21
türkiye gazetesi yazarı öcal uluç, derbi öncesi bir yazı kaleme aldı.
galatasaray’a “başkan olduğu” günlerde, “kendim için hedefe üç şart koydum; başarı, başarı, başarı... bu 3 şartı yerine getiremezsem, yerimi başaracak arkadaşa bırakır, giderim” anlamına gelen sözler söyleyen ünal aysal, şimdi “o sözlerini” hatırlamaz oldu!..
hatta, “benimle beraber çalışacak olanlar da, kim olurlarsa olsunlar, bilmeliler ki, ‘kendine bu hedefi koyan’ bir başkanla çalışacaklar, başarılı olmayan gidecek, bu böyle bilinsin” anlamına gelen açıklamalar da yapıyordu; fatih terim’e “derin mesajlar” göndererek!..
“mancini’nin ve takımının haline bakarsak”, aysal’ın “bu sözlerini de unuttuğunu” görmemek imkânsız!..
başkan ve yönetimi hakkında “başarı” grafiğinde “üç ana bölüm” vardır; 1- idare, 2- mali durum, 3- sportif tablo!..
şimdi bakalım “gerçekler” ne gösteriyor; yoo “büyütece ihtiyaç yok”, bir “numarasız gözlük” bile yeter!..
1- galatasaray yönetim kurulunun “saklanmaya çalışılan” parçalanmış durumu ile, profesyonel kadrodaki tasfiyeler, “idari bakımdan” aysal yönetiminin ne kadar başarılı (!) olduğunu gösteriyor mu?..
2- mali durum, galatasaraylıların tüylerini diken diken edecek halde, “korkmayın eski gümüşleri satmam” diyen aysal’ın “bunca gelir artışına rağmen, nasıl bir borç tablosu ile genel kurulun karşısına gittiğini” bilmeyen var mı?..
hem de uefa’nın “finansal fair play uyarısı” masanın üzerinde iken!..
sermaye artırımı yapılamasaydı, “eski gümüşler”, yani riva’lar başta, “pırlanta gibi” gayrı menkuller satılmayacak mıydı?..
“vergilerini ödeyemeyen ve bunun için de vergi borcu kadar ceza yiyen kulüp” haberleri “kurumsallaşma aşığı” bir başkan’a yakışıyor mu?..
3 - işin sportif yanı ise tam bir felâket; şu futbolun, “kadınlar hariç” şu basketbolun, şu voleybolun hâline bakın!..
sporcuların “ödenemeyen paraları” iddiaları gazete haberleri olduğundan beri, tam bir “başıboşluk ve başıbozukluk tablosu ortada”; sayın başkan’ın “futbolu öğrenmesinin, biraz daha karışık olan basketbolu da öğrenmeye başlamasının sonucu” olmasın bu “acı” tablo?..
“5 yılda onu yapacağım, bunu yapacağım” masallarını “büyükler dinleyebilir” ama, ortaokul çocuklarının “aman be aysal amca, beni uyutamazsın bu masallarla” dedikleri muhakkak!..
mali genel kurul’da, “ünal aysal’ı mayısta yapılacak ‘seçimli’ bir genel kurula mecbur edecek” bir tablo ortaya çıkmalıdır!..
aksi halde, galatasaraylılar iyi bilmeli ki, “yarınlar çok geç olabilir!..”
ve “o yarınlarda”, birileri “bırakıp” gidebilir!..
o zaman, “gelecek olana kalacak mirasın ne olacağı” ortada değil mi?..
galatasaray gibi bir camia için “görünen köy” kılavuz ister mi?..
kaynak: http://turkfutbol.com/...ur-edecek-34675.html
galatasaray’a “başkan olduğu” günlerde, “kendim için hedefe üç şart koydum; başarı, başarı, başarı... bu 3 şartı yerine getiremezsem, yerimi başaracak arkadaşa bırakır, giderim” anlamına gelen sözler söyleyen ünal aysal, şimdi “o sözlerini” hatırlamaz oldu!..
hatta, “benimle beraber çalışacak olanlar da, kim olurlarsa olsunlar, bilmeliler ki, ‘kendine bu hedefi koyan’ bir başkanla çalışacaklar, başarılı olmayan gidecek, bu böyle bilinsin” anlamına gelen açıklamalar da yapıyordu; fatih terim’e “derin mesajlar” göndererek!..
“mancini’nin ve takımının haline bakarsak”, aysal’ın “bu sözlerini de unuttuğunu” görmemek imkânsız!..
başkan ve yönetimi hakkında “başarı” grafiğinde “üç ana bölüm” vardır; 1- idare, 2- mali durum, 3- sportif tablo!..
şimdi bakalım “gerçekler” ne gösteriyor; yoo “büyütece ihtiyaç yok”, bir “numarasız gözlük” bile yeter!..
1- galatasaray yönetim kurulunun “saklanmaya çalışılan” parçalanmış durumu ile, profesyonel kadrodaki tasfiyeler, “idari bakımdan” aysal yönetiminin ne kadar başarılı (!) olduğunu gösteriyor mu?..
2- mali durum, galatasaraylıların tüylerini diken diken edecek halde, “korkmayın eski gümüşleri satmam” diyen aysal’ın “bunca gelir artışına rağmen, nasıl bir borç tablosu ile genel kurulun karşısına gittiğini” bilmeyen var mı?..
hem de uefa’nın “finansal fair play uyarısı” masanın üzerinde iken!..
sermaye artırımı yapılamasaydı, “eski gümüşler”, yani riva’lar başta, “pırlanta gibi” gayrı menkuller satılmayacak mıydı?..
“vergilerini ödeyemeyen ve bunun için de vergi borcu kadar ceza yiyen kulüp” haberleri “kurumsallaşma aşığı” bir başkan’a yakışıyor mu?..
3 - işin sportif yanı ise tam bir felâket; şu futbolun, “kadınlar hariç” şu basketbolun, şu voleybolun hâline bakın!..
sporcuların “ödenemeyen paraları” iddiaları gazete haberleri olduğundan beri, tam bir “başıboşluk ve başıbozukluk tablosu ortada”; sayın başkan’ın “futbolu öğrenmesinin, biraz daha karışık olan basketbolu da öğrenmeye başlamasının sonucu” olmasın bu “acı” tablo?..
“5 yılda onu yapacağım, bunu yapacağım” masallarını “büyükler dinleyebilir” ama, ortaokul çocuklarının “aman be aysal amca, beni uyutamazsın bu masallarla” dedikleri muhakkak!..
mali genel kurul’da, “ünal aysal’ı mayısta yapılacak ‘seçimli’ bir genel kurula mecbur edecek” bir tablo ortaya çıkmalıdır!..
aksi halde, galatasaraylılar iyi bilmeli ki, “yarınlar çok geç olabilir!..”
ve “o yarınlarda”, birileri “bırakıp” gidebilir!..
o zaman, “gelecek olana kalacak mirasın ne olacağı” ortada değil mi?..
galatasaray gibi bir camia için “görünen köy” kılavuz ister mi?..
kaynak: http://turkfutbol.com/...ur-edecek-34675.html