2850
benim de haksızlık edildiğini düşündüğüm futbolcu. bunda hepimizin kabul edeceği gibi verilen bonservis bedelinin de büyük etkisi var.
öncelikle belirtmem gerekir ki hakkında yazacaklarım sürekli ifade edilen bazı yorumların tekrarlarını içerebilir. ama bunu yapmanın gerekli olduğuna inanıyorum.
kendisiyle ilgili genel olarak gözlemlediğim iki durum var. birincisi kendisinin çok iyi orta yaptığını savunanlarla alay edilmesi, ikincisi de oyun zekasının düşüklüğünden sıkça bahsedilmesi. ben de bu iki konudaki eleştirilerle ilgili amrabat'ı savunma gereği duyuyorum.
bu adamın ne kadar iyi gollük pas attığını anlamak isterseniz 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde attığımız gollere bakmanızı öneririm. dahası türkiye ligi'nde de yaptığı asistler var. kafa toplarında zayıf olduğu eleştirilerinin en yoğun yapıldığı dönemde bile burak yılmaz'ın ampul gibi taktığı kafa golleri atmasını sağlayan asistleri var. ayrıca 2013-14 sezonunun ilk haftalarında da "bilmem ne maçındaki pozisyonlardan biri girse şimdi ligin durumu bambaşkaydı" yorumlarını yaptığımız maçlarda da pozisyonların ne kadar büyük bölümünün hazırlayıcısının kendisi olduğunu o maçların özetlerini tekrar izleyerek anlayabiliriz. yani o pozisyonlarda golcülerimizin daha becerikli olması sadece ligin değil amrabat'ın galatasaray kariyerinin de bambaşka olmasını sağlayacaktı. bahsettiğim örnekleri gözden geçirirken amrabat'ın aldığı sürenin o kadar fazla olmadığını da hatırlatmak isterim.
kendisinin oyun zekasının da düşük olduğu eleştirilerine katılmıyorum. bu adam yabancı sınırlamasından dolayı bir türlü ilk 11 oyuncusu olamadı. bu yüzden de kendisini göstermek için yaptığı o meşhur rakibin içinden geçmeye çalışırcasına gereksiz çalımlar ve olur olmaz sağa çekip kaleye vurmalar da bu adamın sürekli oyun zekasına bağlandı. bu tarz saç baş yolduran hareketlerinin de bu kadar eleştiri konusu yapılmasının sebebi de sürekli aynı hataları tekrarlaması. mesela bir maçta 5 defa 3 kişinin arasına girip top kaybetmek yerine 3 defa bu şekilde top kaybetse 2 defa basit pas hatası yapıp top kaybetse aynı şekilde dikkat çekeceğini düşünmüyorum. kendini gösterme çabası taşımaksızın güvenle oyununu oynadığında neler yapabileceğini görmek isteyenlere sezon başında emirates cup ve süper kupa maçlarındaki oyununu hatırlatmak isterim. hatta daha da ileri giderek kendisinin saha içinde sneijder ile en iyi anlaşan oyuncu olduğunu savunuyorum.
bu adamı savunanların ise sürekli tekrarladıkları ve benim de genel olarak hak verdiğim bir argüman var. o da bu adamın kariyerinin büyük bölümünde 4-3-3 sisteminde ilerdeki üçlünün solunda görev yapmış olması. peki kariyerinin büyük bölümünde bu şekilde oynamış adama 8 milyon euro verenlerin takımı sahaya 4-3-3 dizilişiyle çıkardığını hatırlayan var mı? bu adam birçok kişi tarafından haklı olarak hasan şaş'a benzetiliyordu. benim bu benzetmeye katılma sebebim her ikisinin de adam geçerken tekniklerini değil süratlerini kullanmaları ve her ikisinin de teknik yetersizliklerinden dolayı topu sürekli ayaklarının dışıyla sürmeleriydi. hasan kariyerinin büyük bölümünde sol açık oynasa da en iyi performanslarını diğer bölgelerde vermişti. hatta hatırlarsanız yıllar sonra gerets tarafından sağ kanada çekildiğinde "2002'deki hasan geri döndü" yorumları yapılmıştı. amrabat'ı eğer solda kullanacaksanız 4-3-3 gibi bir sistemde kullanmalı ve doğrudan kaleye gitmesini sağlamalısınız. arda turan gibi iki yöne de çalım atabilen teknik futbolcuların aksine amrabat gibi süratini kullanan ve sürekli dışa top sürme eğiliminde olan adamları rakip kaleden uzaklaştırıp klasik kanat oyuncusu görevi verirseniz onların sürekli göbekteki kalabalığın içine girip kaybolmasına sebep olursunuz. bu konuda da amrabat'ın taktik zekasına saygı duyduğum fatih terim'in inatçılığına kurban gittiği kanısındayım. sağ ayağını kullanan ve sadece dışa çalım atan bir adamı ya klasik kanat gibi kullanıp sağda görev vereceksiniz ve o kalabalığın arasına girmesini engelleyceksiniz ya da solda forvete yakın bir bölgede görevlendirip doğrudan kaleye gidebilmesini sağlayacaksınız. aksi takdirde kendisinden verim beklemek hayalperestlik. bahsi geçen emirates cup ve süper kupa maçlarında da amrabat'ın iyi oyununun altında büyük ölçüde serbest oynaması ve sık sık sağa gelmesi yatıyordu. ayrıca mancini'nin de kendisine daha ileride görev vermesi, hatta kimi maçlarda tek forvet oynatması, amrabat'ın oyun stili açısından daha olumlu oldu diye düşünmekteyim.
