3286
bir kere kendisi 8. takımı alıp 2. yapmamıştır. 2 senenin şampiyon takımını alıp üzerine takviye koyup 2. yapmıştır.
eğer taraftar 1-0 skor en iyi skordur kazanıyoruz problem yok diye düşünüyorsa da şu ikilmi hatırlatmak isterim: biz sabahtan akşama aykut kocamanla dalga geçmedik mi arkadaşlar? o da aynılarını demez miydi? basın da böyle savunmaz mıydı onu? "nasıl olsa kazanıyor takım oynamasa ne olur. büyük takımlık bu işte" falan fistan demiyor muydu yancı basın? biz de sövmüyor muyduk "eyyamcılar" diye , "yav he he" diye?
sözlükte trollük yapmayı gönül işi kabul etmiş bir kaç kişinin dışında kime sorarsanız sorun teknik direktörlükte kalıcı olmayı hatta şartlar el veriyorsa ferguson gibi wenger gibi olmayı tercih eder.
uçak yolculuğu yaparken bir kaza olsa uçak yere çakılsa bir siz kurtulsanız paraşütle falan ve düştüğğünüz yer de gelmek istediğiniz şehir "olsun bee neticede ben varmak istediğim yere vardım" mı diyeceksiniz?
takım paldır küldür bir oyun oynuyor çoğunlukla şansızna ve kişisel becerilerle gol atıp tutuyoruz* böyle olmamalı.
dün akşamki maçta* defansın hareketlerine dikkat etmişinzdir. rakip baskı yaparken nereye vurdukları önemli değilmiş gibi sadece top uzaklaşsın da ne olursa olsun gibi davrandılar çoğunlukla. özellikle de yetenekli olmasına rağmen takımı çok az tanıdığı ve tecrübesiz olduğu için telles. sebep?
çünkü orta sahamız sorumluluk almıyor? gelip defanstan top istemiyor. defansımız zaten yediği koaly gollerden ve takımın sıkıntı durumunda dolayı baskı altında. ya hata yapıyoruz ya da güm diye şişiriyoruz top kaleciye doğru.
evet kazanıyoruz ama futbol yok, pas oyunu yok, takım oyunu yok. takım ruhu ise sadece gollerde ve kazanılan maç sonunda biraz ortaya çıkıyor.
eğer taraftar 1-0 skor en iyi skordur kazanıyoruz problem yok diye düşünüyorsa da şu ikilmi hatırlatmak isterim: biz sabahtan akşama aykut kocamanla dalga geçmedik mi arkadaşlar? o da aynılarını demez miydi? basın da böyle savunmaz mıydı onu? "nasıl olsa kazanıyor takım oynamasa ne olur. büyük takımlık bu işte" falan fistan demiyor muydu yancı basın? biz de sövmüyor muyduk "eyyamcılar" diye , "yav he he" diye?
sözlükte trollük yapmayı gönül işi kabul etmiş bir kaç kişinin dışında kime sorarsanız sorun teknik direktörlükte kalıcı olmayı hatta şartlar el veriyorsa ferguson gibi wenger gibi olmayı tercih eder.
uçak yolculuğu yaparken bir kaza olsa uçak yere çakılsa bir siz kurtulsanız paraşütle falan ve düştüğğünüz yer de gelmek istediğiniz şehir "olsun bee neticede ben varmak istediğim yere vardım" mı diyeceksiniz?
takım paldır küldür bir oyun oynuyor çoğunlukla şansızna ve kişisel becerilerle gol atıp tutuyoruz* böyle olmamalı.
dün akşamki maçta* defansın hareketlerine dikkat etmişinzdir. rakip baskı yaparken nereye vurdukları önemli değilmiş gibi sadece top uzaklaşsın da ne olursa olsun gibi davrandılar çoğunlukla. özellikle de yetenekli olmasına rağmen takımı çok az tanıdığı ve tecrübesiz olduğu için telles. sebep?
çünkü orta sahamız sorumluluk almıyor? gelip defanstan top istemiyor. defansımız zaten yediği koaly gollerden ve takımın sıkıntı durumunda dolayı baskı altında. ya hata yapıyoruz ya da güm diye şişiriyoruz top kaleciye doğru.
evet kazanıyoruz ama futbol yok, pas oyunu yok, takım oyunu yok. takım ruhu ise sadece gollerde ve kazanılan maç sonunda biraz ortaya çıkıyor.