada değil " hezeyanı da bundan işte.şike diye, rüşvet diye şeyler türedi.firmalar işe elini attı ve standart gelirli insanların bu basit oyuna zor ulaşmasına neden oldu ve işi oyun oynamak olanların rüyasında göremeyeceği paralar almasına...
üçüncüsü de futboldan alınan hazzın maddeye indirgenme çabası.bir nevi maddeciliğin tezahürü.bu maddeye ister kupa deyin, ister madalya...taraftarlar bu tarz istatistik ve argümanlarla sidik yarışı içerisine girer oldular.(bu ciddi üsluplu yazıya nasıl gidecek bilmiyorum ama) basit bir oyundan alınan hazzın amına koydular.
bu sorunlar çoğaltılabilir tabi(insanın olduğu her yerde sorun vardır).peki bu kadar sorunun içinde hala futboldan soğumamak mümkün mü? kimilerine göre sadece arma sevgisi( bu kadar baside indirgememek lazım.sonuçta bir şeye bağlanmak kişiliğinden odun vermektir)...
futboldan iyice soğuduğum dönemlerdi şu son yıllar.birinin öbürüne şikeci demesi, öbürünün eyyamcı demesi falan falan gına gelmişti.herkes bunun oyun olduğunu unutmuştu.her şeyi ciddi bir şekilde kalıba ve kurala koymak isteyen insan bu güzelliğin de amına koymuştu (oruç oruç da küfür ediyorum ama).sonra karşıma bir futbol takımı çıktı.hem de benim gibi milliyet olgusundan tiksinen bir insana bir milli takım olarak kendini sevdirdi.saydığım üç büyük sorunu da çürüttü kendi içinde.maddeciliği sadece sonuç, kupa, lobi,istatistik odaklı oynamayarak; fiziksel şiddeti karşısına dansı koyarak; endüstriyelleşmeyi de uyuşturucu baronlarının futbola el atmasıyla yaptırdıkları vasat sahalardan buralara kadar gelerek yıktılar.
her ne kadar sorunlar batağında yüzse de futbol.bir şekilde bu oyunun içinde kalmayı bilmeli insan.bu oyunu savaşa,metaya,borsaya,paraya dökmemeli insan.bu vesileyle de o güzel takıma 4 temmuz 2014 brezilya kolombiya maçında başarılar diliyorum ve bu yazıyı nihayet burada sonlandırıyorum.
ikincisi tüketim çılgınlığının oyun olarak adlandırılan şeye de bulaştırılmış olması.endüstriyelleşme olarak adlandırılıyor günümüz futbolunda.metin kurt'un "futbol arsada güzeldir,borsada değil " hezeyanı da bundan işte.şike diye, rüşvet diye şeyler türedi.firmalar işe elini attı ve standart gelirli insanların bu basit oyuna zor ulaşmasına neden oldu ve işi oyun oynamak olanların rüyasında göremeyeceği paralar almasına...
üçüncüsü de futboldan alınan hazzın maddeye indirgenme çabası.bir nevi maddeciliğin tezahürü.bu maddeye ister kupa deyin, ister madalya...taraftarlar bu tarz istatistik ve argümanlarla sidik yarışı içerisine girer oldular.(bu ciddi üsluplu yazıya nasıl gidecek bilmiyorum ama) basit bir oyundan alınan hazzın amına koydular.
bu sorunlar çoğaltılabilir tabi(insanın olduğu her yerde sorun vardır).peki bu kadar sorunun içinde hala futboldan soğumamak mümkün mü? kimilerine göre sadece arma sevgisi( bu kadar baside indirgememek lazım.sonuçta bir şeye bağlanmak kişiliğinden odun vermektir)...
futboldan iyice soğuduğum dönemlerdi şu son yıllar.birinin öbürüne şikeci demesi, öbürünün eyyamcı demesi falan falan gına gelmişti.herkes bunun oyun olduğunu unutmuştu.her şeyi ciddi bir şekilde kalıba ve kurala koymak isteyen insan bu güzelliğin de amına koymuştu (oruç oruç da küfür ediyorum ama).sonra karşıma bir futbol takımı çıktı.hem de benim gibi milliyet olgusundan tiksinen bir insana bir milli takım olarak kendini sevdirdi.saydığım üç büyük sorunu da çürüttü kendi içinde.maddeciliği sadece sonuç, kupa, lobi,istatistik odaklı oynamayarak; fiziksel şiddeti karşısına dansı koyarak; endüstriyelleşmeyi de uyuşturucu baronlarının futbola el atmasıyla yaptırdıkları vasat sahalardan buralara kadar gelerek yıktılar.
her ne kadar sorunlar batağında yüzse de futbol.bir şekilde bu oyunun içinde kalmayı bilmeli insan.bu oyunu savaşa,metaya,borsaya,paraya dökmemeli insan.bu vesileyle de o güzel takıma 4 temmuz 2014 brezilya kolombiya maçında başarılar diliyorum ve bu yazıyı nihayet burada sonlandırıyorum.