39
siyasetten bahsetmeden anlatmanın güç olduğu galatasaray taraftarlarıdır. aynı zamanda ülke adına umutsuz olmak için de sebep teşkil eder bu insancıklar. öyle ki; tamam, bizi yönetenler ve onlara koşulsuz şartsız biat edenler huzursuzluk sebebi, eyvallah ama işte muhalif dediğin adamın da algıları bu kadar açık. böyle bir ülkede doğmuş olmaktan utanç duyuyorum ve özellikle son bir yılda iyice ayyuka çıkan bu toplumsal çürümeden tiksiniyorum. orta vadeli planım; ama gerçekleşir, ama gerçekleşmez; bu ülkeden kaçmak, bir avrupa ülkesinden vatandaşlık almak ve bu ülkenin vatandaşlığından çıkmak. beni bu noktaya sürükleyenler de; şu anda makam sahibi olanlar ve onların temsil ettiği insan tipolojisi kadar, onların tam karşısında yer alanların da aynı kısır zihin yapısına sahip oluşu, lider sultasına biat hususunda sadece eksen farklılığına sahip olmaları ve ideolojik namussuzluklarıdır.
bakın; lamı cimi yok. galatasaray taraftarı olmaya gerek de yok bunun için üstelik. bir birey; sırf hükümet karşıtı bir söylem geliştirdi diye aziz yıldırım ile saf tutuyorsa; o kişi namussuzdur. yarın öbür gün; bugünkülerden farklı birileri makam sahibi olduğunda bu adamlar da onlara tıpkı bugün bizim hayretle izlediklerimiz gibi sorgulamaksızın biat edeceklerdir. ve ne yazık ki; sayıları hiç de az değil. ülkenin solu sol değil, sağı vicdansız, dindarı dinden uzak, kendine bir lider tayin edip onun eteğinin dibinde dolaşmayan toplumsal kitle neredeyse yok...
istisnaların sadece kaideyi daha da kuvvetlendirdiği, insanı durup üzerinde ciddi biçimde düşündükçe derin bir öfkeye ve kedere sürükleyen bir toplumuz biz. namussuzuz ve cahiliz. siyasallaşmış dinden dinleşmiş ideolojiye, bu ülkede ne kadar hakim fikriyat varsa; hepsinin canı cehenneme! bu noktadan sonrası belalı olarak niteleneceği için devam etmiyorum. umarım söylemeye çalıştıklarımı anlayabilen birkaç kişi de olsa vardır burada.
bakın; lamı cimi yok. galatasaray taraftarı olmaya gerek de yok bunun için üstelik. bir birey; sırf hükümet karşıtı bir söylem geliştirdi diye aziz yıldırım ile saf tutuyorsa; o kişi namussuzdur. yarın öbür gün; bugünkülerden farklı birileri makam sahibi olduğunda bu adamlar da onlara tıpkı bugün bizim hayretle izlediklerimiz gibi sorgulamaksızın biat edeceklerdir. ve ne yazık ki; sayıları hiç de az değil. ülkenin solu sol değil, sağı vicdansız, dindarı dinden uzak, kendine bir lider tayin edip onun eteğinin dibinde dolaşmayan toplumsal kitle neredeyse yok...
istisnaların sadece kaideyi daha da kuvvetlendirdiği, insanı durup üzerinde ciddi biçimde düşündükçe derin bir öfkeye ve kedere sürükleyen bir toplumuz biz. namussuzuz ve cahiliz. siyasallaşmış dinden dinleşmiş ideolojiye, bu ülkede ne kadar hakim fikriyat varsa; hepsinin canı cehenneme! bu noktadan sonrası belalı olarak niteleneceği için devam etmiyorum. umarım söylemeye çalıştıklarımı anlayabilen birkaç kişi de olsa vardır burada.