3356
şampiyon olmuş olmamış çok umrumda olmayan ve sıkıcı, tekdüze hayatımda bana en güzel heyecanları yaşatan takımdır. hazırlık maçlarında bile galatasarayım gol atsa sevinçten bağırırım hayvan gibi. ama sahada formanın hakkını vermeyen, ruhunu ortaya koymayan ciddiyetsiz adamlar görünce sinirlerime hakim olamıyorum. hayatımda en çok olmak istediğin şey ne diye sorsalar galatasaray'da futbolcu olmak derim. ama bazı kansız ruhsuz adamlar bu şansı bulmalarına rağmen sahaya çıktıklarında bu takımın büyük taraftarına öyle büyük saygısızlık yapıyorlar ki insan kendini kaybediyor. ulan size ille şampiyon olacaksınız yoksa size küseriz diyen yok. bunun adı taraftarlık değildir. ulan çıkın şu sahaya ölümüne savaşın arkadaş. çok mu şey istiyoruz ya. çıkın ve bir şekilde bu maçı takip eden milyonlarca taraftara ne kadar değer verdiğinizi gösterin. takımımızda öyle oyuncular var ki, öyle ciddiyetsiz öyle isteksiz top oynuyorlar ki insan izlerken üzülüyor. eline fırsat geçse terinin son damlasına kadar savaşacak gencecik oyuncular varken bu ciddiyetsiz ruhsuz oyuncular bu gençlere bile saygı göstermiyor. yazıklar olsun demekten başka bir şey bulamıyorum. ama bizim galatasaray'a olan aşkımız hiç bitmez. elbette insanlar puan kaybedilen maç sonrası sinirlenecek. çünkü sevdiğin bir takım puan kaybederse üzüntüden nefret doğabilir. bu anlaışılır bişeydir. tabi sınırları vardır herşeyin ama maçtan sonra sözlüğe gelip sinir dolu mesajlar yazmak galatasaray'ı sevmemek anlamına gelmez. galatasaray'a duyulan sevgi sonucunda oluşur bu. insanlar maçta mücadele etmeyen, ruhsuz ciddiyetsiz adamları görünce, yada kenarda maçı izleyen ama ödemelerini büyük bir dikkatle takip edenleri görünce tabiki sinirlenir. yani demek istediğim insanların verdiği tepkiler doğaldır. bu takıma duyulan sevgiden oluşur hep.