didier drogba

37 yaşında, belinden bir sakatlık geçirip öyle dönmüş efsane ileri uç oyuncusu. biz kendine çok da iyi bakmayan sıradan insanlar olarak bir grip oluyoruz, eski ritmimizi kazanmamız haftalar sürüyor, adam kırkına merdiven dayamış, bel sakatlığı gibi çetrefilli bir sakatlıktan dönüp gelmiş, yerden yere vuruluyor. şunu anlarım; evet, madem tam olarak hazır değil, kulübede otursun, umut'un yerine sonradan dahil olsun. bu çok makul. zaten; kendisinden bu kadar çok şey beklememizin ve beklentilerimizle verdikleri arasındaki farkın giderek açılmasının temel sebebi de bunu yapamıyor oluşumuz. yetenek yoksunu yerli oyunculara milyon eurolar kazandırma kuralının olmadığı bir ligde yer yer ilk on birde, yer yer oyuna sonradan dahil olarak kendisinden maksimum verim alınabilir. ancak; bizdeki şartlar buna müsaade etmiyor. sene sonunda da bu etkenlerin peş peşe dizilmesi nedeniyle kendisi ile yollarımız bir sürpriz olmaz ise ayrılacak.

bu üzücü bir durum bana kalırsa; zira edin dzeko veya mario balotelli barwuah gibi bir golcünün yerine hamle olarak değerlendirilebilecek, tecrübesiyle ekonomik kullanıldığı takdirde sürekli takıma bir şeyler katabilecek bir oyuncu kendisi. dilerim chelsea eşleşmelerine damgasını vurur da yollar ayrılmadan önce son bir hatıra daha ekler bundan yıllar sonra hatırlayıp iç çekeceklerimize.