7692
özellikle bu sezon, derin bir kaos'a iç çatışmaya sürüklenen sözlük, 1 seneyi aşkın yazarım, ondan önce de hep okur olarak buradaydım. bu sene olanlar, herkesi çok üzdü bu bariz ama hala atlatamayanlar var, tabi ki buraya olumlu olumsuz yazılanlar takımımızı etkilemiyor ama fikir ayrılıkları, kavgalar galatasaray'a gönül veren, bu sözlüğü benimseyenlere olumsuz yansıyor. aslında hep fikir ayrılıkları vardı, içimizde resmi troll olan arkadaşlar da varı, milan baros'tan nefret eden, adnan sezgin ve adnan polat hayranı olanlar bile vardı ama hiç bir zaman bu sene hemen hemen hergün olduğu gibi hararetli bir tartışma ortamı olmadı.
bu çekişmenin, fikir ayrılıklarının, özel mesaj ile gelen sataşmaların, küfürlerin ana sebebi herkesin malumu, ligin başında yaşanan tatsız olaylar.
zaten tff, medya ne için çalıştığı, görevi misyonu belli olan kurum ve kuruluşlar, 2 sene ufak oyunlar ile başaramadıklarını, gözlerini karartarak 3. senede büyük bir kumpas hazırlayarak gerçekleştirdiler.
hemen hemen bütün galatasaray taraftarının sevdiği, sevmese bile istisnasız saygı duyduğu, imparator, baba diyerek bağrına bastığı teknik direktörünü elimizden aldı. tabi bu olayda herkesin payı vardı,
ünal aysal'ın yönetim kurulunu değiştirim, fatih terim ile tampon bölge olan insanları yollaması ile gelen iletişimsizlik, medyanın 2 senedir programlı olarak uyguladığı 3. senesinde ise meyvesini aldığı suni aysal terim kavgası olayı, fatih terim'in çıkan her habere inanıp, yönetime aldığı tavrı, kendisinin de belirttiği gibi zor adam oluşu ve egosu olayların başlıca sebepleriydi ve
3. sezona bomba gibi giren takımımızın kimyasını bozdu.
buraya kadar hemfikiriz ama olay üzerinden kaç ay geçti asıl mesele bu, olan oldu biten bitti, fatih terim ve ünal aysal'ın bu olaya bizden fazla üzüldüğünü kesinlike düşünmüyorum.
bu olay geldi geçti sözlükteki asıl problem bu olayı hala atlatamamış olan duygusal yazarlarımızın, yönetime hatta mancini'ye * cephe alması, her kötü olayda başlık altlarına kin, nefret kusması, paralelinde aynı arkadaşların fatih terim başlığı altında hala ağlaması. aynı zamanda ünal aysal tarafını tutan arkadaşların da onlara karşı tavrı.
ne ünal aysal'ın ne de fatih terim'in bir avukata ihtiyacı yok. bu olayın geride kalması lazım.
galatasaray'ın ve galatasaray için çalışan herkesin şu dönemde tam destek alması lazım. tff'nin aleni olarak savaş açtığı ve artık bunu dile getirmekten sıkılmadığı şampiyon olmamamız için elinden gelen herşeyi yaptığı ve ünal aysal'ın doğal olarak başarısız olması için uğraştığı ortamda bizim başta galatasaray ve ünal aysal'a destek olmamız bir bütün olmamız lazım, kendi içimizde kavga edersek, başkaları ile nasıl kavga ederiz?
artık sözlük, fatih terim ve ünal aysal avukatlarının olmadığı, yaşananların geride kaldığı ve 3 kuluvarda * takımımıza destek olunan bir platform olması gerekmektedir. artık bu nasıl sağlanır, ceza gibi yasak gibi burası moderasyona kalmış(u: tabiki herkes istediğini yazmakta özgür ama bu sözlüğün sağlığı açısından biraz kısıtlama getirilebilir.)
özet: fikir ayrılıkları elbette olacak, ama şu kritik dönemde bir kenara bırakılsın, kavga gürültüden uzak durulsun, sözlük daha da çekilmez bi hal almasın, bir süreliğine fatih terim ve ünal aysal olayı unutulsun, artık yaşananlar atlatılsın, sadece galatasaray'a destek olunsun.
hep demiyor muyuz? biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen.
bu çekişmenin, fikir ayrılıklarının, özel mesaj ile gelen sataşmaların, küfürlerin ana sebebi herkesin malumu, ligin başında yaşanan tatsız olaylar.
zaten tff, medya ne için çalıştığı, görevi misyonu belli olan kurum ve kuruluşlar, 2 sene ufak oyunlar ile başaramadıklarını, gözlerini karartarak 3. senede büyük bir kumpas hazırlayarak gerçekleştirdiler.
hemen hemen bütün galatasaray taraftarının sevdiği, sevmese bile istisnasız saygı duyduğu, imparator, baba diyerek bağrına bastığı teknik direktörünü elimizden aldı. tabi bu olayda herkesin payı vardı,
ünal aysal'ın yönetim kurulunu değiştirim, fatih terim ile tampon bölge olan insanları yollaması ile gelen iletişimsizlik, medyanın 2 senedir programlı olarak uyguladığı 3. senesinde ise meyvesini aldığı suni aysal terim kavgası olayı, fatih terim'in çıkan her habere inanıp, yönetime aldığı tavrı, kendisinin de belirttiği gibi zor adam oluşu ve egosu olayların başlıca sebepleriydi ve
3. sezona bomba gibi giren takımımızın kimyasını bozdu.
buraya kadar hemfikiriz ama olay üzerinden kaç ay geçti asıl mesele bu, olan oldu biten bitti, fatih terim ve ünal aysal'ın bu olaya bizden fazla üzüldüğünü kesinlike düşünmüyorum.
bu olay geldi geçti sözlükteki asıl problem bu olayı hala atlatamamış olan duygusal yazarlarımızın, yönetime hatta mancini'ye * cephe alması, her kötü olayda başlık altlarına kin, nefret kusması, paralelinde aynı arkadaşların fatih terim başlığı altında hala ağlaması. aynı zamanda ünal aysal tarafını tutan arkadaşların da onlara karşı tavrı.
ne ünal aysal'ın ne de fatih terim'in bir avukata ihtiyacı yok. bu olayın geride kalması lazım.
galatasaray'ın ve galatasaray için çalışan herkesin şu dönemde tam destek alması lazım. tff'nin aleni olarak savaş açtığı ve artık bunu dile getirmekten sıkılmadığı şampiyon olmamamız için elinden gelen herşeyi yaptığı ve ünal aysal'ın doğal olarak başarısız olması için uğraştığı ortamda bizim başta galatasaray ve ünal aysal'a destek olmamız bir bütün olmamız lazım, kendi içimizde kavga edersek, başkaları ile nasıl kavga ederiz?
artık sözlük, fatih terim ve ünal aysal avukatlarının olmadığı, yaşananların geride kaldığı ve 3 kuluvarda * takımımıza destek olunan bir platform olması gerekmektedir. artık bu nasıl sağlanır, ceza gibi yasak gibi burası moderasyona kalmış(u: tabiki herkes istediğini yazmakta özgür ama bu sözlüğün sağlığı açısından biraz kısıtlama getirilebilir.)
özet: fikir ayrılıkları elbette olacak, ama şu kritik dönemde bir kenara bırakılsın, kavga gürültüden uzak durulsun, sözlük daha da çekilmez bi hal almasın, bir süreliğine fatih terim ve ünal aysal olayı unutulsun, artık yaşananlar atlatılsın, sadece galatasaray'a destek olunsun.
hep demiyor muyuz? biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen.