5581
kendisinin üzerinden üçüncü kez ofsayt manyağı oluyorum.
birincisi; ''fatih hoca transferini istemediğini belli ettiği için benim de istemediğimi'' yazdığım entrydi.
ikincisi; ''kötü performans göstermesi halinde medyatik evliliğinin basın tarafından kullanılacağını, hatta taraftarın da ateşe benzin dökeceğini'' ön gördüğüm entrydi.
üçüncüsü de; ''sneijder ile galatasaray'ın farklılıklarını belirttiğim'' entry oldu. şimdi izninizle dördüncüyü deneyeceğim;
sevgili sözlük yazarları;
her zamanki gibi farklı sese tatava yapmadan basıp geçmişsiniz.. fakat vurmadan önce bu kardeşinizi bir dinleyin;
yazdığım entry dikkatlice okunduğunda anlaşılacaktır ki anlattıklarım bir wesley sneijder eleştirisi değil galatasaray eleştirisidir.
sneijder'i burada birçok yazar arkadaşımız-ablamız-abimiz-kardeşimiz detaylıca anlatmıştır. hatta bazısı modern futbol tanrısı seviyesine çıkarmıştır. fakat bu futbol tanrısının skora bu kadar yakın bir bölgede ve görevde oynamasına rağmen neden god mode'a geçemediğini konuşanların veya sesli sorgulayanların sayısı epey azdır. kafa içi tilkileri de olası bir kötü performansı beklemektedir.
evet sneijder modern futbolun modern 10 numarasıdır. evet sneijder takımın diğer oyuncuları kadar savunma yapar, koşar, pres yapar. ve yine evet sneijder topu alır-verir-alır-verir-alır-verir.
bu bahsettiğimiz özellikleri sergileyebilmesi için kendisine uygun ortamı oluşturmak gereklidir. yoksa 1.5 sezonda anladık ki; sneijder; alır-verir-sinir-lenir.
roberto mancini ve fatih terim gibi teknik adamların yönetimindeki; melo, drogba, muslera, burak, selçuk, semih, eboue, riera, telles gibi kalburüstü oyuncular bu ortamı tam manasıyla sağlayamamışlardır. bu oyuncuların ve teknik adamların galatasaray'ın son on sezondaki en iyi ekibi olduğu hepimizin kabulüdür. bu ekibin oldukça istekli bir sneijder'e getirdiği performans da 53 maçta 18 gol 9 asisttir.*
sizlere bunları anlatmaktaki amacımın ''olası bir sneijder transferi için uygun ortam yaratmak'' olduğunu düşünüyorsanız biliniz ki bir menejer veya takım görevlisi değilim. transfer işinden para kazanmayan, sabah 6:00'da verdiği ders arasında sözlüğe giren ve aldığı tepkiyi görünce üzülen sıradan bir öğrenci kardeşinizim.
anladık kardeşim nedir derdin? diyecekseniz. anlatmaya çalıştığım şu; ben veya benzeri entryler giren arkadaşlar sneijder'i kötülemeye/karalamaya çalışmıyoruz. ''bir yıldız bulduk kaptırmayalım'' tavrından duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışıyorum. 1.5 sezondur takımımıza bir türlü ''tamamen'' uyum sağlayamayan bir futbolcumuzun neden uyum sağlayamadığını kendi futbol bilgim/kapasitem doğrultusunda anlatmaya çalışıyorum. fakat içinizden bu sneijder hastalığına kapılmış bazı arkadaşlar futbolcuyu yemeye çalışan bir taraftarmışım gibi reaksiyon gösteriyorlar. hayır ben kimseyi yemeye çalışmıyorum. sneijder benim gözümde 2013-2014 futbol sezonunun felipe melo ile birlikte en iyi futbolcusudur. bunu önceki entrylerimde açıkça ve defalarca belirttiğimi görebilirsiniz.
kendisi benim gözümde diğer futbolcularımızla eşit bir yerdedir ve takıma katkı sağladığı kadar vardır. asla ''kimseye kaptırmamamız gereken bir değer'' değildir. siz de takdir edersiniz ki bu düşüncemi en iyi günlerinde yazmam, en kötü günlerinde pusu atar gibi yazmamdan iyidir.
dediğim gibi sneijder'in durumu benim kafamda çok net. ve amacım bu netliği sözlüğe aktararak varsa bulanıklıkları gidermek veya bir yanlışım varsa farkına varmak. fakat ''tatava yapmadan basılıp geçilmesi'' bunu engelliyor. ne bana ne başkasına hiç bir şey kazandırmıyor. sonuç olarak kimse kimseyi anlamıyor veya yanlış anlıyor.
bu yüzden yazının başında da belirttiğim gibi ''lütfen vurmadan önce bir düşünün'' sevgili sözlük yazarları.
hepinize kucak dolusu sevgiler.
edit: dördüncü denememi de başarıyla sonlandırarak yine ofsayt manyağı olsam da bu sefer en azından diğer entrylerde fikir alışverişine değer mesajlar gördüm bu da beni sevindirdi. bunları konuşuyorum çünkü; sneijder-galatasaray uyumu/uyumsuzluğu taraftarın farkındalığıyla çözülür. şu ana kadar takımın başına gelen iki üst düzey hocanın bu sorunu pek aşamadığının hepimiz farkındayız. bu durum kansere dönüşmeden bizim de konuşmamız/dillendirmemiz şu süreçte takım ve sneijder adına faydalı olacaktır.
birincisi; ''fatih hoca transferini istemediğini belli ettiği için benim de istemediğimi'' yazdığım entrydi.
ikincisi; ''kötü performans göstermesi halinde medyatik evliliğinin basın tarafından kullanılacağını, hatta taraftarın da ateşe benzin dökeceğini'' ön gördüğüm entrydi.
