5285
kendisinin de belirttiği gibi ağzıyla kuş tutsa yaranamayacak futbolcudur. medya, fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı - hatta trabzonspor taraftarı - taktı bir kere kafayı. yaptığı 1 kötü 1000 gibi anlatılacak, yaptığı 1 iyiye burun kıvrılacak, 'o kadarını da yapsın artık yae' denilecek. galatasaray taraftarı da her zamanki gibi buna çanak tutacak. kendi altyapısından yetiştirdiği adamı alay malzemesi yapan taraftar bu, burak yılmaz'a mı sahip çıkacak. adamlar sadece bize gol attı diye 'selçuk şahin'e bile yıllarca müsamaha gösterdi de en sonunda 'öeh yeter be' dediler. selçuk şahin bizde oynamış olsa taş çatlasın iki senesi vardı, açık söylüyorum.
baştan belirteyim, burada amacım yeteneksiz futbolcuların körü körüne savunulmasını istemem veyahut da burak yılmaz fanı olmam falan değil. sadece eleştirirken bazı şeylerin unutulduğunun farkındayım ve insanlar başkalarıyla ilgili yargılarının yanlış olabileceği kanaatine varmak yerine, körü körüne fikirlerini savunma yolunu seçiyorlar. maalesef bizim taraftarımız arasında bu kişilerden fazlasıyla var.
şimdi bu adam 2012-13 uefa şampiyonlar ligi'nde tam sekiz gol kaydetti. iki sezon ligimizde gol kralı oldu. velev ki tüm bunları güiza gibi şansa yapmış olsun. birçok yabancı direktörün dikkatini çekti, ki bunları bize rakip olduklarında yaptıkları basın toplantılarından görebilirsiniz. hepsinden daha da önemlisi ne düşünürseniz düşünün, sürekli çalıştı ve daha iyisini yapmak için uğraştı.(u: ki bana sorarsanız bu çok önemli bir meziyettir, 'oldum delisi' olan futbolcularımızın yanında) saha içinde yaptığı yanlışları kabul etme olgunluğu gösterdi ve düzeltmeye çabaladı. en azından samimiyetine inandırdı. sevmeyebilirsiniz, ama arkadaş şu adam her kötü oynadığında 'ben demiştim' diyebilmek için, egonuzu tatmin etmek için, akbaba gibi üşüşmeyin sosyal medya ortamlarına yahu. başta da buraya. adam işte açık açık belirtmiş zaten, 'yaranamıyorum' diye. bari galatasaray için gösterin şu fedakarlığı. bakın burak yılmaz zarar veriyor ise galatasaray'a, inanın bizim şurada futbolculara işkembe-i kübradan sallamamız da zarar veriyor ve doğal olarak eleştirdiğimiz futbolcudan bir farkımız kalmıyor.
burada bir not daha düşeyim, kendisini normal bir biçimde eleştiren, yetersiz bulan taraftarları tenzih ederim. sözüm adam 11 çıktığı zaman 'birazdan gol atarsa fanboyları gelecek, size kapak taktı diyecekler' deyip baştan sıçışının yolunu yapan adamlara. gol atarsa sevinmeyeceğiz de sanki. adamla şahsi husumetin olur, hani galatasaray'ın önüne koyacağın seviyededir bu husumet*, o zaman istemezsin tabi ki gol atmasını, ama galatasaray forması giyen, öyle ya da böyle o formaya layık görülmüş bir adamın gol atmasından niye üzüntü duyar kendisini galatasaray taraftarı olarak gören birisi anlamış değilim. burak yılmaz'ı galatasaray'a yakıştıramıyor olabilirsiniz, ama inanın eğer galatasaray'ı aynı payda üzerinden değerlendiriyorsak takınılan bu üslup da galatasaray'a yakışmıyor.
14 yıl şampiyonluk göremeyen büyüklerimiz var aramızda, galatasaraylılığı kimden öğrendiniz bilmiyorum ama çok yanlış öğretmişler hocam. galatasaraylılık bu değil, ya da bilemiyorum ben yanlış anlamışım. hep övündüğümüz adamların hayalindeki galatasaray bu değil en azından. öyle söyleyeyim de küstahlık yapıyormuş gibi olmasın.
hala fanatik okuyan, ntvspor'u ciddiye alan galatasaray taraftarları var olduğu müddetçe, bunları takip etmemesine rağmen biraz daha objektif gözükmek için futbolcusunu eleştiren, futbolcusuyla ilgili hakarete varan espri(!)lere göz yuman galatasaray taraftarları var olduğu müddetçe ve daha da kötüsü tüm bu taraftar gruplarına karşı olmasına rağmen başarıya alıştığı için ve galatasaray'ı kupalardan ibaret gördüğü için destekleyen taraftarlar olduğu müddetçe, maalesef bu camiaya ve önceki yıllarından dolayı da hiç bir camiaya ait olamayacak bu adam.
tüm bunlardan daha acısı da sanırım bu taraftar profilleri çoğunlukta. elbette ülkeye mâl olmuş bir takımın profili de çoğunluğun profiline uymak zorunda ama, maalesef galatasaray taraftarı da sıradanlaşmaya ve literatüre 'galatasaraylılık' olarak geçmiş şeyleri unutmaya yüz tutmuş durumda. burak yılmaz özelinde bu konuya değinmek istedim.
