18472
geldiği günden beri; sahanın içinde, dışında, soyunma odasında, seyircinin önünde -tövbe yarabbi- 'ben bu takımın allah'ıyım' der gibi davranan bir adam!.. bunların hiçbirine ses çıkarmazsan; tugay'ın elini niye sıksın! mancini'ye parmak uzattı; yine ona şükret.
utanmadan, iki senelik sözleşme ve eşek yükü ile para istiyor galatasaray'dan!.. bunu isteyen adam, sahada kendini gösterir ve tribün ayağa kalkar; 'bu drogba'nın sözleşmesi nasıl uzatılmıyor' diye... tenezzül edip, topa vurmuyor!.. ondan sonra da çıkarken, hocalara hava atıyor. cehenneme kadar yolu var!..
galatasaray'da otorite olsa; verir eline pasaportu, hemen gönderir. 'hadi yallah!' diye...
drogba yok, sneijder yok, selçuk yok.
geçen gün gazetede okuyorum; inanamadım!
galatasaray yönetimi, bu takımın gece hayatına bir çare bulmak zorunda...
burak ile selçuk, sabah saat 9'da buluşmuş.
saat 10'da kahvaltı etmişler. saat 10'da kahvaltı ederken fotoğrafları var.
saat 10'da kahvaltıda buluşmak için, 9'da kalkmış olmak lazım. daha erken değil; 9'da uyandıklarını farz ediyorum. ayrılma saatleri, sabaha karşı 4!.. eve gitti, duş yaptı, uyudu; saat 5 oldu. 24 saat içindeki uyku saatleri, 4!.. o gün antrenmana çıkacaklar.
4 saat uyumuşlar
saat 4'te kulüpten çıkıp eve giden adamlar, 4 saat uyuyacaklar -5'ten 9'a kadar- sonra antrenmana gidecekler! o antrenmandan hayır gelir mi? bin defa dedik ki 'maç gecesi gezmeyin.' ondan sonra, sahada yürüyorlar; biraz zorlandılar mı sakatlanıyorlar! bir başıboşluk, bir laubalilik, bir sahipsizlik...
hıncal uluç
utanmadan, iki senelik sözleşme ve eşek yükü ile para istiyor galatasaray'dan!.. bunu isteyen adam, sahada kendini gösterir ve tribün ayağa kalkar; 'bu drogba'nın sözleşmesi nasıl uzatılmıyor' diye... tenezzül edip, topa vurmuyor!.. ondan sonra da çıkarken, hocalara hava atıyor. cehenneme kadar yolu var!..
galatasaray'da otorite olsa; verir eline pasaportu, hemen gönderir. 'hadi yallah!' diye...
drogba yok, sneijder yok, selçuk yok.
geçen gün gazetede okuyorum; inanamadım!
galatasaray yönetimi, bu takımın gece hayatına bir çare bulmak zorunda...
burak ile selçuk, sabah saat 9'da buluşmuş.
saat 10'da kahvaltı etmişler. saat 10'da kahvaltı ederken fotoğrafları var.
saat 10'da kahvaltıda buluşmak için, 9'da kalkmış olmak lazım. daha erken değil; 9'da uyandıklarını farz ediyorum. ayrılma saatleri, sabaha karşı 4!.. eve gitti, duş yaptı, uyudu; saat 5 oldu. 24 saat içindeki uyku saatleri, 4!.. o gün antrenmana çıkacaklar.
4 saat uyumuşlar
saat 4'te kulüpten çıkıp eve giden adamlar, 4 saat uyuyacaklar -5'ten 9'a kadar- sonra antrenmana gidecekler! o antrenmandan hayır gelir mi? bin defa dedik ki 'maç gecesi gezmeyin.' ondan sonra, sahada yürüyorlar; biraz zorlandılar mı sakatlanıyorlar! bir başıboşluk, bir laubalilik, bir sahipsizlik...
hıncal uluç