3750
takımı bütün kulvarlarda iyi veya kötü yoluna devam ederken istemeden de olsa yoluna taş koymaktadır benim gözümde. takımımız iyi oynar, kötü oynar orası ayrı ama bir şekil de yoluna devam ediyor her kulvarda. ama görüyorum ki bizim taraftarımız ne eleştirinin, nede övmenin dozunu iyi ayarlayamıyor. lig sonu gelince takımın başarısız olursa o zaman tepkini koyarsın eyvallah, ama takımın her kulvarda devam ederken taraftar olarak yapman gereken tümüyle destek vermektir. her hafta sneijder yanlış yerde oynuyor, selçuk kötü oynuyor, umut'la burak beynini kullanamıyor, iyi de abicim bunu hepimiz biliyoruz. bunları yeni bir şeymiş gibi her puan kaybından sonra önümüze sununca ne geçiyor eline? sizi bilemem ama bunları okumaktan gına geldi bana. hani şu haklı olarak eleştirdiğimiz karşı yakanın taraftarları şikeci başkanına, sahada her türlü çirkefliği yapan oyuncusuna her şeye rağmen desteğini veriyor ne bok yerlerse yesinler. bizim taraftara sorsan yok abi biz vicdanı hür, demokratik taraftarlarız her yanlışa yanlış deriz, doğruyu söyleriz biz bık bıkına girer. çünkü bu fikrin takımı sürekli eleştirmek, her hafta bir oyuncusuna bok atmak olduğunu sananlar var aramızda.
hadi diyelim ki türkiye kupasını kaybettik hiç sikimde olmaz inanın, tenekeden başka bir şey değil. olur da chelseaya elendik yinede gıkımı çıkarmam, olum chelsea bu boru değil amk. milletin gazına gelip bol keseden atıyorsunuz biz bunları hertürlü eleriz, biz büyük takımız falan. aç bak karşında ki takımın oyuncularına, bütçelerine, son on senede ki başarılarına. hiç biri kesmediyse fifa sıralamasında kaçıncı sırada git ona bak belki aklın başına gelir, ha birde bizim takımın sıralamada ki yerine sonra. ilk maçta adamların nasıl başladığını hepimiz gördük, sonrasın da nasıl skorun üstüne yattıklarını, aynı tempoda devam etseler nelerin olabileceğini bence bir düşünün. galatasaray adının olduğu yerde umut vardır tabi ama bu sözün gazına gelip de karşında ki rakibin adını, gücünü unutma. üç kulvarda ilerlerken olur da ligi kaybedersek bunun için kimseye kızmam, yabancı sınırlaması, dönen dolaplar ortadayken bu kadar kirliliğin, pisliğin içersin de temiz kalıp, böyle oyunculara sahip olduğumuz için gurur duyarım bu takımın taraftarı olduğum için.
tamam bu takımın taktiği yanlış olabilir, yetersiz oyuncuları olabilir ama bu platform da yazarken sürekli aynı şeyi tekrarlarsan, sürekli günah keçisi ararsan kahvede küfür eden adamdan, futbol bilgisi fanatik okumaktan ibaret adamdan ne farkımız kalır? bu tip adamlar çok zaten etrafta, bari burayı okuyan yazan adamlara doğru taraftar olmayı öğretelim. ha son olarak yeni bir profil çıktı sözlükte. sneijder başlığına, melo başlığına bu adamı haketmiyoruz yazan arkadaşlar aç bak şanlı tarihine ve ondan sonra düşün bakalım sen bu takımın taraftarı olmayı hakediyor musun diye? konuya kilidi alparslan abimizin sözüyle koyalım. (bkz: hadi bana küstün ahmete küstün galatasaraya nasıl küseceksin)
hadi diyelim ki türkiye kupasını kaybettik hiç sikimde olmaz inanın, tenekeden başka bir şey değil. olur da chelseaya elendik yinede gıkımı çıkarmam, olum chelsea bu boru değil amk. milletin gazına gelip bol keseden atıyorsunuz biz bunları hertürlü eleriz, biz büyük takımız falan. aç bak karşında ki takımın oyuncularına, bütçelerine, son on senede ki başarılarına. hiç biri kesmediyse fifa sıralamasında kaçıncı sırada git ona bak belki aklın başına gelir, ha birde bizim takımın sıralamada ki yerine sonra. ilk maçta adamların nasıl başladığını hepimiz gördük, sonrasın da nasıl skorun üstüne yattıklarını, aynı tempoda devam etseler nelerin olabileceğini bence bir düşünün. galatasaray adının olduğu yerde umut vardır tabi ama bu sözün gazına gelip de karşında ki rakibin adını, gücünü unutma. üç kulvarda ilerlerken olur da ligi kaybedersek bunun için kimseye kızmam, yabancı sınırlaması, dönen dolaplar ortadayken bu kadar kirliliğin, pisliğin içersin de temiz kalıp, böyle oyunculara sahip olduğumuz için gurur duyarım bu takımın taraftarı olduğum için.
tamam bu takımın taktiği yanlış olabilir, yetersiz oyuncuları olabilir ama bu platform da yazarken sürekli aynı şeyi tekrarlarsan, sürekli günah keçisi ararsan kahvede küfür eden adamdan, futbol bilgisi fanatik okumaktan ibaret adamdan ne farkımız kalır? bu tip adamlar çok zaten etrafta, bari burayı okuyan yazan adamlara doğru taraftar olmayı öğretelim. ha son olarak yeni bir profil çıktı sözlükte. sneijder başlığına, melo başlığına bu adamı haketmiyoruz yazan arkadaşlar aç bak şanlı tarihine ve ondan sonra düşün bakalım sen bu takımın taraftarı olmayı hakediyor musun diye? konuya kilidi alparslan abimizin sözüyle koyalım. (bkz: hadi bana küstün ahmete küstün galatasaraya nasıl küseceksin)