18
"abartı", "mübalağa" ve benzeri kavramları unutun. aynı olay ya da kişi/kişiler hakkında 412677529762451809151461 tane farklı başlık açılmasını garipsemeyin. bir transferle şampiyonluk coşkusu yaşanmasını, bir mağlubiyette tüm takımın harcanmasını, normalde 20-25 kişiyi geçmeyen online yazar sayısının bir takım olaylardan sonra * * * 70-75'e kadar çıkmasını, böyle zamanlarda olumlu ya da olumsuz yönde çok uç bir yerde duran entrylerin altında pek de alışkın olmayan nickler görmeyi, haftanın herhangi bir gününün herhangi bir saatinde herhangi bir konu ya da kişi üzerinden tartışma çıkmasını* garipsemeyin. antu ve benzerlerinin yerin dibine sokulduğuna bakmayın. aslında aradan küfürleri, edepsizlikleri ve çok ekstrem beyinsizlikleri çıkardığınızda çok bir farkı yoktur. ha biz varmış gibi yapıyoruz, bazılarımız olması için ciddi mesai harcıyor ama durum budur. birçok galatasaray efsanesi hakkında fenerbahçe ile ilgili bir başlık ya da bazı fenerbahçeli sporcu/yönetici hakkında girildiğinden çok çok daha az sayıda entry girilmiştir ama burası bir "antifener" sitesi değildir * *.
bir de yazarın kişisel isteğidir, format ve sözlük anayasası hakkında bilgi edinin. formatı dogmatik bir bilgi olarak algılamayın. ancak az biraz sadık kalmaya çalışın. sözlüğe girişin ikinci saatinde konu sınırlamasından dert yanmayın, aklınıza gelen ve "herkes herşeyi yazmıştır" diyebileceğiniz 15-20 isim hakkındaki başlıklara bakın. illa ki yazılmamış birşeyler olacağını göreceksiniz. sözlüğü forumdan ayıran asıl nokta budur aslında. okuyanların hiçbirşey bilmediğini düşünerek başlıkları doldurmak gerekir. zira sözlüğün asıl mantığı ve amacı bundan 10 sene sonra da okunabilmesi, o zamanın yeni yetme veletlerinin okuyup da birşey öğrenebilmesi, galatasaray ile ilgili ne varsa hepsinin bir arada ve en doğru şekilde bulunmasıdır. makine veya robot gibi duygusuz entryler girmeyin ama sözlüğün bu misyonunu da unutmayın.
bir de yazarın kişisel isteğidir, format ve sözlük anayasası hakkında bilgi edinin. formatı dogmatik bir bilgi olarak algılamayın. ancak az biraz sadık kalmaya çalışın. sözlüğe girişin ikinci saatinde konu sınırlamasından dert yanmayın, aklınıza gelen ve "herkes herşeyi yazmıştır" diyebileceğiniz 15-20 isim hakkındaki başlıklara bakın. illa ki yazılmamış birşeyler olacağını göreceksiniz. sözlüğü forumdan ayıran asıl nokta budur aslında. okuyanların hiçbirşey bilmediğini düşünerek başlıkları doldurmak gerekir. zira sözlüğün asıl mantığı ve amacı bundan 10 sene sonra da okunabilmesi, o zamanın yeni yetme veletlerinin okuyup da birşey öğrenebilmesi, galatasaray ile ilgili ne varsa hepsinin bir arada ve en doğru şekilde bulunmasıdır. makine veya robot gibi duygusuz entryler girmeyin ama sözlüğün bu misyonunu da unutmayın.