31
gol attıktan sonra yavaş ve uzun adımlarla bir ceylan gibi seker, o arada kollarını iki yana açar, sağa-sola koşarak elleriyle bir kuş gibi kanat çırpardı. hatta kadıköy'deki golünden sonra, önce takım arkadaşları kendisine sarılmaya çalışmış, o ise hiç istifini bozmadan sevincine devam edince tüm takım ona uymuş ve kuşlar gibi uçmuşlardı. nedense marcio'nun bu gol sevinci en sevdiğim gol sevinçleri arasında yer alır. hatta ondan sonra çok bekledim; gol atan bir futbolcumuz kuş gibi kanat çırpsın, biz de marcio'yu yad edelim. heyhat.
öyle aman aman bir forvet değildi ama kendisinin en büyük şansızlığı galatasaray tarihinin en güçlü kadrosunda yer almasıydı. hakan şükür ve arif erdem süper ikilisinin arkasında kendisine pek forma şansı bulamadı ama ilk 11'de başladığı ve sonradan girdiği lig maçlarında gollerini attı. 2000 yılındaki türkiye kupası finalinde antalyaspor'a son dakikada attığı golle maçı uzatmaya taşımış ve kupanın alınmasında pay sahibi olmuştu. yine 1999-2000 sezonunda ali sami yen'de oynanan denizlispor maçında 90+2'de hakan şükür'ün direkten dönen kafasını arka direkte havada süper bir yarı voleyle tamamlamış ve skoru 2-2 yapmıştı. marcio ile ilgili akımda kalan bir diğer olay ise; bir sezon öncesi antremanında mario jardel'le yaptığı teke tek minyatür kale maçta götünü kaldıramayan vatandaşı jardel'i çalım manyağı yapması ve sahaya gömmesiydi. daha sonra boavista'ya transfer oldu ve 10 numaralı formayı giydi. boavista'yla 2001-2002 sezonunda şampiyonlar ligi gruplarından üst tura çıkma başarısını yakaladı. o zamanlar gol haberleri sürekli spor bültenlerine düşüyordu, daha sonra da kendisinden haber alınamadı.
öyle ya da böyle, galatasaray'da oynadığı dönem galatasaray tarihinin en başarılı yıllarına denk geldiği için hep akıllarda kaldı marcio. galatasaray'ın attığı gollerden sonra kameralar yedek kulübesine yöneldiğinde o çirkin gülüşüyle sevdik onu biz. uefa kupası ve süper kupa zaferlerinde oyuna girmediği için kupanın arkasında eşofmanlarıyla sevinen adamdı. akıllarda gol sevinciyle ve o pozlarla kaldı. efsane bir dönem içinde aramızda bulunduğu için efsaneler arasında akıllarda kalan güzel bir figür oldu.
öyle aman aman bir forvet değildi ama kendisinin en büyük şansızlığı galatasaray tarihinin en güçlü kadrosunda yer almasıydı. hakan şükür ve arif erdem süper ikilisinin arkasında kendisine pek forma şansı bulamadı ama ilk 11'de başladığı ve sonradan girdiği lig maçlarında gollerini attı. 2000 yılındaki türkiye kupası finalinde antalyaspor'a son dakikada attığı golle maçı uzatmaya taşımış ve kupanın alınmasında pay sahibi olmuştu. yine 1999-2000 sezonunda ali sami yen'de oynanan denizlispor maçında 90+2'de hakan şükür'ün direkten dönen kafasını arka direkte havada süper bir yarı voleyle tamamlamış ve skoru 2-2 yapmıştı. marcio ile ilgili akımda kalan bir diğer olay ise; bir sezon öncesi antremanında mario jardel'le yaptığı teke tek minyatür kale maçta götünü kaldıramayan vatandaşı jardel'i çalım manyağı yapması ve sahaya gömmesiydi. daha sonra boavista'ya transfer oldu ve 10 numaralı formayı giydi. boavista'yla 2001-2002 sezonunda şampiyonlar ligi gruplarından üst tura çıkma başarısını yakaladı. o zamanlar gol haberleri sürekli spor bültenlerine düşüyordu, daha sonra da kendisinden haber alınamadı.
öyle ya da böyle, galatasaray'da oynadığı dönem galatasaray tarihinin en başarılı yıllarına denk geldiği için hep akıllarda kaldı marcio. galatasaray'ın attığı gollerden sonra kameralar yedek kulübesine yöneldiğinde o çirkin gülüşüyle sevdik onu biz. uefa kupası ve süper kupa zaferlerinde oyuna girmediği için kupanın arkasında eşofmanlarıyla sevinen adamdı. akıllarda gol sevinciyle ve o pozlarla kaldı. efsane bir dönem içinde aramızda bulunduğu için efsaneler arasında akıllarda kalan güzel bir figür oldu.