584
http://i.hizliresim.com/ml0l54.jpg
ırkçılık yapılmasına en çok üzüldüğüm ve onu ağlarken gördüğümde içimin kıyım kıyım ezildiğini hissettiğim futbolcu. dükkana 2-3 gündür mısırlılar takılıyor. çocuk 18 yaşında, galatasaray'ın altyapısına stoper olarak gelmiş, denemeye alacaklarmış ama ne kadar doğru bilmiyorum. bugün seçilemediğini söyledi. gözleri doluydu, "n'oldu?" diye sordum. aksaray'da birine metin oktay tesislerine nasıl giderim diye sormuş. karşısındaki orospu çocuğu da** sikim kadar boylunun zokora'ya dediğinden demiş. teselli etmeye çalıştım, dükkandakiler de makara falan yapınca güldü falan. sonra baya benimsedi bizim burayı ve her maçta bizim dükkandalar. konu balotelli'den açıldı yarım yamalak türkçesiyle "aşığım abi ya" dedi. "efsane, efsane" diye bağırdı. yarım yamalak ingilizcemle anlamaya çalıştım ona göre dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu, canından bile çok sevdiğini söyledi. neden bu kadar çok sevdiğini sormadım. sorsam da anlayamazdım. anlayamasam da anlamayacak bir şey yoktu neden bu denli sevdiğini. bir insan düşün ki;
- yılbaşında 24 evsiz insanı toplayıp parti yapan,
- benzin istasyonunda bulunan bütün arabaların deposunu fullleyen,
- bir üniversiteye girip bütün öğrencilerin okul kütüphanesine olan borcunu ödemeye kalkışan,
- annesinin temizlik malzemesi alması için dışarı yolladığı fakat, birkaç saat sonra bir karavan, bir trambolin ve iki scooter ile eve dönen,
- yılbaşında manchester sokaklarında noel baba kıyafeti giyerek sokaktan geçenlere para dağıtan,
- ingiltere’de bir bara gidip, durup dururken bardaki herkesin hesaplarını ödeyen,
- casinoda kazandığı 250.000 £'un tamamını, çıkışta karşılaştığı bir evsize veren,
- euro 2012'den kazandığı paranın yarısını afrika'daki ailesiz çocuklara bağışlayan...
bu insan sevilmez miydi? bu insanı neden seviyorsun diye sorulur muydu? kahrolası ırkçı ve faşist düşüncelerin tohumunu beyinlere ekip, onları hormonlayıp, kolayca büyümesini sağlayan bu dünyada, bu insan bir tepki olarak doğduğu için, sevilmez miydi? kendisini peygamberleştirmiyorum. abartmıyorum da. umarım bir gün şu iki göz sağ olur da, seni sade bir parçalı formayla izler. bir tek dileğim var mutlu ol yeter balo. seni sevdiren o mısırlı çocuğa da ne kadar teşekkür etsem az.
(bkz: kapitalist dünyaya balotelli tepkisiyiz)
ırkçılık yapılmasına en çok üzüldüğüm ve onu ağlarken gördüğümde içimin kıyım kıyım ezildiğini hissettiğim futbolcu. dükkana 2-3 gündür mısırlılar takılıyor. çocuk 18 yaşında, galatasaray'ın altyapısına stoper olarak gelmiş, denemeye alacaklarmış ama ne kadar doğru bilmiyorum. bugün seçilemediğini söyledi. gözleri doluydu, "n'oldu?" diye sordum. aksaray'da birine metin oktay tesislerine nasıl giderim diye sormuş. karşısındaki orospu çocuğu da** sikim kadar boylunun zokora'ya dediğinden demiş. teselli etmeye çalıştım, dükkandakiler de makara falan yapınca güldü falan. sonra baya benimsedi bizim burayı ve her maçta bizim dükkandalar. konu balotelli'den açıldı yarım yamalak türkçesiyle "aşığım abi ya" dedi. "efsane, efsane" diye bağırdı. yarım yamalak ingilizcemle anlamaya çalıştım ona göre dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu, canından bile çok sevdiğini söyledi. neden bu kadar çok sevdiğini sormadım. sorsam da anlayamazdım. anlayamasam da anlamayacak bir şey yoktu neden bu denli sevdiğini. bir insan düşün ki;
- yılbaşında 24 evsiz insanı toplayıp parti yapan,
- benzin istasyonunda bulunan bütün arabaların deposunu fullleyen,
- bir üniversiteye girip bütün öğrencilerin okul kütüphanesine olan borcunu ödemeye kalkışan,
- annesinin temizlik malzemesi alması için dışarı yolladığı fakat, birkaç saat sonra bir karavan, bir trambolin ve iki scooter ile eve dönen,
- yılbaşında manchester sokaklarında noel baba kıyafeti giyerek sokaktan geçenlere para dağıtan,
- ingiltere’de bir bara gidip, durup dururken bardaki herkesin hesaplarını ödeyen,
- casinoda kazandığı 250.000 £'un tamamını, çıkışta karşılaştığı bir evsize veren,
- euro 2012'den kazandığı paranın yarısını afrika'daki ailesiz çocuklara bağışlayan...
bu insan sevilmez miydi? bu insanı neden seviyorsun diye sorulur muydu? kahrolası ırkçı ve faşist düşüncelerin tohumunu beyinlere ekip, onları hormonlayıp, kolayca büyümesini sağlayan bu dünyada, bu insan bir tepki olarak doğduğu için, sevilmez miydi? kendisini peygamberleştirmiyorum. abartmıyorum da. umarım bir gün şu iki göz sağ olur da, seni sade bir parçalı formayla izler. bir tek dileğim var mutlu ol yeter balo. seni sevdiren o mısırlı çocuğa da ne kadar teşekkür etsem az.
(bkz: kapitalist dünyaya balotelli tepkisiyiz)