2197
geldiğinden itibaren defans anlayışımızda önemli ve olumlu yönde değişiklikleri sağlamış olan teknik direktörümüzdür. artık topun arkasında 11 kişi savunma yapabiliyoruz. boş alan bırakmıyoruz kendi sahamızda. bunlar şampiyonlar ligi'nde bize büyük yararlar sağlayacaktır.
yedek oyuncularımız artık hangi mevkiide nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. mesela emre çolak. deli dana gibi sahayı turlayan, bir türlü basit oynayamayan, sürekli fizik eksikliği çeken emre çolak gitti. yerine oyunu açan, basit oynayan, kimi zaman savunma arkasına etkili toplar gönderebilen, hatta savunma yapabilen bir emre çolak geldi. tabii hala ilk 11 seviyesi için yeterli değil geliştirmesi gereken şeyler hala var. ama ilk 11'e yekta ile birlikte en yakın olan oyuncu diyebiliriz.
mancini ile birlikte profesyonel şekilde oynayan rotasyon oyuncularının önemini gördük. fatih terim dönemindeki oyuncularımızın neredeyse hepsi özel yeteneklere sahip olan oyunculardı. engin, aydın, necati, selçuk, eboue... kadromuz böyle yetenekli ama her zaman maksimumu oynamayan oyuncular ile doluydu. mancini döneminde ise özel yeteneklere sahip olmayan ama her zaman profesyonel bir şekilde çalışan ve kendilerine verilen görevi yapan oyuncular öne çıkmaya başladı. mesela ceyhun ya da hakan balta. oynadıkları bölgede belki de hiçbir zaman ligin en iyisi olamayacaklar ama verilen görevi her zaman yapacaklardır. salih dursun da zamanla bu şekilde oynamaya başlar diye düşünüyorum.
transferler konusunda ise telles hakkında hiçbirimizin tereddütü yok. diğer transferlere bakalım. umut gündoğan... topu karşı sahaya çok rahat taşıması özellikle çok önemli bir özelliği. nitekim alper potuk'un fenerbahçe'deki en önemli görevlerinden biri bu. bu özelliği tam olarak şöyle anlatayım. ligin ilk dönemindeki galatasaray'ı hatırlayın. topu oyuna ya selçuk ya da riera sokabiliyordu. bunun dışında sürekli stoper paslaşması izliyorduk. umut baskı altında bile topu karşı sahaya taşıyabiliyor. hajrovic... yetenekleri konusunda pek tereddütümüz yoktur herhalde. ayrıca fizikli bir oyuncu ve grasshopers'de ilk 11 oynadığı yıllar sayesinde yaşıtları olan oyunculardan çok daha tecrübeli olduğu göze çarpıyor. oğuzhan, ontivero gibi birkaç transfer de gelecek için yapılan kaliteli transferler. bu oyuncular da yıllar içinde kendilerini kanıtlarlar diye düşünüyorum.
deplasman sorununu ise sezon başında burak yılmaz'da olan ve zamanında da hakan şükür'de de olan gol orucuna benzetiyorum. iyi oynuyoruz ama şanssızız bir deplasman galibiyeti ile bu sorunu da hallederiz. keşke bu galibiyet daha erken gelseydi ama gelmedi.
sonuç olarak ben bu sene şampiyonluktan ve mancini'den umut kesmedim. ve hatta bir dahaki senenin banko şampiyonuyuz bile diyebilirim. yani bu kadar iddialıyım :)
yedek oyuncularımız artık hangi mevkiide nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. mesela emre çolak. deli dana gibi sahayı turlayan, bir türlü basit oynayamayan, sürekli fizik eksikliği çeken emre çolak gitti. yerine oyunu açan, basit oynayan, kimi zaman savunma arkasına etkili toplar gönderebilen, hatta savunma yapabilen bir emre çolak geldi. tabii hala ilk 11 seviyesi için yeterli değil geliştirmesi gereken şeyler hala var. ama ilk 11'e yekta ile birlikte en yakın olan oyuncu diyebiliriz.
mancini ile birlikte profesyonel şekilde oynayan rotasyon oyuncularının önemini gördük. fatih terim dönemindeki oyuncularımızın neredeyse hepsi özel yeteneklere sahip olan oyunculardı. engin, aydın, necati, selçuk, eboue... kadromuz böyle yetenekli ama her zaman maksimumu oynamayan oyuncular ile doluydu. mancini döneminde ise özel yeteneklere sahip olmayan ama her zaman profesyonel bir şekilde çalışan ve kendilerine verilen görevi yapan oyuncular öne çıkmaya başladı. mesela ceyhun ya da hakan balta. oynadıkları bölgede belki de hiçbir zaman ligin en iyisi olamayacaklar ama verilen görevi her zaman yapacaklardır. salih dursun da zamanla bu şekilde oynamaya başlar diye düşünüyorum.
transferler konusunda ise telles hakkında hiçbirimizin tereddütü yok. diğer transferlere bakalım. umut gündoğan... topu karşı sahaya çok rahat taşıması özellikle çok önemli bir özelliği. nitekim alper potuk'un fenerbahçe'deki en önemli görevlerinden biri bu. bu özelliği tam olarak şöyle anlatayım. ligin ilk dönemindeki galatasaray'ı hatırlayın. topu oyuna ya selçuk ya da riera sokabiliyordu. bunun dışında sürekli stoper paslaşması izliyorduk. umut baskı altında bile topu karşı sahaya taşıyabiliyor. hajrovic... yetenekleri konusunda pek tereddütümüz yoktur herhalde. ayrıca fizikli bir oyuncu ve grasshopers'de ilk 11 oynadığı yıllar sayesinde yaşıtları olan oyunculardan çok daha tecrübeli olduğu göze çarpıyor. oğuzhan, ontivero gibi birkaç transfer de gelecek için yapılan kaliteli transferler. bu oyuncular da yıllar içinde kendilerini kanıtlarlar diye düşünüyorum.
deplasman sorununu ise sezon başında burak yılmaz'da olan ve zamanında da hakan şükür'de de olan gol orucuna benzetiyorum. iyi oynuyoruz ama şanssızız bir deplasman galibiyeti ile bu sorunu da hallederiz. keşke bu galibiyet daha erken gelseydi ama gelmedi.
sonuç olarak ben bu sene şampiyonluktan ve mancini'den umut kesmedim. ve hatta bir dahaki senenin banko şampiyonuyuz bile diyebilirim. yani bu kadar iddialıyım :)