hakan şükür

efsane dönemimizde hagi ile birlikte galatasaray'ın %66,66 sıydı, olmazsa olmazıydı. sistem takımı olan o dönemki kadroda diğer 9 oyuncunun yeri bir şekilde dolardı. ama ikisinden birisi olmadı mı takımın büyük bir parçası eksik gibiydi. hagi'nin uzaktan füzeleri, kilitlendiği anda oyunu açması, kralın ise leblebi gibi gol atmasının yerini dolduracak bir ismi dünyada bulmak zordu, belki imkansızdı. hatta 98-99 sezonu devre arasında ciddi bir şekilde juventus'a gideceği dedikodusu çıktığı zaman nasıl gol atacağız diye kara kara düşündüğümü, stres olduğumu hatırlarım:). uefa kupası'nı aldığımız sene milan'la eşleştiğimizde, italyan basınında hagi ve hakan şükür'ü durdurmak galatasaray'ı durdurmak tarzından yorumlar vardı. türk futbol tarihine damgasını vurmuş, bence gelmiş geçmiş en başarılı futbolcu, metin oktay'dan sonra bir başka kral ve o da galatasaraylı, ne mutlu bizlere.