resim
Didier Yves Drogba Tébily
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:46
Boy:1.89
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 5165
    ön planda olmayı, herkesin ilgisini çekmeyi, başkalarının ona muhtaç olduğunu hissetmeyi çok seven forvetimiz. egosu çok yüksek. girdiği her ortamda 'bana baksınlar, benim esprilerime gülsünler, benim hakkımda konuşsunlar' diyen tiplere benzer bir huyu var.

    bunu bize transfer olmadan önce de düşünüyordum. bize geldikten sonra daha açık bir şekilde görme fırsatım oldu.

    örnek olarak şampiyonlar ligi finalini hatırlayalım. kupayı chelsea'ye drogba aldırdı, bunu kimse inkar edemez. sevinmeye, kendiyle gurur duymaya elbette hakkı var. dünyanın en prestijli turnuvasını kazandırmışsın sonuçta, küçümsenecek birşey değil. ama kendisi bu olayda gram mütevazilik göstermeyerek kupa sevincinin büyük bölümünü yalnız başına yaptı. kupayla yalnız dolaşmak, tribünün önüne geçip yalnız hareket etmeler fln. 'önce ben, sonra siz' dedi resmen takımına.
    kameralar hep onun üzerindeydi, herkes onun etrafındaydı, millet 'legend' diye hitap ediyordu vsyr.

    bilmiyorum, belki çin'de bunu hissetmediği için dayanamadı. hiç takip etmedim kendisini orada. fakat göz önünden kaybolduğu kesin ve yarım sene dayanabilmesi tezimi kuvvetlendiriyor diye düşünüyorum.

    ardından bize geldi. antalya maçında tribündeydi ve tribünler onu kral gibi karşıladı. maçı bırakıp drogba'ya tezahüratta bulundu. yeşil saha değil, locadaki drogba ön plandaydı. tam istediği gibi. miting yapan lider gibi hissetti belki kendini, balkondan aşağı el sallamalar fln.

    ilk sezon gayet güzel katkıları oldu, çin macerasından sonra kanıtlaması gerekiyordu kendisini. kanıtladı da zaten. aslında kanıtlayacak birşey yoktu, kendisi drogba zaten. fakat '35 yaşında' 'tarihi geçmiş' diyenlere kendisini ispatlamak istedi ve yaptı. gerçekten canını dişine takarak oynadı, koştu, çabaladı, hava toplarını kesinlikle kaybetmedi. ve şampiyon oldu, şampiyonlukta yine herkes takımıyla sevinirken o (takımın yarısının kendisine 'baba' diye hitap ettiği adam) çocukca hareketler yapıyordu yalnızca. gstv'nin kamerasını, mikrofonunu alarak, saçma sapan şeyler konuşarak eboue'lik yapma derdine düştü.
    açın arşivlerden bulun, lig tv'nin 5 dklık 'maçın öyküsü' videolarında iyi göreceksiniz. 2012/13 sezonu yedek kulübesinde olduğu zamanlar eğer yedek kulübesinden görüntü alınmış ise, kesinlikle bir şekilde kadraja girmeyi deniyordu. çocukca hareketler, 'aaa bakın drogba daha çok genç, çok matrak' dedirtme çabaları vardı sanki.
    adam legend, adam ülkesinde iç savaş durdurmuş, yani bildiğin kral kendisi. fakat hareketlerine baktığın zaman 36 yaşında fakat ergen'lerden hallice tripleri var. ağır bir karakter problemi var bence drogbanın.

    her ne yaptıysa yaptı, 2012/13 sezonunda türkiye'de de king olmayı başardı. bana göre 2013/14 sezonunda kendisini saldı. frikiklerin başına geçmek, top kaybından sonra gülmek, hakemle sohbet etmek, gol kaçırdığından sonra 'kendimi kasmadımki yeaaa' tavırları artık hiç çekilir değil. takımı ben yöneteceğim triplerinde adeta ve açıkcası bence mancini drogba engeline takılıyor. oyuna soksan dert, sokmasan ayrı dert.

    bilmiyorum, belki görüşümü saçma bulacaksınız fakat bence şu performansının 36 yaşında olmasıyla alakası olamaz. 2012/13 sezonunda hakkında 'artık florya'nın üzerinden uçan uçakları göğüsü ile kontrol edecek diye korkuyorum' esprisi yapılan adam 2013/14 sezonunda elazığ, rize, antalya gibi defanslara karşı kafa toplarında yerde kalır oldu. dün chelsea maçında ise resmen duvar gibiydi. istisnasız bir tane topumuz bile kontrol edilmedi ilerde, hepsi defanstan geri döndü.

    onun dışında zaten dünki tavırları en başta yazdığım huylarını tasdik etti. taç çizgisine yakın buluştuğu toplarda saçma sapan hareketler, topu kaybettikten sonra tribünlere gülücük atmalar. durum daha 1-0 iken belki en ciddi gol pozisyonumuz olabilecek serbest vuruşta selçuk veya sneijderin orta açıp kendisinin kafa vurması gerekirken, kendisinin topun başına geçip ebesinin nikahına göndermesi.
    stada girerkenki 'tek başına takımım' hareketleri, devre arası ve maç sonu 'stat beni alkışlasın yeterki' tavırları.

    bütün bunların drogba için galatasarayın bir hiç olduğunun göstergesi benim için. şimdi çıkmış 'kalacakmısın?' sorusuna 'ben önemli değilim, galatasarayın başarısı önemli' diyor. geçiniz efendim, tamam salağız, sana aylardır inandık, güvendik, göz yumduk ama salaklığında sınırı var, bu saatten sonra yemezler. takımı 10 kişi oynat, sonra 'galatasarayın başarısı önemli' - hadi ordan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın