952
haftanın günah keçisi alex telles.
geçtiğimiz haftaki izzet hajrovic'ti.
ondan bi önceki de didier drogba falandı.
geçtiğimiz sezon devre arasından itibaren de bu sezon başına kadar da wesley sneijderdi.
fikirlerini çok önemli gibi paylaşmayı bıraksa da kendilerine saklasa bazıları çok güzel olabilir. zira en azından buradaki durumda futboldan, futbolcudan anlamadıkları çok bariz. sadece zaman işgali oluyor.
edit: erken ve yersiz konuşmayı fikir özgürlüğüne bağlayarak saçmalama hakkını elde ettiğini düşünenlere hitaben yazdığım bir alex telles entry'si bu. hani beklenen performansı verememiş ya. bunun nedenleri üzerinde durmazlar hiç. analitik olarak düşünme işi pek uygun değil sanırım. neden performansı iyi değil, neden bekleneneni verememiş önemli değil. çünkü ben girdiğim okulda/işte ya da başka bir ortamda hemen uyum sağlarım, hemen o ortamın şartları benim için kolay gelir. ait hissettiğim yer olur, mutlu olurum, profesyonel bir sıçrama yaptıysam hele nefesim o sıçramayı yapmaya anında yeter, bu minvalde 40 yıllık küçük hakan gibi oynamaya başlarım. yetmezse bunun nedeni benim kötü oluşumdur ama kesin ve net. üstelik daha işe başlayalı 20 gün (20 maç günü diyelim) olmuşken kofti çıkarım. ha ama bunu patron falan söylemez bana. alelade bi insan söyler. evet hiçbir düşünceye katılmak zorunda değilsiniz. insanı soğutmayın diyerek mazluma da yatmaya gerek yok. kendinize saklayın yeter. şimdi bunu dedim diye faşist ilan edilirim bi de muhtemelen.
edit 2: hele bi soluklanın. bi bekleyin. klasik aceleci taraftar kimliğine bürünmeyin. örneklerini fazlasıyla gördük bu kimliğin çöpe gidişinin.
geçtiğimiz haftaki izzet hajrovic'ti.
ondan bi önceki de didier drogba falandı.
geçtiğimiz sezon devre arasından itibaren de bu sezon başına kadar da wesley sneijderdi.
fikirlerini çok önemli gibi paylaşmayı bıraksa da kendilerine saklasa bazıları çok güzel olabilir. zira en azından buradaki durumda futboldan, futbolcudan anlamadıkları çok bariz. sadece zaman işgali oluyor.
edit: erken ve yersiz konuşmayı fikir özgürlüğüne bağlayarak saçmalama hakkını elde ettiğini düşünenlere hitaben yazdığım bir alex telles entry'si bu. hani beklenen performansı verememiş ya. bunun nedenleri üzerinde durmazlar hiç. analitik olarak düşünme işi pek uygun değil sanırım. neden performansı iyi değil, neden bekleneneni verememiş önemli değil. çünkü ben girdiğim okulda/işte ya da başka bir ortamda hemen uyum sağlarım, hemen o ortamın şartları benim için kolay gelir. ait hissettiğim yer olur, mutlu olurum, profesyonel bir sıçrama yaptıysam hele nefesim o sıçramayı yapmaya anında yeter, bu minvalde 40 yıllık küçük hakan gibi oynamaya başlarım. yetmezse bunun nedeni benim kötü oluşumdur ama kesin ve net. üstelik daha işe başlayalı 20 gün (20 maç günü diyelim) olmuşken kofti çıkarım. ha ama bunu patron falan söylemez bana. alelade bi insan söyler. evet hiçbir düşünceye katılmak zorunda değilsiniz. insanı soğutmayın diyerek mazluma da yatmaya gerek yok. kendinize saklayın yeter. şimdi bunu dedim diye faşist ilan edilirim bi de muhtemelen.
edit 2: hele bi soluklanın. bi bekleyin. klasik aceleci taraftar kimliğine bürünmeyin. örneklerini fazlasıyla gördük bu kimliğin çöpe gidişinin.
