• 44
    ikisi de madrid takımı'dır.
    ikisinin maçları bir madrid derbisinden çok öte anlama da sahiptir.
    atletico madrid üç bask'lı öğrenci tarafından madrid ve ispanyol yönetimine karşı olarak kurulmuştur.
    bilindiği üzere bask bölgesi, katalunya ile birlikte ispanya'nın iki özerk bölgesinden biridir. bask bölgesinin en önemli kenti bilbao, en önemli simgesi ise athletic bilbao takımıdır. atletico madrid te madrid'te kurulmuş bir bask takımıdır ve athletic bilbao'nun renklerini almıştır, bir süre de bu takıma bağlı kalmıştır. ikisi de, aynı renklere ve formalara sahip kardeş takımlardır.
    atletico madrid bask bölgesinin madrid'teki simgesi olarak, barcelona'daki espanyol takımının bir rövanşıdır aslında. madrid'te krala karşı bir takımdır.

    real ve atlético gerek taraftar gerekse siyasi yönelim açısından da çok farklı takımlardır. kurulduğu günden bu yana gerek krallık gerek franco diktatörlüğü döneminde, her zaman yönetim yanlısı olan real'e karşın, atlético hem krallık hem de diktatörlük döneminde, muhalif bir yönelim sergilemiştir. atlético'nun kurucuları da, ispanya'nın azınlıkta kalan etnik unsurlarından olan ve yönetim tarafından baskı altında tutulan basklılardır. bu açıdan bakıldığında kralın takımı olarak görülen real madrid ile tarihten beri muhalif bir takım olan atlético madrid'in duruşu kırmızı çizgilerle çizilmiştir. kulüp taraftarları da yine bu siyasi yönelime göre şekillenmiştir. atlético taraftarları kraliyet muhalifi ve işçi sınıfından oluşmakta iken real taraftarları kraliyet yanlısı ve aristokrat sınıftandır.
    real madrid kralın, merkezi otoritenin, aristokratların takımı iken, atletico bask (hem de madrid'te kurulmuş) , kraliyet muhalifi ve aynı zamanda dar gelirlilerin takımıdır.
    bu yüzden kralın takımı real madrid ile madrid'teki bir bask takımı atletico madrid arasındaki maçlar bir maçtan çok daha öte anlama sahiptir.
    derbinin sosyolojisi rekabetin büyüklüğü ile de orantılıdır. madrid'in real kesimi gücü, aristokrasiyi ve üst sınıfı temsil ederken, atlético kesimi alt ve işçi sınıfını temsil eder. iki kulüp ve taraftarları arasındaki bu ayrımdan dolayı derbi farklı anlamlar taşımaktadır.

    iki takımın ünlü taraftar grupları olan ultras sur ve frente atlético ideolojik olarak bir noktada birleşmektedirler. ultras sur aşırı ispanyol milliyetçisi iken frente atlético aşırı bask milliyetçisidir. iki taraftar grubu arasındaki maçlarda iki taraftar grubu da "en iyi" olduklarını kanıtlamak amacıyla görkemli koreografiler hazırlamaktadırlar. ayrıca gruplar arasında kavgalar da kaçınılmazdır. şimdiye dek gruplar arasında yaklaşık seksen kez kavga çıkmıştır.

    ayrıca real parayı verir en iyi futbolcu alır, atletico parasını verene en iyi futbolcusunu satar,
    real, zengin zübbesidir, atletico ekmeğini taştan çıkaran onurlu ve gururlu insanların takımıdır,
    real, patron, atletico işçi takımıdır.
    real, ben parama bakarım der, en iyisini satın alırım yine kazanırım diye düşünür; atletico ise kazanmak için direnmek zorundadır; direnerek ve mücadele ederek kazanır.

    unutmadan atletico'yu desteklemek için önemli bir neden daha var elbette;
    o da arda,
    bizim arda.
    hani her yerde ben galatasaray'ın çocuğuyum diyen,
    ispanya'ya basketten, futbola, voleyboldan, sutopuna hangi branşta sarı-kırmızılı forma giyen sporcumuz giderse gitsin onların yanına koşan arda.
    milli takımımızın altın çocuğu arda.
    kısaca galatasaraylı arda...
    türkiye'li arda...
    şampiyonlar ligi kupasını senin elinde görmek için,
    kupa töreni sırası ve sonrasında tüm dünyanın sırtında olacak ay-yıldızı görmesi için,
    bir gün tekrar yuvaya döneceğini bildiğimden, takımımızda, kariyerinde şampiyonlar ligi şampiyonluğu olan, tüm dünyanın tanıığı ve bildiği önemli bir isim olması için,
    tekrar yuvana döndüğünde o gün sana imrenerek bakacak yıldız adayı futbolcularımızın tecrübelerinden faydalanabilmeleri için,
    bugüne kadar kazandığın uefa kupası ve ispanya kupasınının yanına bir şampiyonlar ligi kupasının yakışacağını düşündüğüm için,
    bizim koca kafamız olduğun için,
    bugün atletico'luyum.

    ben hayatım boyunca hep ezileni tuttum, mağduru destekledim. bugün de yine öyle yapacağım.
    ve bugün yaşar usta atletico'nun, züppe, şımarık ve zengin patron real madrid'e sahada şunu söyleyeceğini düşünüyorum:

    "koskoca takımsın. paran var, pulun var, herseyin var. onlarca yıldızın var kadronda. yakışır mı sana şampiyonlar ligi şampiyonu olmak? yakışır mı hiç şampiyonlar ligi şampiyonu olmamış bir takıma yenilmek? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin geçen yıl dortmund'a elenen. hıh, sen, büyük patron, milyarder, en büyük yıldızların takımı, futbol devi real madrid! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, atletico madrid! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizi parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?
    dokunma artık aileme! dokunma diego costa'ya! dokunma arda'ya! dokunma godin'e! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, atelico, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!"
App Store'dan indirin Google Play'den alın