5
haftasonu galatasaray kadın basketbol takımı ile yaratılan başarı ivmesinin sürmesini dilediğim maç. öncelikle şunu belirtmekte fayda var; bu takım bu noktaya ihsan bayülken'in de söylediği gibi kazanması gereken tüm maçları kazanarak geldi. kaybetmemesi gereken bütün maçları kazandı bir başka deyişle ancak şu var ki ekstra bir galibiyete de imza atmadı. her ne kadar madrid ve cska gibi takımları deplasmanda sallamış olsakta final four adayı takımlara karşı önemli bir sonuç elde edemedik.
işte bu serinin anahtarı da bu zihinsel çıtayı aşmakta saklı. son beş senede dört kez final four yapmış olan barcelona ile top 8 oynamak başlı başına bir başarı. amma ve lakin ergin ataman'ın da dediği gibi bundan sonraki hedef final four'dur. top 8'deki takımlara baktığınız zaman şüphesiz ki underdog olarak biz ön plana çıkıyoruz ve şu da bir gerçek ki bizi biz yapan noktaları ön plana çıkardığımızda bizden görece üstün rakiplerimizi son derece zor durumlara sokabiliyoruz. net olarak söyleyelim ki bu serinin sonunda kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ancak kazanacak çok şeyimiz var.
bu maç için furkan ante tomic'i tutsun, arroyo maestro'luk yapsın, erceg şutları soksun, benchten iyi katkı gelsin, attırmayın navarro'ya diye yorum yapmak istemiyorum. bunu zaten diğer arkadaşlarımız gün içerisinde dile getirecektir. sabit olan şu ki, bizi biz yapan karakterimizle oynayıp palau'dan bir galibiyet çalmamız gerekiyor. yapabilecek güçte miyiz? kesinlikle!
dediğim gibi, dengeli ve karakterli oyun bizim adımıza maçın ve serinin anahtarı olacaktır. ve tabii ki de (bkz: kaybetmek kolay kazanmak olay)
ayrıca benim için takımımın tarihindeki ilk top 8 karşılaşmasını yerinde izleyecek olmamdan ötürü heyecan dolu bir müsabakadır efenim. * * *
edit: ayrıca ey sözlük ahalisi lütfen siktir edin ses kayıtlarını falan allahınızı seversiniz, bütün dikkatimizi/desteğimizi bu maça ve seriye vermeliyiz!
işte bu serinin anahtarı da bu zihinsel çıtayı aşmakta saklı. son beş senede dört kez final four yapmış olan barcelona ile top 8 oynamak başlı başına bir başarı. amma ve lakin ergin ataman'ın da dediği gibi bundan sonraki hedef final four'dur. top 8'deki takımlara baktığınız zaman şüphesiz ki underdog olarak biz ön plana çıkıyoruz ve şu da bir gerçek ki bizi biz yapan noktaları ön plana çıkardığımızda bizden görece üstün rakiplerimizi son derece zor durumlara sokabiliyoruz. net olarak söyleyelim ki bu serinin sonunda kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ancak kazanacak çok şeyimiz var.
bu maç için furkan ante tomic'i tutsun, arroyo maestro'luk yapsın, erceg şutları soksun, benchten iyi katkı gelsin, attırmayın navarro'ya diye yorum yapmak istemiyorum. bunu zaten diğer arkadaşlarımız gün içerisinde dile getirecektir. sabit olan şu ki, bizi biz yapan karakterimizle oynayıp palau'dan bir galibiyet çalmamız gerekiyor. yapabilecek güçte miyiz? kesinlikle!
dediğim gibi, dengeli ve karakterli oyun bizim adımıza maçın ve serinin anahtarı olacaktır. ve tabii ki de (bkz: kaybetmek kolay kazanmak olay)
ayrıca benim için takımımın tarihindeki ilk top 8 karşılaşmasını yerinde izleyecek olmamdan ötürü heyecan dolu bir müsabakadır efenim. * * *
edit: ayrıca ey sözlük ahalisi lütfen siktir edin ses kayıtlarını falan allahınızı seversiniz, bütün dikkatimizi/desteğimizi bu maça ve seriye vermeliyiz!
