2797
--- alıntı ---
başka yönetim olsaydı adamı gönderirdi ama ünal aysal geniş vizyonlu bir adam olduğu için tutacağını düşünüyorum. evet kusura bakmayın ama sizinle aynı fikirde değilim, mancini'yi tutmak vizyondur. olaya çift taraflı bakmakta fayda var, mancini genelde belirli bir şablonda ısrar etmiş bir adam değildir, 3-5-2'de oynatır, 4-4-2'de, 4-2-2-2'de ve hatta galatasaray'da gördüğümüz gibi 4-3-3'de. hangi dizilişten optimal verim alacaksa onu dener ve maç içinde de bu şablonu gidişata göre değiştirir; değiştirebileceği detaylarda oyuncu tercihinde bulunur. mesela hiç istemediğim ve sonuna kadar eleştirdiğim melo ve selçuk dışında çapa tipli ön libero koyar 4-3-3'ün orta 3'lüsüne, bunun amaçları rakibi karşılamak melo'yu öne atıp patlayıcılığından faydalanmak ve bir başka amacı da maçın içinde sneijder'i forvet arkasına çekip 3-4-1-2'ye dönmek. o çapa vazifesi gören adam ceyhun veya yekta stoperlerin arasına libero gibi gömülüp bekleri ileri atarak dizilişin 3-4-1-2 olmasını sağlıyor. takım maç içersinde bunu pozisyondan pozisyona bile yaptığı için çok fark edilmiyor. devre arası kampında melo'yu o bölgede oynatarak ve stoperlerin arasına gömerek dizilişler denedi ama bu sefer orta saha melo'dan yoksun kaldı ve top çıkaramadı. son sivasspor maçında da gördül melo'suz galatasaray orta sahasının acziyetini. aynı şekilde sneijder ve drogba'sız hücüm hattının acziyetini de.
çok fazla diziliş konuşmaya da gerek yok. bariz bir şekilde ilk 5 haftada fatih hoca varken de sonrasında mancini geldiğinde de takımın doymuşluğunu, oyuncuların hedefsizliğini gördük. bu sebeple hedef maçlarında iyi oynayarak kazandı galatasaray. son fenerbahçe maçında muslera yere yatmadı, juventus arena'da yenildi. belki bu tezim tr kupasında son bulur bilemem ama bursa deplasmanında kazanan ve kupayı alan bir galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum. bu sene ligde her maç final havasını yakalayamadığımız için böyle havlu attık. bunun da nedeni 2 yıldır şampiyon olmamız. iş dizilişten taktikten çok oyunculardan geçiyor. eğer galatasaray gibi bir takımda oyuncu isterse şampiyon da olursun. kaç beraberlik alındığı ortada.
mancini alışık olmadığı bir yerde, bizim de alışık olmadığımız bir adam. lucescu da yabancıydı ama romanya ve italya kültüründen hangisi bize yakın derseniz kesinlikle romanya insanı daha yakındır. mancini'ye göre futbolcu belirli bir yaşam standardını oturtmuştur ve ona düşen uygun antrenman teknikleriyle dizilişi harmanlayıp takımı maça hazırlamaktır. ancak bu sene görülüyor ki futbolcularımız sporculuk şartlarını daha en başında es geçmektedir. kimse çıkıp mancini takımı hazırlayamadı demesin, kendine bakmazsan sürünürsün. david silva, nasri, aguero, dzeko, yaya toure gibi adamlarla çalışmış adam elbette futbolcunun özel hayatına müdahale etmez, bu seviyedeki futbolcunun kendisine dikkat etmesini bekler. bence bu sene ki sorun futbolcuların bırakmışlığından başka bir şey değildir. sivas tribününün 60. dakikada koyduk mu demesine reaksiyon vermeyen adamlardan bahsediyoruz burada.
bu takımı ben kurmadım lafına hak veriyorum mancini'nin. bu yüzden de bırakalım şu adam kendi takımını kursun diyorum. evet ara transferde 9 adam alındı ama herkes yazdı konuştu, alınan adamların yaş ortalaması 21. bu adamlar hemen oynasın etki etsin diye alınmadı, rezil durumda olan rotasyonu gençleştirsin, seneye ve hatta sonraki sene kendini hazırlayıp takıma girsin diye alındı. herkes bunu konuşuyordu zaten ama takım kötü olup mancini bunu deyince ortalık yıkıldı o kadar adam aldırdı diye. geçelim sinan enginciliği, o gençlerin neden alındığı ortada. kim ara transferde kendi takımını kurabilmiş ki? koray günter çok iyi oynadığı sivasspor maçında utaka'yı bir kere kaçırdı gol yedik, bunu iki maç üst üste yapsa dany neden kiralandıya giderdi iş. iki yüzlü olmaya gerek yok, bu gençler önce mental sonra da fiziksel olarak hazır olunca birer ikişer oynamaya başlayacaktır. bırakalım bakalım seneye kimleri gönderecek, kimleri alacak ve en önemlisi eldekileri nasıl zihinsel ve fiziksel anlamda geliştirip daha hazır daha istekli hale getirecek. adam hem eldekilerle hemde alacaklarıyla mancini takımını kursun. milyar euroluk city bile 2-3 yılda kuruldu. biraz sabır, seneye girenler ve çıkanlar olacak. o zaman sahaya nasıl yerleşeceğiz, tek forvet mi çift mi, nasıl bir oyun şablonumuz olacak daha net göreceğiz. bruma, sneijder, burak, selçuk, melo daha iyi bir takım izleyeceğiz. sadece biraz sabır. ben mancini'ye güveniyorum.
