resim
Aydın Yılmaz
Takım:-
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:36
Boy:1.79
Uyruk:Türkiye
  • 2731
    aydın'ı severim ben, çoğunluğun aksine...

    evet çok şanslıdır belki, -ki bence tartışılır; sonra değineceğim bu noktaya.- insanlar bazen buna kızar bazen de vurdumduymazlığından dem vururlar.

    herkesin farklı bir mizacı var. üzülen bir adam o an gülümseyebilir, gamsız gibi görünen adam belki de en canı sıkkınlardan biri olabilir. aydın'ın vurdumduymaz olduğunu düşünenler sanırım biraz da saha içindeki aheste görünüşüne bakıp böyle bir karara varıyorlar. kimisi de bunca sene kadroda bulunup kendisini geliştirmediğinden dem vuruyorlar.

    işte şimdi şans meselesine geleceğim. kendisi yanılmıyorsam 2005-2006'dan beri a takım kadromuzda. o sezon konyaspor maçı'nda attığı efsane golü herkes hatırlar. peki ondan sonrasını sorayım; hanginiz hatırlıyorsunuz?
    bu çocuk 18 yaşındaydı o golü attığında. sonra kaç maça daha çıktı?

    en çok oynaması gereken zamanlardı belki de. ama sürekli yedek kaldı, iyi oynasa bile yedek kaldı. haliyle yeterince gelişim gösteremedi. ama yine de ne zaman şans verilse bu adam elinden geleni yaptı. ki kendisi oyuna hep kurtarıcı olarak alınır. mental olarak da iyidir.
    2010 ağustos'unda 1-1 lik karpaty maçı mesela. maç 0-0 ve kazanmamız gerekiyor ya da 2-2, 3-3, vs. gibi bir skor almamız lazım ki ya uzatmaya gitsin ya da tur atlayalım. kenara bir baktım ve dedim ki "ulan şu maçın gidişatını değiştirebilecek bi aydın var, inşallah rijkaard alır oyuna." sonra rijkaard aydın'ı aldı, aydın oyuna girer girmez arda'nın güzel pasına hareketlendi ve son derece soğukkanlı bir vuruşla 1-0 yaptı durumu. sonra gol yeyip elendik yine ama aydın az kalsın kurtarıyordu.

    dediğim gibi kendisinin çok şanslı olduğu düşünülür ama nedense teknik direktörlerimiz bu yabancı sınırına ve kadromuzdaki kanat oyuncusu kıtlığına rağmen kendisine sürekli olarak forma şansı vermezler. iyi oynasa bile sonraki maç kadroda olmadığı bile olur. en yakın örnek; deplasmandaki kopenhag maçında aydın'ın çok çok iyi oynamasına rağmen bir sonraki maçta kadroda bile olmayışıdır. mancini'ye çok kızmıştım. fatih hoca da aynı şekilde aydın çok çok iyi oynasa bile sonraki maçlarda sürekli şans vermemiştir. adamı sırtına alıp uzaklardan golü atar deplasmanda beşiktaş'a, bir sonraki maç 11'e bile giremez. ya da sivas mıydı şimdi tam hatırlayamadım, coştuğu bir maç sonrası yine şans bulamamıştı adam akıllı.
    ancak şuna da değinmeden geçmeyelim; fatih hoca'nın kendisini cl kadrosuna yazdırması son derece yerinde bir karardır. her ne kadar erman'a haksızlıkmış gibi gözükse de aydın, erman'dan daha iyi bir oyuncudur. en azından kapasitesi daha yüksektir diyeyim.

    şöyle düşünün. bu adam genelde oyunu çevirmesi için oyuna sokuluyor ve iyi kötü katkı yapıyor. ancak sonraki maç kadroda bile olmayabiliyor. ne moral kalır ne bir şey. gamsız gamsız dolanıyor zannedersiniz ama motivasyonu sıfırdır o adamın.

    kendisine bir tek noktada kızıyorum; çıkıp isyan etmedi bu duruma hiç. bir kere bile çıkıp "neden oynamadığımı bilmiyorum." diye tepkisini koymadı. keşke bunu bir kez yapsaydı. hep söylüyorum; şu adam 8-10 maç arka arkaya ilk 11 oynasın, formayı bir daha bırakmaz. o kadar da yetenekli bir oyuncu.

    akşam maçı izliyordum. mancini yanına çağırdı, bir şeyler anlattı. aydın kan ter içinde "tamam, tamam yapacağım." minvalinde şeyler söylüyordu. yine kendini kabullendirmeye çalışıyordu. "ulan mancini bu adamı bir dahaki maça yine oynatmazsan çok sinirlenirim." diye geçirdim içimden. aydın döndü canla başla mücadele etmeye devam etti. sakatlandığı o pozisyon ise normalde insanın izlemeye bile cesaret edemeyeceği bir pozisyon. gözlerim doldu izlerken. keşke bu kadar zorlamasaydı, çok ters bir pozisyon o. ayağın kırılmasa belin sakatlanabilir, vs.

    inşallah bir an önce döner. ben kendisinin daha iyi ve hem mental olarak hem de fiziksel olarak daha sağlam döneceğini düşünüyorum.

    çok iyi bir galatasaraylıdır. bizim çocuğumuzdur. ama hiç taraftara oynamaz. takım olmanın ne demek olduğunu da çok iyi bilir. kadıköy'de baroni arda'ya sataştığında ve fenerbahçeli oyuncular arda'nın etrafını sardığında oraya ilk koşan aydın'dır. yine geçen sezon volkan-sabri olayında tüm fenerliler ordayken hemen oraya koşmuştur.
    bugüne kadar da ne rakiplere ne de camia içinde birine bir terbiyesizliği olmamıştır. bir tek yazın teklif ettiğimiz parayı kabul etmemesi çok saçmaydı. hatta es-es ileydi yanılmıyorsam; anlaştı haberleri çıkmıştı. belki de kendisini göstermek, daha çok oynamak istedi. sonra o iş yattı herhalde. keşke daha az paraya anlaşsaydık daha sonra. neyse...

    geçmiş olsun aydın. ben seni severim. ama seni sevmeyenler de yanında. çabucak iyileş, 7 numarayı da kimseye bırakma.

    aydın yılmaz, biz de öyle...
App Store'dan indirin Google Play'den alın