üçüncüsü de; ''sneijder ile galatasaray'ın farklılıklarını belirttiğim'' entry oldu. şimdi izninizle dördüncüyü deneyeceğim;
sevgili sözlük yazarları;
her zamanki gibi farklı sese tatava yapmadan basıp geçmişsiniz.. fakat vurmadan önce bu kardeşinizi bir dinleyin;
yazdığım entry dikkatlice okunduğunda anlaşılacaktır ki anlattıklarım bir wesley sneijder eleştirisi değil galatasaray eleştirisidir.
sneijder'i burada birçok yazar arkadaşımız-ablamız-abimiz-kardeşimiz detaylıca anlatmıştır. hatta bazısı modern futbol tanrısı seviyesine çıkarmıştır. fakat bu futbol tanrısının skora bu kadar yakın bir bölgede ve görevde oynamasına rağmen neden god mode'a geçemediğini konuşanların veya sesli sorgulayanların sayısı epey azdır. kafa içi tilkileri de olası bir kötü performansı beklemektedir.
evet sneijder modern futbolun modern 10 numarasıdır. evet sneijder takımın diğer oyuncuları kadar savunma yapar, koşar, pres yapar. ve yine evet sneijder topu alır-verir-alır-verir-alır-verir.
bu bahsettiğimiz özellikleri sergileyebilmesi için kendisine uygun ortamı oluşturmak gereklidir. yoksa 1.5 sezonda anladık ki; sneijder; alır-verir-sinir-lenir.
roberto mancini ve fatih terim gibi teknik adamların yönetimindeki; melo, drogba, muslera, burak, selçuk, semih, eboue, riera, telles gibi kalburüstü oyuncular bu ortamı tam manasıyla sağlayamamışlardır. bu oyuncuların ve teknik adamların galatasaray'ın son on sezondaki en iyi ekibi olduğu hepimizin kabulüdür. bu ekibin oldukça istekli bir sneijder'e getirdiği performans da 53 maçta 18 gol 9 asisttir.*
sizlere bunları anlatmaktaki amacımın ''olası bir sneijder transferi için uygun ortam yaratmak'' olduğunu düşünüyorsanız biliniz ki bir menejer veya takım görevlisi değilim. transfer işinden para kazanmayan, sabah 6:00'da verdiği ders arasında sözlüğe giren ve aldığı tepkiyi görünce üzülen sıradan bir öğrenci kardeşinizim.
anladık kardeşim nedir derdin? diyecekseniz. anlatmaya çalıştığım şu; ben veya benzeri entryler giren arkadaşlar sneijder'i kötülemeye/karalamaya çalışmıyoruz. ''bir yıldız bulduk kaptırmayalım'' tavrından duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışıyorum. 1.5 sezondur takımımıza bir türlü ''tamamen'' uyum sağlayamayan bir futbolcumuzun neden uyum sağlayamadığını kendi futbol bilgim/kapasitem doğrultusunda anlatmaya çalışıyorum. fakat içinizden bu sneijder hastalığına kapılmış bazı arkadaşlar futbolcuyu yemeye çalışan bir taraftarmışım gibi reaksiyon gösteriyorlar. hayır ben kimseyi yemeye çalışmıyorum. sneijder benim gözümde 2013-2014 futbol sezonunun felipe melo ile birlikte en iyi futbolcusudur. bunu önceki entrylerimde açıkça ve defalarca belirttiğimi görebilirsiniz.
kendisi benim gözümde diğer futbolcularımızla eşit bir yerdedir ve takıma katkı sağladığı kadar vardır. asla ''kimseye kaptırmamamız gereken bir değer'' değildir. siz de takdir edersiniz ki bu düşüncemi en iyi günlerinde yazmam, en kötü günlerinde pusu atar gibi yazmamdan iyidir.
dediğim gibi sneijder'in durumu benim kafamda çok net. ve amacım bu netliği sözlüğe aktararak varsa bulanıklıkları gidermek veya bir yanlışım varsa farkına varmak. fakat ''tatava yapmadan basılıp geçilmesi'' bunu engelliyor. ne bana ne başkasına hiç bir şey kazandırmıyor. sonuç olarak kimse kimseyi anlamıyor veya yanlış anlıyor.
bu yüzden yazının başında da belirttiğim gibi ''lütfen vurmadan önce bir düşünün'' sevgili sözlük yazarları.
hepinize kucak dolusu sevgiler.
edit: dördüncü denememi de başarıyla sonlandırarak yine ofsayt manyağı olsam da bu sefer en azından diğer entrylerde fikir alışverişine değer mesajlar gördüm bu da beni sevindirdi. bunları konuşuyorum çünkü; sneijder-galatasaray uyumu/uyumsuzluğu taraftarın farkındalığıyla çözülür. şu ana kadar takımın başına gelen iki üst düzey hocanın bu sorunu pek aşamadığının hepimiz farkındayız. bu durum kansere dönüşmeden bizim de konuşmamız/dillendirmemiz şu süreçte takım ve sneijder adına faydalı olacaktır.