107
çoğumuz manciniye kızıyoruz ama fatih terimi yere göğe sığdıramıyoruz.
nedenmi ;
biri maçları izlerken çekirdek çıtlayan taraftar, diğeri sahada oynayan, ter döken oyuncu.
biri basın toplantısında favori biz değiliz diyen realist, diğeri biz galatasarayız ,aslan gibi oynarız,galatasarayın olduğu her yerde de favori biziz diyen hoca (mancininin bu basın toplantıları rakibin kendilerini küçümsemesi için yaptığını düşünüyorum)
biri şöyle bir böyle bla bla bla diye bir sürü sayabilirim ama değinmek istediğim nokta çok farklı.
biz her zaman türklüğün getirdiği bir yapı olarak duygusal adamları severiz. bizim için önemli olan yenmek veya yenilmek değildir , önemli olan aslan gibi savaşmaktır.
gelelim asıl soruya sizce duygusallık mı ön planda olmalı yoksa gerçekcilik mi?
bana sorarsanız duygusallık türk halkının kandırıldığı en büyük nokta,en büyük hain duygudur aslında.
boşuna kendimizi kandırmayalım
herkes dursun bir düşünsün.türk futbolu neden bu noktalarda diye.
çoğunuz bana kızabilir manciniye kızdıkları gibi ama gerçek ortada biz ne kadar kabullenmek istemesek de.
eğer diyorsanız biz böyle iyiyiz,türk futbolu gelişmesin bizim gözümüzü boyasınlar, o zaman alın fatih teriminizi veya başka duygularınıza hitap edecek adamı size bir tane uefa ve süper kupasını başarı diye yuttursunlar ama bana ve benim gibi düşünenlere yutturamazlar.
biz bu başlıkta aslında fatih terimi veya manciniyi kıyaslamıyoruz. biz duygusallıkla- realistliği kıyaslıyoruz.
ekleme:kim ne derse ne düşünürse düşünsün, ben ne fatih terimci ne de manciniciyim, ben galatasaraylıyım insanlar birilerini ilahlaştırmaya çok meyilli.
nedenmi ;
biri maçları izlerken çekirdek çıtlayan taraftar, diğeri sahada oynayan, ter döken oyuncu.
biri basın toplantısında favori biz değiliz diyen realist, diğeri biz galatasarayız ,aslan gibi oynarız,galatasarayın olduğu her yerde de favori biziz diyen hoca (mancininin bu basın toplantıları rakibin kendilerini küçümsemesi için yaptığını düşünüyorum)
biri şöyle bir böyle bla bla bla diye bir sürü sayabilirim ama değinmek istediğim nokta çok farklı.
biz her zaman türklüğün getirdiği bir yapı olarak duygusal adamları severiz. bizim için önemli olan yenmek veya yenilmek değildir , önemli olan aslan gibi savaşmaktır.
gelelim asıl soruya sizce duygusallık mı ön planda olmalı yoksa gerçekcilik mi?
bana sorarsanız duygusallık türk halkının kandırıldığı en büyük nokta,en büyük hain duygudur aslında.
boşuna kendimizi kandırmayalım
herkes dursun bir düşünsün.türk futbolu neden bu noktalarda diye.
çoğunuz bana kızabilir manciniye kızdıkları gibi ama gerçek ortada biz ne kadar kabullenmek istemesek de.
eğer diyorsanız biz böyle iyiyiz,türk futbolu gelişmesin bizim gözümüzü boyasınlar, o zaman alın fatih teriminizi veya başka duygularınıza hitap edecek adamı size bir tane uefa ve süper kupasını başarı diye yuttursunlar ama bana ve benim gibi düşünenlere yutturamazlar.
biz bu başlıkta aslında fatih terimi veya manciniyi kıyaslamıyoruz. biz duygusallıkla- realistliği kıyaslıyoruz.
ekleme:kim ne derse ne düşünürse düşünsün, ben ne fatih terimci ne de manciniciyim, ben galatasaraylıyım insanlar birilerini ilahlaştırmaya çok meyilli.