322
futbol sadece türkiye'de ve galatasaray'da bırakılmıyor. her ligde, her takımda futbolu bırakan oyuncular var iken, galatasaray kadrosunun belli bir jenerasyonu, bütün elemanlarıyla sancılı bir emeklilik yaptı. anlamak mümkün değil.
bu jenerasyonun içinden ergün penbe'yi sadece ayrı tutuyorum, zaten efendiliğinden belliydi.
kaptan bülent'i de bu kapsamda değerlendirmeyelim.
ama uefa fatihi jenerasyonun önemli kısmı, sanırım bu başarıyı hazmedemedi. fatih akyel ve çubuklu tosun zaten malumunuz. okan buruk da istenmemesine rağmen tekrar takımda bir sene oynatılarak, yönetim tarafından bir nebze kurtarıldı. hakan şükür'ün emekliliği; yıkıcılık anlamında vukuat içermese de, çok da sancısız, tartışmasız olmadı. hakan ünsal'ın yaptıkları ve yapmaya devam ettiği hazımsızlıklar ortada. ümit davala, skibbe ile çıktığı maceradan sonra ortalığı karıştırdı. kafileye şimdi de hasan şaş eklendi. hayırlı olsun.
futbolu bırakma kararıyla sergilediği vakur tavrı onamış, takdir etmiştik. zira mecbur değildi ve sivas'a, antep'e gitse kınamayacaktık. ancak sonradan ne olduysa oldu, ve en son talihsiz beyanı ve tekrar futbol oynama kararı ile akılları karıştırdı. futbola dönsün, buna lafımız yok, ancak uefa fatihi jenerasyonun her bireyinin kendisini herşeyin üstünde görme huyuna anlam veremiyoruz.
evet bence de açıklasın, ama açıkladıktan sonra, soğunulacak kavram galatasaray değil hasan şaş olur. sen varsın diye galatasaraylı olmadık ki hasan. aklı erdiğinde seni görüp galatasaraylı olanlar var ise, onlar da aştı artık seni, merak etme.
takım olmaktan kasıt, kırılan kolun ali sami yen içinde kalmasıdır. siz bunu yerine getiremeyip, baklaları salacaksanız, zaten evvelden size yüklenen değerleri hazmetme konusunda sorunlar yaşamışsınız demektir.
hepinizi çok sevdi bu taraftar. birinizi diğerinden ayrı tutmadı. taraftarın kalbinde zaten yerleriniz ebediyken, ne uğruna kaşırsınız bu tahtın altını bilmem? kalkar fener'e transfer olursunuz, yorumcu olup sürekli aleyhte konuşursunuz, "açıklarsam ortalık sallanır" restleri çekersiniz.
"metin oktay olmak" başarılı ve fedakar bir futbolcu olmaktan çok daha fazlasını gerektirir.
sevilen, sayılan, anılan futbolcu olmaktan memnun olmayanların hedefi sanırım metin oktay'ın varisi olmaktı diye düşünüyorum.
ama görüldüğü üzere, metin oktay olabilmenin ne kadar imkansız, ve metin oktay'ın ne kadar efsanevi olduğu , yakın tarihin en sevilen futbolcularının zamanla değiştirdikleri tavırlarıyla daha net anlaşılıyor.
bu jenerasyonun içinden ergün penbe'yi sadece ayrı tutuyorum, zaten efendiliğinden belliydi.
kaptan bülent'i de bu kapsamda değerlendirmeyelim.
ama uefa fatihi jenerasyonun önemli kısmı, sanırım bu başarıyı hazmedemedi. fatih akyel ve çubuklu tosun zaten malumunuz. okan buruk da istenmemesine rağmen tekrar takımda bir sene oynatılarak, yönetim tarafından bir nebze kurtarıldı. hakan şükür'ün emekliliği; yıkıcılık anlamında vukuat içermese de, çok da sancısız, tartışmasız olmadı. hakan ünsal'ın yaptıkları ve yapmaya devam ettiği hazımsızlıklar ortada. ümit davala, skibbe ile çıktığı maceradan sonra ortalığı karıştırdı. kafileye şimdi de hasan şaş eklendi. hayırlı olsun.
futbolu bırakma kararıyla sergilediği vakur tavrı onamış, takdir etmiştik. zira mecbur değildi ve sivas'a, antep'e gitse kınamayacaktık. ancak sonradan ne olduysa oldu, ve en son talihsiz beyanı ve tekrar futbol oynama kararı ile akılları karıştırdı. futbola dönsün, buna lafımız yok, ancak uefa fatihi jenerasyonun her bireyinin kendisini herşeyin üstünde görme huyuna anlam veremiyoruz.
evet bence de açıklasın, ama açıkladıktan sonra, soğunulacak kavram galatasaray değil hasan şaş olur. sen varsın diye galatasaraylı olmadık ki hasan. aklı erdiğinde seni görüp galatasaraylı olanlar var ise, onlar da aştı artık seni, merak etme.
takım olmaktan kasıt, kırılan kolun ali sami yen içinde kalmasıdır. siz bunu yerine getiremeyip, baklaları salacaksanız, zaten evvelden size yüklenen değerleri hazmetme konusunda sorunlar yaşamışsınız demektir.
hepinizi çok sevdi bu taraftar. birinizi diğerinden ayrı tutmadı. taraftarın kalbinde zaten yerleriniz ebediyken, ne uğruna kaşırsınız bu tahtın altını bilmem? kalkar fener'e transfer olursunuz, yorumcu olup sürekli aleyhte konuşursunuz, "açıklarsam ortalık sallanır" restleri çekersiniz.
"metin oktay olmak" başarılı ve fedakar bir futbolcu olmaktan çok daha fazlasını gerektirir.
sevilen, sayılan, anılan futbolcu olmaktan memnun olmayanların hedefi sanırım metin oktay'ın varisi olmaktı diye düşünüyorum.
ama görüldüğü üzere, metin oktay olabilmenin ne kadar imkansız, ve metin oktay'ın ne kadar efsanevi olduğu , yakın tarihin en sevilen futbolcularının zamanla değiştirdikleri tavırlarıyla daha net anlaşılıyor.