--- alıntı ---
başka yönetim olsaydı adamı gönderirdi ama ünal aysal geniş vizyonlu bir adam olduğu için tutacağını düşünüyorum. evet kusura bakmayın ama sizinle aynı fikirde değilim, mancini'yi tutmak vizyondur. olaya çift taraflı bakmakta fayda var, mancini genelde belirli bir şablonda ısrar etmiş bir adam değildir, 3-5-2'de oynatır, 4-4-2'de, 4-2-2-2'de ve hatta galatasaray'da gördüğümüz gibi 4-3-3'de. hangi dizilişten optimal verim alacaksa onu dener ve maç içinde de bu şablonu gidişata göre değiştirir; değiştirebileceği detaylarda oyuncu tercihinde bulunur. mesela hiç istemediğim ve sonuna kadar eleştirdiğim melo ve selçuk dışında çapa tipli ön libero koyar 4-3-3'ün orta 3'lüsüne, bunun amaçları rakibi karşılamak melo'yu öne atıp patlayıcılığından faydalanmak ve bir başka amacı da maçın içinde sneijder'i forvet arkasına çekip 3-4-1-2'ye dönmek. o çapa vazifesi gören adam ceyhun veya yekta stoperlerin arasına libero gibi gömülüp bekleri ileri atarak dizilişin 3-4-1-2 olmasını sağlıyor. takım maç içersinde bunu pozisyondan pozisyona bile yaptığı için çok fark edilmiyor. devre arası kampında melo'yu o bölgede oynatarak ve stoperlerin arasına gömerek dizilişler denedi ama bu sefer orta saha melo'dan yoksun kaldı ve top çıkaramadı. son sivasspor maçında da gördül melo'suz galatasaray orta sahasının acziyetini. aynı şekilde sneijder ve drogba'sız hücüm hattının acziyetini de.
çok fazla diziliş konuşmaya da gerek yok. bariz bir şekilde ilk 5 haftada fatih hoca varken de sonrasında mancini geldiğinde de takımın doymuşluğunu, oyuncuların hedefsizliğini gördük. bu sebeple hedef maçlarında iyi oynayarak kazandı galatasaray. son fenerbahçe maçında muslera yere yatmadı, juventus arena'da yenildi. belki bu tezim tr kupasında son bulur bilemem ama bursa deplasmanında kazanan ve kupayı alan bir galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum. bu sene ligde her maç final havasını yakalayamadığımız için böyle havlu attık. bunun da nedeni 2 yıldır şampiyon olmamız. iş dizilişten taktikten çok oyunculardan geçiyor. eğer galatasaray gibi bir takımda oyuncu isterse şampiyon da olursun. kaç beraberlik alındığı ortada.
mancini alışık olmadığı bir yerde, bizim de alışık olmadığımız bir adam. lucescu da yabancıydı ama romanya ve italya kültüründen hangisi bize yakın derseniz kesinlikle romanya insanı daha yakındır. mancini'ye göre futbolcu belirli bir yaşam standardını oturtmuştur ve ona düşen uygun antrenman teknikleriyle dizilişi harmanlayıp takımı maça hazırlamaktır. ancak bu sene görülüyor ki futbolcularımız sporculuk şartlarını daha en başında es geçmektedir. kimse çıkıp mancini takımı hazırlayamadı demesin, kendine bakmazsan sürünürsün. david silva, nasri, aguero, dzeko, yaya toure gibi adamlarla çalışmış adam elbette futbolcunun özel hayatına müdahale etmez, bu seviyedeki futbolcunun kendisine dikkat etmesini bekler. bence bu sene ki sorun futbolcuların bırakmışlığından başka bir şey değildir. sivas tribününün 60. dakikada koyduk mu demesine reaksiyon vermeyen adamlardan bahsediyoruz burada.
bu takımı ben kurmadım lafına hak veriyorum mancini'nin. bu yüzden de bırakalım şu adam kendi takımını kursun diyorum. evet ara transferde 9 adam alındı ama herkes yazdı konuştu, alınan adamların yaş ortalaması 21. bu adamlar hemen oynasın etki etsin diye alınmadı, rezil durumda olan rotasyonu gençleştirsin, seneye ve hatta sonraki sene kendini hazırlayıp takıma girsin diye alındı. herkes bunu konuşuyordu zaten ama takım kötü olup mancini bunu deyince ortalık yıkıldı o kadar adam aldırdı diye. geçelim sinan enginciliği, o gençlerin neden alındığı ortada. kim ara transferde kendi takımını kurabilmiş ki? koray günter çok iyi oynadığı sivasspor maçında utaka'yı bir kere kaçırdı gol yedik, bunu iki maç üst üste yapsa dany neden kiralandıya giderdi iş. iki yüzlü olmaya gerek yok, bu gençler önce mental sonra da fiziksel olarak hazır olunca birer ikişer oynamaya başlayacaktır. bırakalım bakalım seneye kimleri gönderecek, kimleri alacak ve en önemlisi eldekileri nasıl zihinsel ve fiziksel anlamda geliştirip daha hazır daha istekli hale getirecek. adam hem eldekilerle hemde alacaklarıyla mancini takımını kursun. milyar euroluk city bile 2-3 yılda kuruldu. biraz sabır, seneye girenler ve çıkanlar olacak. o zaman sahaya nasıl yerleşeceğiz, tek forvet mi çift mi, nasıl bir oyun şablonumuz olacak daha net göreceğiz. bruma, sneijder, burak, selçuk, melo daha iyi bir takım izleyeceğiz. sadece biraz sabır. ben mancini'ye güveniyorum.
--- alıntı ---