30
o sezon evimizde brezilyalı bir exchange öğrencisi kalıyordu. ismi fernandes'ti. sap paulo taraftarıydı ve fenerbahçe'ye sempati besliyordu. winning eleven'da sürekli gs-fb derbileri yapardık. neyse esas konu bu adam bir şekilde exchange grubunun bir yemek organizasyonuyla marcio nobre, alex de souza ve flavio conceiçao ile bir araya gelmişti. conceiçao ile çok yakın arkadaş olmuştu ve her hafta sonu buluşuyorlardı. bir kere de beni çağırmadı göt. neyse çok umrumda değildi zaten çok hayranı değildim. bir kere galatasaray otobüsüne mi ne binmişti hayal meyal anlattığını hatırlıyorum. (u: otobüs müydü neydi tam hatırlamıyorum. bu nasıl mümkün olabilir onu da bilmiyorum ama bu tarz bir şey.)şey demişti: "ya bu ribery'e çok uyuz oldum. flavio'yla bir şey konuşuyorum. 2'de bir arkasını dönüp sakız ister misin mon ami ?" diyip hehehehe diye gülüyormuş o çirkin suratıyla. sonra fener'in şampiyonluğunda evin içinde koşuşturmalarını, benim onu kovalayıp ensesine ensesine vuruşlarımı hatırlıyorum. ne dallama adamdı ya. milan-liverpool şampiyonlar ligi finali'ne conceiçao vasıtasıyla bedava bilet bulmuştu bana da ayarlamamıştı ibnetor. uyuz oldum şimdi yine bak herife. 4 ay bizde kaldı ekmeğimizi yedi.
bu da böyle bir anı işte.
bu da böyle bir anı işte.