4947
yok yok selçuk iyi...
danyall kötü; iki hafta önce eleştirdi diye.
kendisi futbolcu, büyük futbolcu, takımı ruhunda hissediyor elinden geleni yapıyor.
danyall kötü taraftar, ruhsuz, hain, iyi gün dostu...
fakat nasıl oluyorsa formayı çıkarıp "çok biliyorsan sen oyna" diyebilen yine selçuk.
anlatamadık.
eleştirdik, "1 maç kötü oynadı diye bu lafları haketti mi" dediler.
halbuki forma giydiği son 35 maçta kötüydü. biz artık o saatten sonra eleştirmeye başlamıştık, anlamadılar.
en son kayseri maçında yaptığı şeyle bitti benim gözümde.
çünkü kendisi manciniyle tartışıyordu sahanın içinde ve arkadaşının ona attığı pası görmüyordu bile. siz o sahneyi hatırlıyor musunuz?
bence hayır. çünkü maç özetlerinde ya gösterildi ya gösterilmedi. kimse konuşmadı bunun hakkında.
bir oyuncu teknik direktöre laf yetişerecem diye topu bırakır mı lan?
ama yook
kötü dedik, ruhsuz dedik, isteksiz dedik... suçlu biz olduk.
ama öyleydi.
30 maçtır kötü oyna sen, iki ıslık duyunca "ben bunu haketmedim"....
yıllık 2-3 milyon doları hakettin mi selçuk?
her kötü oynadığın maçtan sonra aldığın "maç başına 20-30 bin dolar"ı "ben haketmiyorum" diyerek almamazlık yaptın mı selçuk?
ama yooook.
beyfendiyi eleştirince suçlu yine biz oluyoruz.
çünkü bir grup taraftar nasıl oluyorsa takımı kendisinin sanıyor ve istediği taraftarı "gerçek taraftar olmamak"la suçluyor. "iyi gün dostu" olmakla suçluyor...
onların hayran olduğu topçuyu eleştirmek bile suç anasını satim.
şimdi o arkadaşları, alkışlarla sahneye davet ediyoruz. forma atan harika topçuyu savunmalarını bekliyoruz.
not: bir futbolcu kötü oynayabilir ve bu kötü oyun eleştirebilir. artık kabul edelim şunu. ayrıca selçuk sene başından beri sadece kötü oynamıyor. ruhuz ve isteksiz oynuyor...
danyall kötü; iki hafta önce eleştirdi diye.
kendisi futbolcu, büyük futbolcu, takımı ruhunda hissediyor elinden geleni yapıyor.
danyall kötü taraftar, ruhsuz, hain, iyi gün dostu...
fakat nasıl oluyorsa formayı çıkarıp "çok biliyorsan sen oyna" diyebilen yine selçuk.
anlatamadık.
eleştirdik, "1 maç kötü oynadı diye bu lafları haketti mi" dediler.
halbuki forma giydiği son 35 maçta kötüydü. biz artık o saatten sonra eleştirmeye başlamıştık, anlamadılar.
en son kayseri maçında yaptığı şeyle bitti benim gözümde.
çünkü kendisi manciniyle tartışıyordu sahanın içinde ve arkadaşının ona attığı pası görmüyordu bile. siz o sahneyi hatırlıyor musunuz?
bence hayır. çünkü maç özetlerinde ya gösterildi ya gösterilmedi. kimse konuşmadı bunun hakkında.
bir oyuncu teknik direktöre laf yetişerecem diye topu bırakır mı lan?
ama yook
kötü dedik, ruhsuz dedik, isteksiz dedik... suçlu biz olduk.
ama öyleydi.
30 maçtır kötü oyna sen, iki ıslık duyunca "ben bunu haketmedim"....
yıllık 2-3 milyon doları hakettin mi selçuk?
her kötü oynadığın maçtan sonra aldığın "maç başına 20-30 bin dolar"ı "ben haketmiyorum" diyerek almamazlık yaptın mı selçuk?
ama yooook.
beyfendiyi eleştirince suçlu yine biz oluyoruz.
çünkü bir grup taraftar nasıl oluyorsa takımı kendisinin sanıyor ve istediği taraftarı "gerçek taraftar olmamak"la suçluyor. "iyi gün dostu" olmakla suçluyor...
onların hayran olduğu topçuyu eleştirmek bile suç anasını satim.
şimdi o arkadaşları, alkışlarla sahneye davet ediyoruz. forma atan harika topçuyu savunmalarını bekliyoruz.
not: bir futbolcu kötü oynayabilir ve bu kötü oyun eleştirebilir. artık kabul edelim şunu. ayrıca selçuk sene başından beri sadece kötü oynamıyor. ruhuz ve isteksiz oynuyor...