90
daha önce şu entry'mde miami'nin kaçak dövüştüğünden bahsetmiştim. neden öyle düşündüğümü bir daha açıklamaya çalışayım.
nba'de salary cap diye bir şey var. bunun amacı oyunculara para saçılmaması ve belli kriterler içerisinde takımlar arasında güç dengesini korumak. bir veya birkaç takım diğerlerinden güç olarak ayrılsa bu işin ne pazarlaması kalır ne rekabeti ne de zevki. o yüzden takımlara 63.2 milyon dolar maaşlı oyuncu bulundurma şartı konulmuş. bu miktar ancak takaslarla alınan oyuncularla aşılabilir. öyle kurallar var ki nba'de oyuncuların maaşları bile belli bir yüzdede artar, takas yapılırken bile oyuncu maaşların belli bir orana kadar birbirine yakın olması gerekir. bunun tek sebebi de takımlar arasında denge sağlamak. yoksa hangimiz zevk alırdık ki bu spordan. küme düşme mi getirilsin lige yani?
peki miami heat ne yaptı? 4 tane oyuncusu early termination option kullanarak serbest kaldı. bu oyunculardan lebron james, dwyane wade ve chris bosh 21 milyon dolar kazanacaktı. udonis haslem de 4 milyon civarı. bu oyuncuların dördünün ortak bir özelliği var, o da aynı menajere sahip olmaları. daha önce yaptıkları açıklamalardan da anlaşılacağı gibi 2006 yılında çaylak kontratları sona erdiğinde eşit süreli kontrat uzatma anlaşmaları yaptılar ki 2010 yılında hep beraber aynı takımda buluşabileceklerdi. ki durum da aynen planladıkları gibi oldu. şu oyunculara baktığınız zaman, doğu konferansının da zayıflığını düşündüğümüzde zaten miami'nin diğer bütün takımlara karşı çok büyük bir gücü ve avantajı olduğu apaçık değil mi?
ama 3. sene üst üste şampiyon olamayınca lebron beyefendinin ağlaklığı tuttu. nba severlerin çok çok büyük çoğunluğuna göre michael jordan'dan sonra gelmiş en yetenekli oyuncu olan james, takımı toparlayın diye tehdit ediyor. lebron takımdan ayrılsa ne wade ne de bosh o takımı konferans finali oynayacak hale bile getiremez. onlar da mecburen sırf james'i tutmak için serbest kaldılar. aslında burada herşey lebron'da bitiyor. old school nba geleneğine çok aykırı bir tavır içinde. yıllarca bu gözler dirk nowitzki gibi tim duncan gibi kobe bryant veya kevin durant gibi takımını sahiplenen oyuncular gördük. bunların hiçbiri çıkıp takım yönetimini, takım arkadaşlarını tehdit etmedi. adamın yanında zaten iki tane süper yıldız var. saydığım o oyuncuların yanlarında yıllarca ya tamamlayıcı parçalar oldu ya da robin diye tabir edilecek bir süper yıldız daha. lebron bence bu konuda ciddi şekilde sınıfta kaldı. şu an için dünya çapında en çok sevilen oyuncu olabilir ama bir o kadar da antipati duyulan bir oyuncu olduğu da kesin.
şimdi ne olacak? lebron max kontratı tabi ki alacak. bu da 20 milyon civarı olacak. ee zaten bu adam 21 kazanacaktı. neden serbest kaldı ki? işte yaptığı burada ortaya çıkıyor. o zaten parasını alacak ama bosh muhtemelen 15 civarı, wade de 12 civarı yeni anlaşma imzalayacak. haslem de veteran minimum anlaşması yapıp 1.5 milyon civarında para alacak. bu da miami'ye bir oyuncu daha alma hakkı verecek. zaten takımda 3 tane çok büyük yıldız varken dördüncünün peşinden koşacaklar yetmiyormuş gibi. ama lütfen dikkat! lebron beyefendi zaten parasını alacak. burda olan diğerlerine olacak. yoksa beyimiz çekip giderim diyor.
biz de muhtemelen alkışlayacağız adamları. vay be sırf kazanma adına adamlar paradan vazgeçtiler. heyt be adamlardaki profesyonelliğe bak be diyeceğiz değil mi? duruma tarafsız baktığımızda alan razı veren razı değil mi? oyuncuların hiçbirini lebron dışında (!) (ki o da resmen değil) maaş kısmaya zorlamadı. ee bunda yanlış olan ne diyebilirsiniz..
şimdi diğer takımlara bakalım. yeniden yapılanma için yıllarını heba eden takımlara bakın. ya da en basitinden bir süper yıldız alabilmek için yıllarca salary cap boşaltmaya çalışan takımlara bakın. onların suçu ne? örneğin houston rockets şimdi carmelo anthony'i almak için elindeki çok önemli bir parçayı serbest bıraktı. bu kişi de chandler parsons. bunun tek amacı da boşluk oluşturmak. dallas 2011 şampiyonluğundan sonra sırf salary cap açmak için şampiyon takımı dağıtmak zorunda kaldı. pheonix suns, utah jazz hatta artık los angeles lakers bile eski günlerine dönmek ve bir süper yıldız almak için kıvranıp duruyorlar, maaşlarda boşluk açmak için çırpınıyorlar. bu takımlar salary cap gibi bir şeyin varlığında olması gerekeni yapıyorlar. yıllarını heba ediyorlar. ama miami'de olanlara bakın bir de.
bir takımda yıldız oyuncular biriktikçe bu oyunun zevki kalmaz arkadaşlar. birkaç takımının güdümünde her yıl aynı şeyleri izler dururuz. allah'tan her ne kadar sevmesem ya da desteklemesem de san antonio spurs, dallas mavericks, golden state warriors, memphis grizzlies, oklahoma city thunder, indiana pacers gibi takımlar var.
