4
yeni formatiyla ilk defa tecrube ettigimiz eurolig top16 gruplarinda, ilk yari maclarini bitirme arifesinde, 5. sirada kendimize yer bulduk. grupta simdiye kadar olusan tablo, olagandisi olaylar yasanmamasi durumunda ilk 3 siranin simdiden belli oldugunu gosteriyor. dorduncu sira icin ise 3 tane aday bulunuyor. suphesiz bu adaylar icerisinde en sanslisi ipekci deplasmanindan galibiyet ile donen kuban olarak degerlendirilebilir. futboldaki saygin markasini basketbola da tasiyarak bir 'spor kulubu' olarak anilma arzusunu ortaya koyan bayern munih ise top8'deki son pozisyon icin yarisan 3 takimdan sansi en dusuk olarak hesaplanabilir. bu iki takim yarin birbiriyle oynayacak, kuban bir direkt rakibinin deplasmanindan daha galibiyet cikartirsa yolu yarilar..
bizim onumuzde ise iki adet secenek mevcut;
1) son ana kadar mucadeleci kimligimizi ortaya koymak ve top8 hedefinden donmemek
2) bu sene ilk defa tecrube ettigimiz bu ozel ortamin doyasiya keyfini cikarmak
galatasaray'in yarismaci kimligi ve adinin varoldugu her yere umut kavramini tasimasi benim icin cok degerli, diger taraftan ise top8 yarisindan bagimsiz, bazi maclar sadece ismiyle dahi beni alabildigine heyecanlandiriyor..
kisisel tarihimde, simdiye kadar gorme sansimin oldugu yerler arasinda beni en cok belgrad sehri etkilemistir. zira kizilyildiz ve partizan taraftalari arasinda resmen paylasilmis olan slav baskenti, hemen her bir sokaginda bu rekabetin izlerini tasimaktadir. duvar yazilari, sokaklara resmedilmis bayraklar, katiyetle ebedi bir dostluk icermeyen bu ezeli rekabetin gecmisleri uzerine betimlemeler, tum ogeleriyle sehre sanki buyukce bir tribunmus havasi katmaktadir. herhangi bir renk topluluguna ve armaya gonul vermis insanlar icin bir hac vazifesi niteligine burunmuscesine farkli bir cografya belgrad ve onun fanatikleri..
galatasaray basketbolu bugun tarihinde ilk defa pionir arena'ya cikacak, armamizi o buyulu mabette onurlandirmaya..
maalesef ki 1980 ile 2010 yillari arasinda 30 senelik bir fetret donemi yasadi galatasaray basketbolu, isin uzucu tarafi ise eurolig organizasyonunun tam olarak bu surecte varligini ortaya koymasiydi. uzun bir donem kalbi bu arma ile carpan yurekler televizyon basinda yasadi 'devotion' tadini, arada efes pilsen ile sevindi, fakat agzinda aci, buruk bir tatla..
o sebeple, boyle isme sahip maclar, ayri bir keyif veriyor bana, buralari oynamaya basladik diye, basketbolun en doyasiya yasandigi mecralarda, bayragimizi sevkle dalgalandirarak..
subede sorunlar oldugu asikar, lakin sadece 5 sezon icerisinde geldigimiz noktayi gozonune alirsak, umitvar olmamak icin hicbir sorun yok..
cikacagiz ve sonuna kadar mucadale edecegiz, benim muhtemel en guzel senaryom, iddiamizi rusya deplasmanina kadar tasiyip, hedef macimiz olan kuban karsisinda yeni bir destan yazmak, tam da galatasaray tarihine yakisacak cinsten;
sonrasi zaten top8 ve katalan diyari barcelona..
aksam saat 21.45,
saat bile galatasaray'in icini gidiklamaya, aklini kurcalamaya yarayacak cinsten,
zaferler sizin ruhunuzda var beyler, arkanizda da bu buyuk taraftar;
haydi galatasaray,
galatasaray ulan !!
bizim onumuzde ise iki adet secenek mevcut;
1) son ana kadar mucadeleci kimligimizi ortaya koymak ve top8 hedefinden donmemek
2) bu sene ilk defa tecrube ettigimiz bu ozel ortamin doyasiya keyfini cikarmak
galatasaray'in yarismaci kimligi ve adinin varoldugu her yere umut kavramini tasimasi benim icin cok degerli, diger taraftan ise top8 yarisindan bagimsiz, bazi maclar sadece ismiyle dahi beni alabildigine heyecanlandiriyor..
kisisel tarihimde, simdiye kadar gorme sansimin oldugu yerler arasinda beni en cok belgrad sehri etkilemistir. zira kizilyildiz ve partizan taraftalari arasinda resmen paylasilmis olan slav baskenti, hemen her bir sokaginda bu rekabetin izlerini tasimaktadir. duvar yazilari, sokaklara resmedilmis bayraklar, katiyetle ebedi bir dostluk icermeyen bu ezeli rekabetin gecmisleri uzerine betimlemeler, tum ogeleriyle sehre sanki buyukce bir tribunmus havasi katmaktadir. herhangi bir renk topluluguna ve armaya gonul vermis insanlar icin bir hac vazifesi niteligine burunmuscesine farkli bir cografya belgrad ve onun fanatikleri..
galatasaray basketbolu bugun tarihinde ilk defa pionir arena'ya cikacak, armamizi o buyulu mabette onurlandirmaya..
maalesef ki 1980 ile 2010 yillari arasinda 30 senelik bir fetret donemi yasadi galatasaray basketbolu, isin uzucu tarafi ise eurolig organizasyonunun tam olarak bu surecte varligini ortaya koymasiydi. uzun bir donem kalbi bu arma ile carpan yurekler televizyon basinda yasadi 'devotion' tadini, arada efes pilsen ile sevindi, fakat agzinda aci, buruk bir tatla..
o sebeple, boyle isme sahip maclar, ayri bir keyif veriyor bana, buralari oynamaya basladik diye, basketbolun en doyasiya yasandigi mecralarda, bayragimizi sevkle dalgalandirarak..
subede sorunlar oldugu asikar, lakin sadece 5 sezon icerisinde geldigimiz noktayi gozonune alirsak, umitvar olmamak icin hicbir sorun yok..
cikacagiz ve sonuna kadar mucadale edecegiz, benim muhtemel en guzel senaryom, iddiamizi rusya deplasmanina kadar tasiyip, hedef macimiz olan kuban karsisinda yeni bir destan yazmak, tam da galatasaray tarihine yakisacak cinsten;
sonrasi zaten top8 ve katalan diyari barcelona..
aksam saat 21.45,
saat bile galatasaray'in icini gidiklamaya, aklini kurcalamaya yarayacak cinsten,
zaferler sizin ruhunuzda var beyler, arkanizda da bu buyuk taraftar;
haydi galatasaray,
galatasaray ulan !!