9
takımımızın sezon başından itibaren elle atılan goller, kulüpte yaşanan ekonomik sorunlar ve benzeri birçok sorunla uğraştığı; buna rağmen lig tarihinin en yüksek puanı olan 83 puanda tamamlayarak şampiyon olduğu sezondur. sezon başından itibaren fenerbahçe ile başabaş gidiyorduk. ilk on haftayı sekizer galibiyet ve ikişer beraberlikle puan puana geçmiştik. 11. haftada gençlerbirliği deplasmanından 2-1'lik mağlubiyetle dönünce "erik gerets'in takımları 10. haftadan sonra düşüşe geçiyor" diye başlıklar atılmıştı, hiç unutmam. fenerbahçe ile sürekli bir kovalamaca vardı, daha doğrusu hep biz kovalıyorduk ama fenerbahçe de bir türlü rahatlayamıyordu. yine de bizdeki o gerilim, beklenti ve benzeri duygular fenerbahçe tarafında pek yoktu. konya'da elle atılan golden sonra açılan "temiz bir lig istiyoruz" pankartlarını bile küçümseyecek kadar geniştiler yine. puan puana gidiyorduk sürekli. bir hafta açılıyorsa da ertesi hafta kapanıyordu. bazen de fenerbahçe puan kaybediyor, ertesi gün de biz kaybediyorduk. ödenmeyen paralar, sezon başından beri süren protestolar, antrenmana çıkmayan futbolcular derken epey gerilimli; bir o kadar da heyecanlı ve mücadele dolu bir sezon geçiyordu bizim açımızdan. fenerbahçe cephesinde ise fazladan bir motivasyon yoktu. üst üste üçüncü şampiyonluğa koşuyor olmanın rahatlığı vardı belki de. özellikle olaylı manisa maçlarından sonra biraz gerilim olsa da kalan son heyecan kırıntılarını 4-0'lık maçta tüketmiş, hatta maç sonunda şampiyonluk kutlamalarına başlamışlardı. basın ve medyada lig bitmiş havası olsa da son dakikalara kadar heyecan devam etmiş, sonunda sevinen biz olmuştuk.
sonunda yaşanan o 16 dakikalık bekleyiş sezona yakışan bir sondu. o sezonu yaşamayan, hatırlamayanlar belki de o şampiyonluğun unutulmaz oluşunun nedenini şampiyonluğun son haftada el değiştirmesine bağlar. o gün denizlispor gol atmasa, o maç 0-0 tamamlanmış olsa; mustafa keçeli'nin şutundan sonra sami yende çıkan uğultu bu sefer maçın son düdüğünden sonra çıkar, maçtan sonra o 16 dakika hariç aynı coşku ve kutlamalar yine yaşanırdı. galatasaray ile fenerbahçe arasındaki farklar'ın en büyüğünün nişanesidir aslında o sezon. inanmanın, bir bütün olmanın, imkansızlıklara rağmen mücadele etmenin...
sonunda yaşanan o 16 dakikalık bekleyiş sezona yakışan bir sondu. o sezonu yaşamayan, hatırlamayanlar belki de o şampiyonluğun unutulmaz oluşunun nedenini şampiyonluğun son haftada el değiştirmesine bağlar. o gün denizlispor gol atmasa, o maç 0-0 tamamlanmış olsa; mustafa keçeli'nin şutundan sonra sami yende çıkan uğultu bu sefer maçın son düdüğünden sonra çıkar, maçtan sonra o 16 dakika hariç aynı coşku ve kutlamalar yine yaşanırdı. galatasaray ile fenerbahçe arasındaki farklar'ın en büyüğünün nişanesidir aslında o sezon. inanmanın, bir bütün olmanın, imkansızlıklara rağmen mücadele etmenin...