ben amrabat'ın her şeyi belli bir seviyede yapabildiğini, özellikle de bir kanat oyuncusu için fiziğinin fazla bile olduğunu düşünüyorum. böyle bir adam takımda düzenli olarak 11'e giremese bile 3 kulvarda mücadele eden bir takım için oldukça yararlı olacaktır. bahsettiğim kimi kendisinden kaynaklanan kimi kendi elinde olmayan durumlardan dolayı amrabat'a karşı sürekli bir önyargı var. ama amrabat kesinlikle kötü bir oyuncu değil. yabancı sınırlamasının olmadığı bir düzende her takıma az ya da çok katkı yapabilecek bir adam. ne yazık ki amrabat'ın yerine alabileceğimiz hiçbir adam bu sınırlamada çok da fazla fayda sağlamayacaktır. bizim gibi şampiyonlar ligi'nde hedefleri olan bir takımın da ne yazık ki kadlec ve holmen gibi olsa da olmasa da olur adamlarla yabancı sınırlamamızı doldurma lüksümüz yok. aydın yılmaz ve emre çolak dururken amrabat'ı takımdan kovmak zorunda bırakan sınırlamanın aq.
öncelikle belirtmem gerekir ki hakkında yazacaklarım sürekli ifade edilen bazı yorumların tekrarlarını içerebilir. ama bunu yapmanın gerekli olduğuna inanıyorum.
kendisiyle ilgili genel olarak gözlemlediğim iki durum var. birincisi kendisinin çok iyi orta yaptığını savunanlarla alay edilmesi, ikincisi de oyun zekasının düşüklüğünden sıkça bahsedilmesi. ben de bu iki konudaki eleştirilerle ilgili amrabat'ı savunma gereği duyuyorum.
bu adamın ne kadar iyi gollük pas attığını anlamak isterseniz 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde attığımız gollere bakmanızı öneririm. dahası türkiye ligi'nde de yaptığı asistler var. kafa toplarında zayıf olduğu eleştirilerinin en yoğun yapıldığı dönemde bile burak yılmaz'ın ampul gibi taktığı kafa golleri atmasını sağlayan asistleri var. ayrıca 2013-14 sezonunun ilk haftalarında da "bilmem ne maçındaki pozisyonlardan biri girse şimdi ligin durumu bambaşkaydı" yorumlarını yaptığımız maçlarda da pozisyonların ne kadar büyük bölümünün hazırlayıcısının kendisi olduğunu o maçların özetlerini tekrar izleyerek anlayabiliriz. yani o pozisyonlarda golcülerimizin daha becerikli olması sadece ligin değil amrabat'ın galatasaray kariyerinin de bambaşka olmasını sağlayacaktı. bahsettiğim örnekleri gözden geçirirken amrabat'ın aldığı sürenin o kadar fazla olmadığını da hatırlatmak isterim.
