didier drogba

zlatan ibrahimovic'in tanrısal egosunu hayranlıkla izleyenler, gelsin müridi olalım diyenler, burada kendisine sallar olmuş. şaşırmıyorum, çünkü drogba gelmeden önce de aynı sözleri söylüyorlardı. hep de aynı laf, "iyi oynuyor, ama çok lakayıt". abi burada hepimiz demiyor muyduk 2012-2013 sezonunun ilk yarısında umut-burak ikilisine atılan pasların duvardan döner gibi geriye dönmesi yüzünden kontradan gol yiyoruz, sistemimiz işlemiyor diye, e drogba'yla alıp veremediğiniz ne? lakayıt veya değil, 22 aralık 2013 galatasaray trabzonspor maçı'nda topu kazanıp bir an önce golü bulma derdinde olan trabzonspor takımıyla tek başına taşak geçmiş, top yüzü göstermemiştir dakikalarca. açın bakalım 6 gol yediğimiz real madrid maçını, drogba olsaydı bu top dönüp kalemize girmez diyeceğiniz kaç pozisyon bulacaksınız. hayır bu adam chelsea'de de aynıydı, izlemedim ancak marsilya'da da eminim aynıdır, acaba fransa ve ingiltere'de de peruk kafalı yalaka yorumcular "drogba takımı çiftliği yapmış" diye ağlıyorlar mıydı, çok merak ediyorum.

not: bu arada bu takıma ibrahimovic'i falan getirmesinler. yemin ediyorum hat-trick yaptığı bir maçın ardından "ben tanrı'yım, bana tapın" dediği için suikaste kurban gider.