77
sık sık entry girmeyi düşündüğüm başlıkta ilk olarak özel bir film olduğunu düşündüğüm dead man's shoes'u yazmak istiyorum.
eğer duygusal bir insansanız veya filmlerde duygu arayan bir insansanız istisnalar hariç herkesi derinden etkileyeceğine inanıyorum. çok kendi halinde samimi bir film. film çok düşük bir bütçeyle çekilmiş, bir birleşik krallık kasabasında geçiyor. oyuncularından paddy considine hariç neredeyse hepsi amatör oyuncular. işin ilginci hepsi hollywood aktör ve aktrislerine gerçekten taş çıkarıyorlar. filmi izlerken çok şaşırmıştım. hatta bazı sahneler bildiğin el kamerasıyla çekilmiş ama bazı sahnelerde bu etkileyiciliği arttırmış.
paddy considine'in tek başına olmasa da hem yazıp hem başrolde oynadığı bu filmde özürlü kardeşini bırakıp orduya katılan kahramanımız kardeşinin intikamını almak için kasabasına geri döner. tabii olaylar bu kadar basit değil. film içinde bir çok gizem var. surata tokat gibi çarpan gerçekler yavaş yavaş açığa çıkıyor. bu genelde flashbacklerle oluyor ve etkileyici çekilen flashbacklar zaten etkileyici olan olayları daha da etkileyici kılıyor. richard'ın(paddy considine) filmdeki kararlılığı ve saykoluğu gaza getiriyor ve filmi daha eğlenceli yapıyor. film konu olarak basit görünüyor fakat gittikçe o kadar da basit olmadığını gittikçe karıştığını görüyoruz. en son içinden çıkılmaz bir hal alıyor. özellikle filmin son kısımları her anlamda çok etkileyici.
filmde hem içinizi ısıtan duygusal güzel olaylara rastlayacaksınız hem de çoğu intikam hikayesinde olduğu gibi sizi sinirlendiren, hırslandıran olaylara... çok güzel bir kasabada çok güzel müziklerle çekilmiş film daha da etkisi altına alıyor hatta bazı sahnelerde öyle doğayı falan izliyorsunuz arkada müzikle. ayrıca biri çok büyük olmak üzere bölüm bölüm sürprizlere sahip. intikam hikayesi dedik ama öyle pek bir vahşet yok yani öyle film izleyemeyenler rahat olun rahatsız edici sahne hiç yok desek yeridir. ayrıca tüm bu duygusallığın etkileyiciliğin yanında film psikolojik bir film hatta felsefik bir film özelliklerini taşıyor bile diyebiliriz. özellikle filmin son kısımlarında gerçekten psikolojik olarak çok şey irdeleniyor. size hayata dair birçok şeyi düşündürüyor, sorgulatıyor.
film bence insana hem çok şey katan hem de tüm teknik detayların haricinde özellikle duygusal olarak çok etkileyen bir film. her fırsat bulduğumda deli gibi film izliyorum ama dead man's shoes kadar bu kadar çok şeyi yoğun bir şekilde yaşatan görmedim. film sadece 90 dakika. izlemenizi tavsiye ederim. izleyenlerle de filmin muhabbetini yapabiliriz.
özetle bence mükemmel ötesi bir film.
ayrıca filmi bulmak baya zor. torrentte aratırken dead man's shoes değil de dead mans shoes diye aratın. eğer bulamazsanız da mesaj atın bu film için(:d) üşenmem uğraşıp link bulurum.
bu arada bir not: eğer çok fazla aksiyon arıyorsanız, duyguya önem vermiyorsanız veya böyle testeredeki oldboydaki gibi sahneler olsun vahşet olsun fiziksel işkenceyle rahatsız etsin falan diyorsanız filmi izlemeyin beğenmezsiniz büyük ihtimal.
bir dip not daha(spoiler değil) : filmin bazı sahnelerini uyuşturucuyu bıraktırma toplantılarında falan izletseniz veya televizyonda reklam olarak yayınlasanız çok ciddi faydalı olur.bir sahnede uyuşturucu tribini öyle bir gösteriyor ki film, müptelası olsa bırakır bence :d.
