3443
türkiye gibi bir 3. dünya ülkesi için gerçekten çok büyük bir spor kulübüdür, çok. bu diyarlarda avrupalı olarak tanınmak bile büyük bir başarıdır benim gözümde. çünkü bu memlekette avrupalı ''pistir, gavurdur, işe yaramazdır''. şimdi saçmaladığımı düşünüyorsunuz ama gidin iç anadolunun bir köyüne; aynı cevapları alırsınız. böyle bir memlekette ''avrupa kültürü'' olan ve milyonları peşinden sürükleyen bir takımdır galatasaray. ama her ne kadar böyle tanınsak da bir üst seviyeye çıkamıyoruz, çıkamayacağız. sneijder sahada götünü yırtarken selçuk ağa hocaya trip yapacak, melo sahada koşmadık yer bırakmazken umut paşa boştaki arkadaşına pas atmayacak, muslera didinirken qral bencillik yaptığı için tribüne el kol yapacak. sadece yerlileri suçlamıyorum elbette bir de drogba gibi 35'lik dedeleri alıp bir katar kulübünün yapacağı zihniyette transferi yapacaksın ve adam kendini türkiye'de futbolun allah'ı sanacak(bu transferin olumlu yanları da oldu kesinlikle reddetmiyorum). ve bunlar gibi onlarcası... biz her ne kadar ''avrupa kültürü'' olan bir takım olsak da hiç bir zaman ''avrupalı'' olamayacağız, kökler müsade etmiyor çünkü. en basitinden ben de isterdim bir porto, bir lyon, bir dortmund olabilmemizi fakat olmuyor işte. kafa yapımız örtüşmüyor bizim bu adamlarla. ama yine de herşeye rağmen bizi hayata bağlayan unsurlardan birisin ya sen galatasaray, bu da bize yeter...