135
galatasaray futbol takımı ligi 2. sırada bitirerek şampiyonlar ligine direk katılma hakkı kazandı, türkiye kupasını kazandı. şampiyonlar liginde gruptan çıktı. sonuçlara baktığımızda başarılı görünüyor. gerçekten öyle mi ? futbol takımının potansiyeli başarılı ve başarısız olma durumunu belirler..
öncelikle futbol konusunda yönetim başarılı mı ? bunun cevabını vermek gerekir. sezon başına baktığımızda fatih terimle çalışan bir yönetim vardı. ünsal ve terim'in yönetim anlayışların çok zıt olduğu aşikardı. elinde olsa aysal bu şartlarda fatih terimle çalışmazdı. ama başarı için kendi yönetim tarzında ödünler verdi. terimle çalıştı. bu kısa vadede başarı getirdi. uzun vadede ise kaos oluşmasına neden oldu.. ben fatih terim'i oldu olası seven biri değilim. bunda karekterinden ziyade siyasi duruşunun etkisi var. üçüncü gelişinde kendisini destekleyen biriydim. ego konusunda değiştiğini ve ılımlaştığını düşünmüştüm. ama yanıldığımı 2013-2014 sezonunda görmüş oldum. gerçekte neler olduğunu bilemiyoruz. elimizdeki verilerle çıkarımda bulunuyoruz. ünal aysal florya ve futbol yönetimini terim'e bırakmıştı. tüm sorumluluklar fatih terimdeydi. o yüzden takımın 6+0+4 kuralına hazırlıksız yakalanması ve kadro mühendisliğinde sorun olmasının tek sorumlusu benim açımdan fatih terimdir. bu takım 2012-2013 sezonunda da iyi oynamıyordu. bunu burada ki bir çok yazar arkadaş belirtmişti. sorunlar düzelmemiş tam tersine artmıştı. benim kişisel düşüncem aysal sezon sonuna kadar fatih terimle çalışmak istiyordu. sezon sonu değerlendirme ile yollarını ayırmayı düşünüyordu. milli takıma hoca olduğu zaman ben terim'in bu iki işi sezon sonuna kadar götürebileceğini savundum. burada yazar arkadaşların çoğu bu iki işin bir arada gitmeyeceğini söylüyorlardı. iyi niyetliydim. iyi niyetli olmamın nedeni fatih terim'in 40 yıldır bu camianın içinde olması ve herkesin ruhunu çok iyi bildiğini ve bunlara fırsat vermeyeceğini düşündüğüm içindi. aysal daha 2 yıldır bu camianın içindeydi. ama terim bu camiada kurttu ortalığı sırtlan ve çakallara bırakmayacağını düşündüm. ama yanılmışım bırak çakallara bırakmayı ,onlara yol açtı hatta öncülük yaptı. bu yüzden aysal'ın terim hakkındaki kesin ve net kararını doğru ve başarılı bulduğumu belirtmek isterim. yönetimin 2. hamlesi manciniyi getirmekti . mancini'in kariyerine baktığımızda hoca seçimi yanlış değildi. başarılı bir hoca seçimiydi.
bana göre yönetimin başarısız olduğu yer devre arası transferlerdi. devre arası 9 tane oyuncu transfer edildi. bu oyuncuların hepsi genç ve geleceği yatırım için alındı. okey ama alt yapısı olan ve oradan oyuncu çıkartmayı başaran bir takım olarak 9 transfer sayıca fazladır. hem takıma mali olarak yük oldu. aysal gibi bir adamın bu konuda daha dikkatli olması gerekirdi. hemde fenerbahçenin havuz medyası bu olayı taraftar ve takım üzerinde algı manipülasyonu yaparak kullanmaya başladı. galatasaray başarılı mı deyip sözü devre arasında yapılan bu 9 transfere getiriyorlardı. bizim öncelikle yapmamız gereken galatasarayın eksik bölgelerine transfer yapmaktı. bunun için telles ilk onbir için alındı. uyum süreci de gözetildiğinde başarılı bir dönem geçirdiğini söyleyebiliriz. belkide planları bozan bruma ve aydın'ın sakatlıkları oldu. yönetim 9 transfer yapmasına rağmen elindeki yabancı oyuncuları çıkartmak konusunda geç kaldı. bu yüzden ne gelen oyuncular oynayabildi. takım içinde bu durum kafaları karıştırdı. olayların sürümcede olması her zaman negatif bir durumdur. 2. yarıdaki gazianteple puan kaybını ben bu olaya bağlıyorum.
