• 250
    kendisinin 17 aralık tarihinden itibaren yazdıkları tamamen batan gemideki son filikaya binmekten başka birşey değildir. bunu gördükçe hala başbakan'ın yanından ayrılmayan yiğit bulut daha adam gelmektedir. yolsuzluk operasyonlarının başlaması bizlere bir kez daha fatih altaylı'nın ne kadar omurgasız olduğunu göstermektedir.

    gezi parkı zamanında şiddet uygulayan polisler için şöyle bir tezahürat vardı hatırlarsınız "polis simit sat onurunla yaşa!". işte fatih altaylı da böyle bir durumdaydı. gerçekten zıt bir ideolojiye sahip olsaydı parayı, şanı, şöhreti tercih etmezdi. demek ki kendisi fırsatçı bir yazardır. gelen hükümetlerin rüzgarı nereye eserse yelkeni gayet iyi çevirendir. (bkz: nazlı ılıcak)

    birçok yayıncı kuruluş çalışanı, bazı polisler olaylara tepkilerini göstererek istifa ettiler zamanında, onlar salak mıydı ya da çok zenginlerdi de artık çalışmaya ihtiyaçları mı yoktu? hayır. onlar bildiklerini okudular, ideolojilerinden taviz vermediler. iyi mi ettiler kötü mü ettiler bilemeyiz ama içleri rahat etti, yastığa başlarını rahat koyuyorlar.

    fatih altaylı da omurgalı olup ezelden beri hükümet savunucusu olsaydı ve yazıları da bu şekilde devam etseydi gerçekten şu yukarıda yazdıklarımı yazmaya hakkım yoktu. sevmesem de saygı duyardım ancak bu yanar döner hareketler saygı duymak için hiçbir sebep bırakmıyor ortada. adam olanın meşrebine ters.

    ne galatasaraylılığa ne de galatasaraylı duruşuna yakışmakta bu hareketler.

    bu saatten sonra kendisine yeni rüzgarlarda yelkenler fora dileklerimi iletebilirim sadece.
App Store'dan indirin Google Play'den alın