yoksa bu gözler saha içinde ne pas atmayanları, ne beceriksizleri, ne kendini kolay bırakanları gördü. taktılar işte sana hacı. bizim de takmamızı istiyorlar, başarılı da oluyorlar vesselam.
umarım iyi oynar da en azından yüzümüzü yere dönmeyiz bizler de. hem kendisi için, hem bizim için, hem de galatasaray için en hayırlısı bu.
he bir de; kafanı kaldırıp pas atmıyorsun bazen biraz sağına soluna bak.*
baştan belirteyim, burada amacım yeteneksiz futbolcuların körü körüne savunulmasını istemem veyahut da burak yılmaz fanı olmam falan değil. sadece eleştirirken bazı şeylerin unutulduğunun farkındayım ve insanlar başkalarıyla ilgili yargılarının yanlış olabileceği kanaatine varmak yerine, körü körüne fikirlerini savunma yolunu seçiyorlar. maalesef bizim taraftarımız arasında bu kişilerden fazlasıyla var.
şimdi bu adam 2012-13 uefa şampiyonlar ligi'nde tam sekiz gol kaydetti. iki sezon ligimizde gol kralı oldu. velev ki tüm bunları güiza gibi şansa yapmış olsun. birçok yabancı direktörün dikkatini çekti, ki bunları bize rakip olduklarında yaptıkları basın toplantılarından görebilirsiniz. hepsinden daha da önemlisi ne düşünürseniz düşünün, sürekli çalıştı ve daha iyisini yapmak için uğraştı.(u: ki bana sorarsanız bu çok önemli bir meziyettir, 'oldum delisi' olan futbolcularımızın yanında) saha içinde yaptığı yanlışları kabul etme olgunluğu gösterdi ve düzeltmeye çabaladı. en azından samimiyetine inandırdı. sevmeyebilirsiniz, ama arkadaş şu adam her kötü oynadığında 'ben demiştim' diyebilmek için, egonuzu tatmin etmek için, akbaba gibi üşüşmeyin sosyal medya ortamlarına yahu. başta da buraya. adam işte açık açık belirtmiş zaten, 'yaranamıyorum' diye. bari galatasaray için gösterin şu fedakarlığı. bakın burak yılmaz zarar veriyor ise galatasaray'a, inanın bizim şurada futbolculara işkembe-i kübradan sallamamız da zarar veriyor ve doğal olarak eleştirdiğimiz futbolcudan bir farkımız kalmıyor.
burada bir not daha düşeyim, kendisini normal bir biçimde eleştiren, yetersiz bulan taraftarları tenzih ederim. sözüm adam 11 çıktığı zaman 'birazdan gol atarsa fanboyları gelecek, size kapak taktı diyecekler' deyip baştan sıçışının yolunu yapan adamlara. gol atarsa sevinmeyeceğiz de sanki. adamla şahsi husumetin olur, hani galatasaray'ın önüne koyacağın seviyededir bu husumet*, o zaman istemezsin tabi ki gol atmasını, ama galatasaray forması giyen, öyle ya da böyle o formaya layık görülmüş bir adamın gol atmasından niye üzüntü duyar kendisini galatasaray taraftarı olarak gören birisi anlamış değilim. burak yılmaz'ı galatasaray'a yakıştıramıyor olabilirsiniz, ama inanın eğer galatasaray'ı aynı payda üzerinden değerlendiriyorsak takınılan bu üslup da galatasaray'a yakışmıyor.
14 yıl şampiyonluk göremeyen büyüklerimiz var aramızda, galatasaraylılığı kimden öğrendiniz bilmiyorum ama çok yanlış öğretmişler hocam. galatasaraylılık bu değil, ya da bilemiyorum ben yanlış anlamışım. hep övündüğümüz adamların hayalindeki galatasaray bu değil en azından. öyle söyleyeyim de küstahlık yapıyormuş gibi olmasın.
hala fanatik okuyan, ntvspor'u ciddiye alan galatasaray taraftarları var olduğu müddetçe, bunları takip etmemesine rağmen biraz daha objektif gözükmek için futbolcusunu eleştiren, futbolcusuyla ilgili hakarete varan espri(!)lere göz yuman galatasaray taraftarları var olduğu müddetçe ve daha da kötüsü tüm bu taraftar gruplarına karşı olmasına rağmen başarıya alıştığı için ve galatasaray'ı kupalardan ibaret gördüğü için destekleyen taraftarlar olduğu müddetçe, maalesef bu camiaya ve önceki yıllarından dolayı da hiç bir camiaya ait olamayacak bu adam.
tüm bunlardan daha acısı da sanırım bu taraftar profilleri çoğunlukta. elbette ülkeye mâl olmuş bir takımın profili de çoğunluğun profiline uymak zorunda ama, maalesef galatasaray taraftarı da sıradanlaşmaya ve literatüre 'galatasaraylılık' olarak geçmiş şeyleri unutmaya yüz tutmuş durumda. burak yılmaz özelinde bu konuya değinmek istedim.
yoksa bu gözler saha içinde ne pas atmayanları, ne beceriksizleri, ne kendini kolay bırakanları gördü. taktılar işte sana hacı. bizim de takmamızı istiyorlar, başarılı da oluyorlar vesselam.
umarım iyi oynar da en azından yüzümüzü yere dönmeyiz bizler de. hem kendisi için, hem bizim için, hem de galatasaray için en hayırlısı bu.
he bir de; kafanı kaldırıp pas atmıyorsun bazen biraz sağına soluna bak.*
