18
sayın mancini,
belki anlatmışlardır bilmiyorum, fatih terim galatasaray'dan ilk ayrıldığında takımın başına mircea lucescu gelmişti; hiçbirimiz tanımaz etmezdik ondan önce lucescu'yu, ama fatih hoca öyle başarılı olmuştu ki, ondan sonra tillahı gelse burun kıvırırdık zaten. nitekim lucescu'ya da burun kıvırdık en başta; defansif oynatıyor dedik, kulübede yeterince ateşli değil dedik, fatih terim kadar motive edemiyor dedik, dedik de dedik.. ama o lucescu bize önce şampiyonlar ligi çeyrek final başarısı yaşattı - üstelik hakan şükür gibi önemli bir yıldızını kaybetmiş bir kadro ile -, sonra da neredeyse tamamı yeni ve kiralık oyunculardan oluşan bir kadro ile lig şampiyonluğu... ve sonra biz o lucescu'yu çok sevdik; öyle ki her başarısızlıkta teknik direktör adayı olarak onun ismi geçer oldu, sırf başında o var diye şaktar'a bile ayrı bir sempatiyle bakar olduk.
hikayenin devamını sen de biliyorsun, fatih terim yine en başarılı dönemlerimizden birini yaşattı bize, üstelik tarihimizin en kötü döneminden çekip çıkararak. ondan sonra kim gelirse gelsin burun kıvırılacaktı, nitekim sana da kıvırıldı. fakat sezgi mi demeli, içgüdü mü demeli bilmiyorum, ama geldiğin günden beri içimden bir ses senin hikayenin de lucescu'nunki gibi olacağını söylüyor. seni de zamanla çok seveceğiz, senle de çok güzel günler yaşayacağız ve her hikayede olduğu gibi bunun da sonu geldiğinde sen bizim için, galatasaray ve istanbul da senin için unutulmaz olacak.
türk taraftarını az çok tanımışsındır, zaten italyanlara benzeriz, sabırsızızdır, çabuk alevlenir çabuk söneriz, belki kadıköy'den bir galibiyet çıkarsan başka da bir şey yapmasan bile senden kralı olmaz. ama bu kolay yol, sen kolaya kaçma sinyor mancini. gerekirse kadıköy'de 20 sene kazanamayalım, ama sonunda ortaya çıkardığın her sene avrupa'da mücadele eden ve ismini duyuran, gerekirse ilk senende şampiyon olamayan ama sonraki senelerde ligi de avrupa'yı da domine eden bir galatasaray olsun. çünkü ezeli rakibin galibiyetiyle yetinmek karşı kıyıdakilerin işi, galatasaray, senin galatasaray'ın gerekirse karşı kıyıdakilere yenilsin ama türk olmayan takımları her daim yenmeyi bilsin.
biliyorum, işin zor. ama bu dediklerimi yaptıkça tüm galatasaray taraftarı arkanda olur sinyor mancini. yeter ki "ben paramı alırım, gerisine bakmam" diyen teknik direktörlerden olma sen.
allah kolaylık versin,
14052006
belki anlatmışlardır bilmiyorum, fatih terim galatasaray'dan ilk ayrıldığında takımın başına mircea lucescu gelmişti; hiçbirimiz tanımaz etmezdik ondan önce lucescu'yu, ama fatih hoca öyle başarılı olmuştu ki, ondan sonra tillahı gelse burun kıvırırdık zaten. nitekim lucescu'ya da burun kıvırdık en başta; defansif oynatıyor dedik, kulübede yeterince ateşli değil dedik, fatih terim kadar motive edemiyor dedik, dedik de dedik.. ama o lucescu bize önce şampiyonlar ligi çeyrek final başarısı yaşattı - üstelik hakan şükür gibi önemli bir yıldızını kaybetmiş bir kadro ile -, sonra da neredeyse tamamı yeni ve kiralık oyunculardan oluşan bir kadro ile lig şampiyonluğu... ve sonra biz o lucescu'yu çok sevdik; öyle ki her başarısızlıkta teknik direktör adayı olarak onun ismi geçer oldu, sırf başında o var diye şaktar'a bile ayrı bir sempatiyle bakar olduk.
hikayenin devamını sen de biliyorsun, fatih terim yine en başarılı dönemlerimizden birini yaşattı bize, üstelik tarihimizin en kötü döneminden çekip çıkararak. ondan sonra kim gelirse gelsin burun kıvırılacaktı, nitekim sana da kıvırıldı. fakat sezgi mi demeli, içgüdü mü demeli bilmiyorum, ama geldiğin günden beri içimden bir ses senin hikayenin de lucescu'nunki gibi olacağını söylüyor. seni de zamanla çok seveceğiz, senle de çok güzel günler yaşayacağız ve her hikayede olduğu gibi bunun da sonu geldiğinde sen bizim için, galatasaray ve istanbul da senin için unutulmaz olacak.
türk taraftarını az çok tanımışsındır, zaten italyanlara benzeriz, sabırsızızdır, çabuk alevlenir çabuk söneriz, belki kadıköy'den bir galibiyet çıkarsan başka da bir şey yapmasan bile senden kralı olmaz. ama bu kolay yol, sen kolaya kaçma sinyor mancini. gerekirse kadıköy'de 20 sene kazanamayalım, ama sonunda ortaya çıkardığın her sene avrupa'da mücadele eden ve ismini duyuran, gerekirse ilk senende şampiyon olamayan ama sonraki senelerde ligi de avrupa'yı da domine eden bir galatasaray olsun. çünkü ezeli rakibin galibiyetiyle yetinmek karşı kıyıdakilerin işi, galatasaray, senin galatasaray'ın gerekirse karşı kıyıdakilere yenilsin ama türk olmayan takımları her daim yenmeyi bilsin.
biliyorum, işin zor. ama bu dediklerimi yaptıkça tüm galatasaray taraftarı arkanda olur sinyor mancini. yeter ki "ben paramı alırım, gerisine bakmam" diyen teknik direktörlerden olma sen.
allah kolaylık versin,
14052006