1523
bu akşam basketbol maçımız vardı. hiçbir heyecanın olmadığı hayatımda beni heyecanlandıracak, güldürecek bir şey basketbol.
rakibimiz bizim gibiydi hemen hemen. çok çok iyi bir oyuncuları var, önceki seneler sürekli beraber oynadığımız için biliyorum ve epey de samimiyetimiz var abiyle. çok iyi oynadığını bildiğim için de ilk bölüm dışında maç boyu ben savundum onu. sahadan sildim, 5 sayı falan atabildi benim ona savunma yaptığım 30 dakikada. bizim takımın da en önemli hücum silahı benim. maçın da en skoreri ben oldum zaten. mutlaka hatalarım da oldu ama artı eksi olarak baktığımızda iyiydim. farkı bir ara 14'e kadar çıkarttık. bir ara kenara gelip dinlenmem gerekti 2 dakikalığına.. zira maç başından beri oyunun iki yönünü de oynuyordum ve hiç dinlenmemiştim. 10 civarı olan fark ben kenardayken 2-3'e kadar düştü, takım o 2 dakikada sadece saçmaladı. periyot sonuna kadar dinlenecektim, periyot bitimine 1 dakika kala tekrar girmek zorunda kaldım.
sonra maç sonuna kadar maç başa baş gitti ama tabi bu arada saçma sapan teknik faul aldı takım arkadaşımın biri, o yediğimiz saçma sayılara rağmen yine de tutunduk maça. maç sonlarında saçma sayılar yedik maalesef ve 4 sayı farkla yenildik. maç sonu gözlerim doldu. 2-0 dan 3-2 yenildiğimiz hamburg maçı'nı hepimiz içimiz sızlayarak hatırlarız. bu maç da öyle bir maç işte benim için. daha hiçbir mağlubiyetimize bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
şu günlerde hayatım bok gibi. aslında 3-4 senedir öyle de bugünlerde daha da kötü ama yine buna da şükür demek lazım. bir galibiyet çok güzel olacaktı be.
aslında bu akşama dair sevindiğim birçok ayrıntı da var; bu kadar uzun süredir oynamamış olmama rağmen eski günlerdeki gibi çok çok iyi bir hücumcuyu sahadan silmek ve bunu yaparken maçın da en skoreri olmak çok güzel bir şey. ve mental olarak daha olgun bir oyun oynadım. bazı maçlardan sonra oturup şunları yapmamam lazım diye düşünürdüm, onları çok daha az yaptım, vs. ama kazansaydık çok daha güzel olacaktı. şu an basketbol, vs. duymak bile istemiyorum. mesela eurolegue maçımız var sanırım, izlemeyeceğim..
bunları anlatabileceğim, dertleşebileceğim, beni anlayıp teselli edebilecek kimsem de yok. bu da zaten başlı başına bu başlığa yazmak için bir sebep belki de...
bir sonraki maça daha da iyi döneceğim inşallah. ama şimdi ağlıyorum ulan. bu gece uyuyamam. gerçi geceleri de pek uyumuyorum da bu yorgunluğa rağmen bile uyku tutmaz.
ulan!
edit: telefondan girmek de işkence amk. daha tamamı bitmeden göndermiş entry'i, ilkini sildim. editlemek şimdiye nasipmiş, bilgisayardan ne kadar da rahat.
rakibimiz bizim gibiydi hemen hemen. çok çok iyi bir oyuncuları var, önceki seneler sürekli beraber oynadığımız için biliyorum ve epey de samimiyetimiz var abiyle. çok iyi oynadığını bildiğim için de ilk bölüm dışında maç boyu ben savundum onu. sahadan sildim, 5 sayı falan atabildi benim ona savunma yaptığım 30 dakikada. bizim takımın da en önemli hücum silahı benim. maçın da en skoreri ben oldum zaten. mutlaka hatalarım da oldu ama artı eksi olarak baktığımızda iyiydim. farkı bir ara 14'e kadar çıkarttık. bir ara kenara gelip dinlenmem gerekti 2 dakikalığına.. zira maç başından beri oyunun iki yönünü de oynuyordum ve hiç dinlenmemiştim. 10 civarı olan fark ben kenardayken 2-3'e kadar düştü, takım o 2 dakikada sadece saçmaladı. periyot sonuna kadar dinlenecektim, periyot bitimine 1 dakika kala tekrar girmek zorunda kaldım.
sonra maç sonuna kadar maç başa baş gitti ama tabi bu arada saçma sapan teknik faul aldı takım arkadaşımın biri, o yediğimiz saçma sayılara rağmen yine de tutunduk maça. maç sonlarında saçma sayılar yedik maalesef ve 4 sayı farkla yenildik. maç sonu gözlerim doldu. 2-0 dan 3-2 yenildiğimiz hamburg maçı'nı hepimiz içimiz sızlayarak hatırlarız. bu maç da öyle bir maç işte benim için. daha hiçbir mağlubiyetimize bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
şu günlerde hayatım bok gibi. aslında 3-4 senedir öyle de bugünlerde daha da kötü ama yine buna da şükür demek lazım. bir galibiyet çok güzel olacaktı be.
aslında bu akşama dair sevindiğim birçok ayrıntı da var; bu kadar uzun süredir oynamamış olmama rağmen eski günlerdeki gibi çok çok iyi bir hücumcuyu sahadan silmek ve bunu yaparken maçın da en skoreri olmak çok güzel bir şey. ve mental olarak daha olgun bir oyun oynadım. bazı maçlardan sonra oturup şunları yapmamam lazım diye düşünürdüm, onları çok daha az yaptım, vs. ama kazansaydık çok daha güzel olacaktı. şu an basketbol, vs. duymak bile istemiyorum. mesela eurolegue maçımız var sanırım, izlemeyeceğim..
bunları anlatabileceğim, dertleşebileceğim, beni anlayıp teselli edebilecek kimsem de yok. bu da zaten başlı başına bu başlığa yazmak için bir sebep belki de...
bir sonraki maça daha da iyi döneceğim inşallah. ama şimdi ağlıyorum ulan. bu gece uyuyamam. gerçi geceleri de pek uyumuyorum da bu yorgunluğa rağmen bile uyku tutmaz.
ulan!
edit: telefondan girmek de işkence amk. daha tamamı bitmeden göndermiş entry'i, ilkini sildim. editlemek şimdiye nasipmiş, bilgisayardan ne kadar da rahat.