bu takım mancininin takımı değildi. hem ligi, hem takımı tanımak için zamana ihtiyacı vardı. bunu kabul ediyorum ama bence potansiyelini yansıtmadı. bence takımı daha iyi yönetebilirdi. devre arasına 8 puan geride girmiştik. ama arayı kapatma şansını yakaladı. ama bunu devam ettiremedi. yerli futbolcuların yeniçeri olduğundan bahsedildi. takımın kilit isimlerinden selçuk ve burak'ın performansları çok eleştirildi. trabzonsporda oynadıkları dönemlerde gözönüne alındığında son3-4 senedir yüksek performans gösteren bu oyuncularda düşüş olması aslında normaldi. fatih terim gibi baskın bir karekterden sonra onun zıttı birinin gelmesi bizim profesyonel olmayan futbolcularımızı etkilememesi mümkün değildi. özellikle bu sezon basın son üç seneyi gözönüne aldığımızda en yoğun şekilde galatasaray aleyhine haberler ve manipülasyonlar yaptılar. takımın ve taraftarın bu durumdan etkilenmesi doğaldır. bu haberler takımın mental yönden toparlanmasını uzattı. taraftarların büyük çoğunluğu mancini'yi kabullenemedi. mancin'nin bana göre kabu ledilmesi hem taraftar, hem de takım nezdinde fenerbahçe takımının saha içinde gezdirdiği kağıtla oldu. özellikle yerli oyuncuları saha içinde ruh gibi gezmekle suçladık. sadece bir tık daha fazla oynasalardı puan durumu olarak daha farklı yerde olabilirdik.
toparlayacak olursam bu takım 2. oldu. şampiyonlar ligine direk gidiyor. türkiye kupasını kazandı. şampiyonlar liginde gruplardan çıktı. başarılı mı? bana göre hayır. kıstasım şampiyonluk değil. var olan potansiyelle, çıkan sonuçtur. ersun yanal'n yönettiği bir takımı şampiyon yaptığı ve şampiyonlar liginde yarı finale çıkabilme potansiyeli varken 16 da elendiği için başarılı değildir. ben mancini ile devam edilmesinden yanayım. öncelikle şişik olan kadronun azaltılması, iyi bir yerli 2. kaleci alınmasını, eray'ın oynayacağı bir kulübe kiralanması, az ve öz transfer yapılmasını bekliyorum. 2013-2014 sezonu kadın basketbol takımı tarzı bir takım olsun istiyorum.
öncelikle futbol konusunda yönetim başarılı mı ? bunun cevabını vermek gerekir. sezon başına baktığımızda fatih terimle çalışan bir yönetim vardı. ünsal ve terim'in yönetim anlayışların çok zıt olduğu aşikardı. elinde olsa aysal bu şartlarda fatih terimle çalışmazdı. ama başarı için kendi yönetim tarzında ödünler verdi. terimle çalıştı. bu kısa vadede başarı getirdi. uzun vadede ise kaos oluşmasına neden oldu.. ben fatih terim'i oldu olası seven biri değilim. bunda karekterinden ziyade siyasi duruşunun etkisi var. üçüncü gelişinde kendisini destekleyen biriydim. ego konusunda değiştiğini ve ılımlaştığını düşünmüştüm. ama yanıldığımı 2013-2014 sezonunda görmüş oldum. gerçekte neler olduğunu bilemiyoruz. elimizdeki verilerle çıkarımda bulunuyoruz. ünal aysal florya ve futbol yönetimini terim'e bırakmıştı. tüm sorumluluklar fatih terimdeydi. o yüzden takımın 6+0+4 kuralına hazırlıksız yakalanması ve kadro mühendisliğinde sorun olmasının tek sorumlusu benim açımdan fatih terimdir. bu takım 2012-2013 sezonunda da iyi oynamıyordu. bunu burada ki bir çok yazar arkadaş belirtmişti. sorunlar düzelmemiş tam tersine artmıştı. benim kişisel düşüncem aysal sezon sonuna kadar fatih terimle çalışmak istiyordu. sezon sonu değerlendirme ile yollarını ayırmayı düşünüyordu. milli takıma hoca olduğu zaman ben terim'in bu iki işi sezon sonuna kadar götürebileceğini savundum. burada yazar arkadaşların çoğu bu iki işin bir arada gitmeyeceğini söylüyorlardı. iyi niyetliydim. iyi niyetli olmamın nedeni fatih terim'in 40 yıldır bu camianın içinde olması ve herkesin ruhunu çok iyi bildiğini ve bunlara fırsat vermeyeceğini düşündüğüm içindi. aysal daha 2 yıldır bu camianın içindeydi. ama terim bu camiada kurttu ortalığı sırtlan ve çakallara bırakmayacağını düşündüm. ama yanılmışım bırak çakallara bırakmayı ,onlara yol açtı hatta öncülük yaptı. bu yüzden aysal'ın terim hakkındaki kesin ve net kararını doğru ve başarılı bulduğumu belirtmek isterim. yönetimin 2. hamlesi manciniyi getirmekti . mancini'in kariyerine baktığımızda hoca seçimi yanlış değildi. başarılı bir hoca seçimiydi.
