2013 - 2014 sezonu ara transfer dönemi

pek çok galatasaraylı tarafından iple çekilen dönem. pek çok isim takımdan gönderiliyor, gelecek bonservis paraları hesaplanıyor, üç mü dört mü oyuncu alınsın, kaçı yabancı olsun, çilek olsun mu olmasın mı tartışılıp duruluyor. ancak takımın performansı ve puan tablosu ortadayken gönderilmesi gereken isimler gönderilse bile, yerlerine en uygun adamlar transfer edilse bile takım olarak durumumuzun çok değişeceğinden hiç de ümitli değilim. birincisi ara transferde alınan isimlerden verim almak hiç de kolay değildir. yiğit gökoğlan, dos santos, jo, stancu, kazım kazım, yekta gibi isimler yeterince bu durumu özetliyor. drogba'yı bir kenara bırakırsak son yıllarda en fazla verim aldığımız ara transfer ismi necati ateş olmuştu ki, kendisi zaten eski bir galatasaraylı'ydı ve florya'nın atmosferini ve fatih terim'in ondan ne beklediğini daha gelmeden çok iyi biliyordu. ve kendisinden de sadece yarım sezon faydalandık. ikinci olaraksa yabancı kuralı yüzünden yerli oyunculara odaklanmamız gerekiyor ve almak isteyebileceğimiz yerli oyuncuların maliyetinin epey masraflı olacağı da hepimizin malumu.

şahsi fikrim ikinciliğin ve hatta üçüncülüğün bile şampiyonlar ligi bileti anlamına gelebileceği bu sezonda, ara transferde geçtiğimiz üç sezonda olduğu gibi yüksek paralar harcamak yerine doğru dürüst bir transfer komitesi kurup, sezon sonunda yapılacak transferlere odaklanmamız. bu sezonki kadro yapılanmamız felaket olduğundan ötürü bu durumu ara transfer dönemiyle kurtarmamız çok zor görünüyor, duygusal davranmak yerine akılcı davranmak en çıkar yol olarak gözüküyor.