4828
gstv'deki 2013 yılının bütün gollerini izlerken farkettim. burak'ın bu seneki performansı çok eleştirlildi ilk yarı. bu eleştirilerin büyük kısmının haklılık payı yok değil. geçen yıl ki burak'la bu yılki arasında bariz farklar var. şut tercihleri, gol hırsı ve bitirişinin bu yıl ciddi oranda kötüye gittiğini düşünüyorum. bunun bir çok nedeni olabilir. ama bana sanki 4-2-3-1 inde sağında solunda oynamaya başlayıp çok top ezdiği zamanlarda kaybettiği özgüven buna neden oldu gibi geliyor.
bu yıl burakın 'golcü özgüveni'nin ve konsantrasyonunun geriye gittiğini şut tercihlerinde görebiliriz. geçen yıl zımba gibi vurduğu bir çok pozisyonda bu yıl ürkek bir plaseyi tercih ettikçe kaçırdı. gölü koklayarak, müthiş bir konsantrasyonla yaptığı darbeli kafa vuruşları genelde kalecinin üstüne giden rahat toplara dönüştü. bana göre, taklit ettiği söylenen ronaldo'ya en benzer yönü olan gol hırsı ve ondan başka hiçbir şey düşünmeme fikri de takım oyunu için daha faydalı oynamaya çalıştıkça azaldı.o yüzden kritik anlarda daha kararsız ve daha fazla hata yapan bir oyuncuya dönüştü.
kötüye gitmiş haliyle bile gol krallığının zirvesinde olması ise ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. burak, yeterince teknik bir oyuncu olmadığı için muhtemelen makina gibi pas alışverişi olan bir takım arzulayanların, makinayı bozan oyuncu olarak suçlayacakları ilk isim olacaktır her daim. ama aslında o makinanın her kusurunu örtebilecek muhteşem bir gol atma becerisine sahip.2012-2013 sezonun 10 maçta 11 gol attığı şubat-mart arası maçlarına bakınca gayet iyi anlaşılabilir. yine takır takır oynayan bir takım yoktu ama her hafta galibiyet getiren golleri sıralayan bir burak vardı.
tüm bunların yanında, bu yıl çok ilerleme kaydettiği özellikleri de var.örneğin topla takım oyununda ciddi bir aşama kaydettiğini düşünüyorum. özellikle sneijderle yaptığı verkaçlarda hep başarılı olması bunun en büyük göstergesi. gerçekten çalışkan ve öğrenen bir futbolcu olmak herkesin yapabileceği bir şey değil. burak bunu başarıyor, ve umarım böyle devam eder.
bu yıl burakın 'golcü özgüveni'nin ve konsantrasyonunun geriye gittiğini şut tercihlerinde görebiliriz. geçen yıl zımba gibi vurduğu bir çok pozisyonda bu yıl ürkek bir plaseyi tercih ettikçe kaçırdı. gölü koklayarak, müthiş bir konsantrasyonla yaptığı darbeli kafa vuruşları genelde kalecinin üstüne giden rahat toplara dönüştü. bana göre, taklit ettiği söylenen ronaldo'ya en benzer yönü olan gol hırsı ve ondan başka hiçbir şey düşünmeme fikri de takım oyunu için daha faydalı oynamaya çalıştıkça azaldı.o yüzden kritik anlarda daha kararsız ve daha fazla hata yapan bir oyuncuya dönüştü.
kötüye gitmiş haliyle bile gol krallığının zirvesinde olması ise ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. burak, yeterince teknik bir oyuncu olmadığı için muhtemelen makina gibi pas alışverişi olan bir takım arzulayanların, makinayı bozan oyuncu olarak suçlayacakları ilk isim olacaktır her daim. ama aslında o makinanın her kusurunu örtebilecek muhteşem bir gol atma becerisine sahip.2012-2013 sezonun 10 maçta 11 gol attığı şubat-mart arası maçlarına bakınca gayet iyi anlaşılabilir. yine takır takır oynayan bir takım yoktu ama her hafta galibiyet getiren golleri sıralayan bir burak vardı.
tüm bunların yanında, bu yıl çok ilerleme kaydettiği özellikleri de var.örneğin topla takım oyununda ciddi bir aşama kaydettiğini düşünüyorum. özellikle sneijderle yaptığı verkaçlarda hep başarılı olması bunun en büyük göstergesi. gerçekten çalışkan ve öğrenen bir futbolcu olmak herkesin yapabileceği bir şey değil. burak bunu başarıyor, ve umarım böyle devam eder.