nba'de salary cap diye bir şey var. bunun amacı oyunculara para saçılmaması ve belli kriterler içerisinde takımlar arasında güç dengesini korumak. bir veya birkaç takım diğerlerinden güç olarak ayrılsa bu işin ne pazarlaması kalır ne rekabeti ne de zevki. o yüzden takımlara 63.2 milyon dolar maaşlı oyuncu bulundurma şartı konulmuş. bu miktar ancak takaslarla alınan oyuncularla aşılabilir. öyle kurallar var ki nba'de oyuncuların maaşları bile belli bir yüzdede artar, takas yapılırken bile oyuncu maaşların belli bir orana kadar birbirine yakın olması gerekir. bunun tek sebebi de takımlar arasında denge sağlamak. yoksa hangimiz zevk alırdık ki bu spordan. küme düşme mi getirilsin lige yani?
peki miami heat ne yaptı? 4 tane oyuncusu early termination option kullanarak serbest kaldı. bu oyunculardan lebron james, dwyane wade ve chris bosh 21 milyon dolar kazanacaktı. udonis haslem de 4 milyon civarı. bu oyuncuların dördünün ortak bir özelliği var, o da aynı menajere sahip olmaları. daha önce yaptıkları açıklamalardan da anlaşılacağı gibi 2006 yılında çaylak kontratları sona erdiğinde eşit süreli kontrat uzatma anlaşmaları yaptılar ki 2010 yılında hep beraber aynı takımda buluşabileceklerdi. ki durum da aynen planladıkları gibi oldu. şu oyunculara baktığınız zaman, doğu konferansının da zayıflığını düşündüğümüzde zaten miami'nin diğer bütün takımlara karşı çok büyük bir gücü ve avantajı olduğu apaçık değil mi?
ama 3. sene üst üste şampiyon olamayınca lebron beyefendinin ağlaklığı tuttu. nba severlerin çok çok büyük çoğunluğuna göre michael jordan'dan sonra gelmiş en yetenekli oyuncu olan james, takımı toparlayın diye tehdit ediyor. lebron takımdan ayrılsa ne wade ne de bosh o takımı konferans finali oynayacak hale bile getiremez. onlar da mecburen sırf james'i tutmak için serbest kaldılar. aslında burada herşey lebron'da bitiyor. old school nba geleneğine çok aykırı bir tavır içinde. yıllarca bu gözler dirk nowitzki gibi tim duncan gibi kobe bryant veya kevin durant gibi takımını sahiplenen oyuncular gördük. bunların hiçbiri çıkıp takım yönetimini, takım arkadaşlarını tehdit etmedi. adamın yanında zaten iki tane süper yıldız var. saydığım o oyuncuların yanlarında yıllarca ya tamamlayıcı parçalar oldu ya da robin diye tabir edilecek bir süper yıldız daha. lebron bence bu konuda ciddi şekilde sınıfta kaldı. şu an için dünya çapında en çok sevilen oyuncu olabilir ama bir o kadar da antipati duyulan bir oyuncu olduğu da kesin.
şimdi ne olacak? lebron max kontratı tabi ki alacak. bu da 20 milyon civarı olacak. ee zaten bu adam 21 kazanacaktı. neden serbest kaldı ki? işte yaptığı burada ortaya çıkıyor. o zaten parasını alacak ama bosh muhtemelen 15 civarı, wade de 12 civarı yeni anlaşma imzalayacak. haslem de veteran minimum anlaşması yapıp 1.5 milyon civarında para alacak. bu da miami'ye bir oyuncu daha alma hakkı verecek. zaten takımda 3 tane çok büyük yıldız varken dördüncünün peşinden koşacaklar yetmiyormuş gibi. ama lütfen dikkat! lebron beyefendi zaten parasını alacak. burda olan diğerlerine olacak. yoksa beyimiz çekip giderim diyor.
biz de muhtemelen alkışlayacağız adamları. vay be sırf kazanma adına adamlar paradan vazgeçtiler. heyt be adamlardaki profesyonelliğe bak be diyeceğiz değil mi? duruma tarafsız baktığımızda alan razı veren razı değil mi? oyuncuların hiçbirini lebron dışında (!) (ki o da resmen değil) maaş kısmaya zorlamadı. ee bunda yanlış olan ne diyebilirsiniz..
şimdi diğer takımlara bakalım. yeniden yapılanma için yıllarını heba eden takımlara bakın. ya da en basitinden bir süper yıldız alabilmek için yıllarca salary cap boşaltmaya çalışan takımlara bakın. onların suçu ne? örneğin houston rockets şimdi carmelo anthony'i almak için elindeki çok önemli bir parçayı serbest bıraktı. bu kişi de chandler parsons. bunun tek amacı da boşluk oluşturmak. dallas 2011 şampiyonluğundan sonra sırf salary cap açmak için şampiyon takımı dağıtmak zorunda kaldı. pheonix suns, utah jazz hatta artık los angeles lakers bile eski günlerine dönmek ve bir süper yıldız almak için kıvranıp duruyorlar, maaşlarda boşluk açmak için çırpınıyorlar. bu takımlar salary cap gibi bir şeyin varlığında olması gerekeni yapıyorlar. yıllarını heba ediyorlar. ama miami'de olanlara bakın bir de.
bir takımda yıldız oyuncular biriktikçe bu oyunun zevki kalmaz arkadaşlar. birkaç takımının güdümünde her yıl aynı şeyleri izler dururuz. allah'tan her ne kadar sevmesem ya da desteklemesem de san antonio spurs, dallas mavericks, golden state warriors, memphis grizzlies, oklahoma city thunder, indiana pacers gibi takımlar var.