kendisinin oyun zekasının da düşük olduğu eleştirilerine katılmıyorum. bu adam yabancı sınırlamasından dolayı bir türlü ilk 11 oyuncusu olamadı. bu yüzden de kendisini göstermek için yaptığı o meşhur rakibin içinden geçmeye çalışırcasına gereksiz çalımlar ve olur olmaz sağa çekip kaleye vurmalar da bu adamın sürekli oyun zekasına bağlandı. bu tarz saç baş yolduran hareketlerinin de bu kadar eleştiri konusu yapılmasının sebebi de sürekli aynı hataları tekrarlaması. mesela bir maçta 5 defa 3 kişinin arasına girip top kaybetmek yerine 3 defa bu şekilde top kaybetse 2 defa basit pas hatası yapıp top kaybetse aynı şekilde dikkat çekeceğini düşünmüyorum. kendini gösterme çabası taşımaksızın güvenle oyununu oynadığında neler yapabileceğini görmek isteyenlere sezon başında emirates cup ve süper kupa maçlarındaki oyununu hatırlatmak isterim. hatta daha da ileri giderek kendisinin saha içinde sneijder ile en iyi anlaşan oyuncu olduğunu savunuyorum.
bu adamı savunanların ise sürekli tekrarladıkları ve benim de genel olarak hak verdiğim bir argüman var. o da bu adamın kariyerinin büyük bölümünde 4-3-3 sisteminde ilerdeki üçlünün solunda görev yapmış olması. peki kariyerinin büyük bölümünde bu şekilde oynamış adama 8 milyon euro verenlerin takımı sahaya 4-3-3 dizilişiyle çıkardığını hatırlayan var mı? bu adam birçok kişi tarafından haklı olarak hasan şaş'a benzetiliyordu. benim bu benzetmeye katılma sebebim her ikisinin de adam geçerken tekniklerini değil süratlerini kullanmaları ve her ikisinin de teknik yetersizliklerinden dolayı topu sürekli ayaklarının dışıyla sürmeleriydi. hasan kariyerinin büyük bölümünde sol açık oynasa da en iyi performanslarını diğer bölgelerde vermişti. hatta hatırlarsanız yıllar sonra gerets tarafından sağ kanada çekildiğinde "2002'deki hasan geri döndü" yorumları yapılmıştı. amrabat'ı eğer solda kullanacaksanız 4-3-3 gibi bir sistemde kullanmalı ve doğrudan kaleye gitmesini sağlamalısınız. arda turan gibi iki yöne de çalım atabilen teknik futbolcuların aksine amrabat gibi süratini kullanan ve sürekli dışa top sürme eğiliminde olan adamları rakip kaleden uzaklaştırıp klasik kanat oyuncusu görevi verirseniz onların sürekli göbekteki kalabalığın içine girip kaybolmasına sebep olursunuz. bu konuda da amrabat'ın taktik zekasına saygı duyduğum fatih terim'in inatçılığına kurban gittiği kanısındayım. sağ ayağını kullanan ve sadece dışa çalım atan bir adamı ya klasik kanat gibi kullanıp sağda görev vereceksiniz ve o kalabalığın arasına girmesini engelleyceksiniz ya da solda forvete yakın bir bölgede görevlendirip doğrudan kaleye gidebilmesini sağlayacaksınız. aksi takdirde kendisinden verim beklemek hayalperestlik. bahsi geçen emirates cup ve süper kupa maçlarında da amrabat'ın iyi oyununun altında büyük ölçüde serbest oynaması ve sık sık sağa gelmesi yatıyordu. ayrıca mancini'nin de kendisine daha ileride görev vermesi, hatta kimi maçlarda tek forvet oynatması, amrabat'ın oyun stili açısından daha olumlu oldu diye düşünmekteyim.
ben amrabat'ın her şeyi belli bir seviyede yapabildiğini, özellikle de bir kanat oyuncusu için fiziğinin fazla bile olduğunu düşünüyorum. böyle bir adam takımda düzenli olarak 11'e giremese bile 3 kulvarda mücadele eden bir takım için oldukça yararlı olacaktır. bahsettiğim kimi kendisinden kaynaklanan kimi kendi elinde olmayan durumlardan dolayı amrabat'a karşı sürekli bir önyargı var. ama amrabat kesinlikle kötü bir oyuncu değil. yabancı sınırlamasının olmadığı bir düzende her takıma az ya da çok katkı yapabilecek bir adam. ne yazık ki amrabat'ın yerine alabileceğimiz hiçbir adam bu sınırlamada çok da fazla fayda sağlamayacaktır. bizim gibi şampiyonlar ligi'nde hedefleri olan bir takımın da ne yazık ki kadlec ve holmen gibi olsa da olmasa da olur adamlarla yabancı sınırlamamızı doldurma lüksümüz yok. aydın yılmaz ve emre çolak dururken amrabat'ı takımdan kovmak zorunda bırakan sınırlamanın aq.