bu da fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?v=fFi6FrAV9SE
imdb puanı 7.7
http://www.imdb.com/title/tt0419677/?ref_=nv_sr_1
eğer duygusal bir insansanız veya filmlerde duygu arayan bir insansanız istisnalar hariç herkesi derinden etkileyeceğine inanıyorum. çok kendi halinde samimi bir film. film çok düşük bir bütçeyle çekilmiş, bir birleşik krallık kasabasında geçiyor. oyuncularından paddy considine hariç neredeyse hepsi amatör oyuncular. işin ilginci hepsi hollywood aktör ve aktrislerine gerçekten taş çıkarıyorlar. filmi izlerken çok şaşırmıştım. hatta bazı sahneler bildiğin el kamerasıyla çekilmiş ama bazı sahnelerde bu etkileyiciliği arttırmış.
paddy considine'in tek başına olmasa da hem yazıp hem başrolde oynadığı bu filmde özürlü kardeşini bırakıp orduya katılan kahramanımız kardeşinin intikamını almak için kasabasına geri döner. tabii olaylar bu kadar basit değil. film içinde bir çok gizem var. surata tokat gibi çarpan gerçekler yavaş yavaş açığa çıkıyor. bu genelde flashbacklerle oluyor ve etkileyici çekilen flashbacklar zaten etkileyici olan olayları daha da etkileyici kılıyor. richard'ın(paddy considine) filmdeki kararlılığı ve saykoluğu gaza getiriyor ve filmi daha eğlenceli yapıyor. film konu olarak basit görünüyor fakat gittikçe o kadar da basit olmadığını gittikçe karıştığını görüyoruz. en son içinden çıkılmaz bir hal alıyor. özellikle filmin son kısımları her anlamda çok etkileyici.
filmde hem içinizi ısıtan duygusal güzel olaylara rastlayacaksınız hem de çoğu intikam hikayesinde olduğu gibi sizi sinirlendiren, hırslandıran olaylara... çok güzel bir kasabada çok güzel müziklerle çekilmiş film daha da etkisi altına alıyor hatta bazı sahnelerde öyle doğayı falan izliyorsunuz arkada müzikle. ayrıca biri çok büyük olmak üzere bölüm bölüm sürprizlere sahip. intikam hikayesi dedik ama öyle pek bir vahşet yok yani öyle film izleyemeyenler rahat olun rahatsız edici sahne hiç yok desek yeridir. ayrıca tüm bu duygusallığın etkileyiciliğin yanında film psikolojik bir film hatta felsefik bir film özelliklerini taşıyor bile diyebiliriz. özellikle filmin son kısımlarında gerçekten psikolojik olarak çok şey irdeleniyor. size hayata dair birçok şeyi düşündürüyor, sorgulatıyor.
film bence insana hem çok şey katan hem de tüm teknik detayların haricinde özellikle duygusal olarak çok etkileyen bir film. her fırsat bulduğumda deli gibi film izliyorum ama dead man's shoes kadar bu kadar çok şeyi yoğun bir şekilde yaşatan görmedim. film sadece 90 dakika. izlemenizi tavsiye ederim. izleyenlerle de filmin muhabbetini yapabiliriz.
özetle bence mükemmel ötesi bir film.
ayrıca filmi bulmak baya zor. torrentte aratırken dead man's shoes değil de dead mans shoes diye aratın. eğer bulamazsanız da mesaj atın bu film için(:d) üşenmem uğraşıp link bulurum.
bu arada bir not: eğer çok fazla aksiyon arıyorsanız, duyguya önem vermiyorsanız veya böyle testeredeki oldboydaki gibi sahneler olsun vahşet olsun fiziksel işkenceyle rahatsız etsin falan diyorsanız filmi izlemeyin beğenmezsiniz büyük ihtimal.
bir dip not daha(spoiler değil) : filmin bazı sahnelerini uyuşturucuyu bıraktırma toplantılarında falan izletseniz veya televizyonda reklam olarak yayınlasanız çok ciddi faydalı olur.bir sahnede uyuşturucu tribini öyle bir gösteriyor ki film, müptelası olsa bırakır bence :d.
bu da fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?v=fFi6FrAV9SE
imdb puanı 7.7
http://www.imdb.com/title/tt0419677/?ref_=nv_sr_1