bana göre yönetimin başarısız olduğu yer devre arası transferlerdi. devre arası 9 tane oyuncu transfer edildi. bu oyuncuların hepsi genç ve geleceği yatırım için alındı. okey ama alt yapısı olan ve oradan oyuncu çıkartmayı başaran bir takım olarak 9 transfer sayıca fazladır. hem takıma mali olarak yük oldu. aysal gibi bir adamın bu konuda daha dikkatli olması gerekirdi. hemde fenerbahçenin havuz medyası bu olayı taraftar ve takım üzerinde algı manipülasyonu yaparak kullanmaya başladı. galatasaray başarılı mı deyip sözü devre arasında yapılan bu 9 transfere getiriyorlardı. bizim öncelikle yapmamız gereken galatasarayın eksik bölgelerine transfer yapmaktı. bunun için telles ilk onbir için alındı. uyum süreci de gözetildiğinde başarılı bir dönem geçirdiğini söyleyebiliriz. belkide planları bozan bruma ve aydın'ın sakatlıkları oldu. yönetim 9 transfer yapmasına rağmen elindeki yabancı oyuncuları çıkartmak konusunda geç kaldı. bu yüzden ne gelen oyuncular oynayabildi. takım içinde bu durum kafaları karıştırdı. olayların sürümcede olması her zaman negatif bir durumdur. 2. yarıdaki gazianteple puan kaybını ben bu olaya bağlıyorum.
bu takım mancininin takımı değildi. hem ligi, hem takımı tanımak için zamana ihtiyacı vardı. bunu kabul ediyorum ama bence potansiyelini yansıtmadı. bence takımı daha iyi yönetebilirdi. devre arasına 8 puan geride girmiştik. ama arayı kapatma şansını yakaladı. ama bunu devam ettiremedi. yerli futbolcuların yeniçeri olduğundan bahsedildi. takımın kilit isimlerinden selçuk ve burak'ın performansları çok eleştirildi. trabzonsporda oynadıkları dönemlerde gözönüne alındığında son3-4 senedir yüksek performans gösteren bu oyuncularda düşüş olması aslında normaldi. fatih terim gibi baskın bir karekterden sonra onun zıttı birinin gelmesi bizim profesyonel olmayan futbolcularımızı etkilememesi mümkün değildi. özellikle bu sezon basın son üç seneyi gözönüne aldığımızda en yoğun şekilde galatasaray aleyhine haberler ve manipülasyonlar yaptılar. takımın ve taraftarın bu durumdan etkilenmesi doğaldır. bu haberler takımın mental yönden toparlanmasını uzattı. taraftarların büyük çoğunluğu mancini'yi kabullenemedi. mancin'nin bana göre kabu ledilmesi hem taraftar, hem de takım nezdinde fenerbahçe takımının saha içinde gezdirdiği kağıtla oldu. özellikle yerli oyuncuları saha içinde ruh gibi gezmekle suçladık. sadece bir tık daha fazla oynasalardı puan durumu olarak daha farklı yerde olabilirdik.
toparlayacak olursam bu takım 2. oldu. şampiyonlar ligine direk gidiyor. türkiye kupasını kazandı. şampiyonlar liginde gruplardan çıktı. başarılı mı? bana göre hayır. kıstasım şampiyonluk değil. var olan potansiyelle, çıkan sonuçtur. ersun yanal'n yönettiği bir takımı şampiyon yaptığı ve şampiyonlar liginde yarı finale çıkabilme potansiyeli varken 16 da elendiği için başarılı değildir. ben mancini ile devam edilmesinden yanayım. öncelikle şişik olan kadronun azaltılması, iyi bir yerli 2. kaleci alınmasını, eray'ın oynayacağı bir kulübe kiralanması, az ve öz transfer yapılmasını bekliyorum. 2013-2014 sezonu kadın basketbol takımı tarzı bir takım olsun istiyorum.