2360
öncelikle kendisi hakkında ilk geldiğinde olumlu şeyler düşündüm defansif açıdan..
galatasaray'ı yıllar sonra bir defansif anlayışı ile yönetebilecek miydi? felsefemize çok aykırıydı çünkü. biz alışmıştık fatih terim'in saldırı futboluna.
süreç çok hızlı gelişti kendisinin 22 mart 2014 galatasaray kayserispor maçı sonrası konuşmalarına (kısmen) katılıyorum.
ben bu takımı lider almadım dedi ve bu takımı ben kurmadım dedi. aslında orada demek istediği takımın kök oyuncularını kendisinin seçmediğiydi.
nitekim öyle de. burak,umut,selçuk,sneijder,drogba,eboue vs vs vs. hiç birisi kendi seçimi değildi.
"son 2 yılın şampiyonu takımı ne hale getirdiniz!" der gibi bir soru geldi kendine, ona da çok kızdı kendince. orada da haklı olduğu (bazı) noktalar vardı.
örnek verecek olursak en başta yabancı kuralı. geçen yıl 6+2 iken bu sene 6+0+4 olması. kabul edelim bizi en çok yıkan olay buydu..
takımın dış sahada bir kedi ürkek oynaması, bulunan %100 gol pozisyonlarının gole çevirilememesi vb.
he yine de bu bir bahane miydi? karabük deplasmanında bitime 8-9 dk kala drogba'nın oyundan alınıp yerine ceyhun'un girmesi resmen saçmalıktan öte bir hareketti.
sneijder'in solda oynaması, burak'ın sağda oynaması, oyun içinde sistemin sürekli değişmesi, bunlar yanlış şeyler bir türlü vazgeçmedi. bunlar işin taktiksel yanı tabi ki..
he bir de çok önemli bir eksiği daha var. o da kendine güvenmemesi. türkiye'de böyle sinyor. kendine güvenip karşı tarafı psikolojik baskıya sokacaksın. gerçekçi olmayacaksın. böyle yürüyor işler. (bkz: imparator)
bu saatten sonra denilecek pek fazla bir şey yok sinyor. umarım sene sonu bizi daha fazla zarara sokmaz takımı terk etmeyi tercih edersin* çünkü sen bizimle deyılsin.
galatasaray'ı yıllar sonra bir defansif anlayışı ile yönetebilecek miydi? felsefemize çok aykırıydı çünkü. biz alışmıştık fatih terim'in saldırı futboluna.
süreç çok hızlı gelişti kendisinin 22 mart 2014 galatasaray kayserispor maçı sonrası konuşmalarına (kısmen) katılıyorum.
ben bu takımı lider almadım dedi ve bu takımı ben kurmadım dedi. aslında orada demek istediği takımın kök oyuncularını kendisinin seçmediğiydi.
nitekim öyle de. burak,umut,selçuk,sneijder,drogba,eboue vs vs vs. hiç birisi kendi seçimi değildi.
"son 2 yılın şampiyonu takımı ne hale getirdiniz!" der gibi bir soru geldi kendine, ona da çok kızdı kendince. orada da haklı olduğu (bazı) noktalar vardı.
örnek verecek olursak en başta yabancı kuralı. geçen yıl 6+2 iken bu sene 6+0+4 olması. kabul edelim bizi en çok yıkan olay buydu..
takımın dış sahada bir kedi ürkek oynaması, bulunan %100 gol pozisyonlarının gole çevirilememesi vb.
he yine de bu bir bahane miydi? karabük deplasmanında bitime 8-9 dk kala drogba'nın oyundan alınıp yerine ceyhun'un girmesi resmen saçmalıktan öte bir hareketti.
sneijder'in solda oynaması, burak'ın sağda oynaması, oyun içinde sistemin sürekli değişmesi, bunlar yanlış şeyler bir türlü vazgeçmedi. bunlar işin taktiksel yanı tabi ki..
he bir de çok önemli bir eksiği daha var. o da kendine güvenmemesi. türkiye'de böyle sinyor. kendine güvenip karşı tarafı psikolojik baskıya sokacaksın. gerçekçi olmayacaksın. böyle yürüyor işler. (bkz: imparator)
bu saatten sonra denilecek pek fazla bir şey yok sinyor. umarım sene sonu bizi daha fazla zarara sokmaz takımı terk etmeyi tercih edersin* çünkü sen bizimle deyılsin.