1046
galatasaray'ın şu durumda olmasında en az suç kendisindedir. ama arkadaşlar gelmiş her şeyi bu adama yıkıyor. yazık bu adama ama en başta sizin yaptığınız ayıp be.
neymiş takım ve kadro kötü değilmiş, geçen iki senenin fark atan şampiyonuymuş he canım oldu. işinize gelen argümanları kullanırken takımın o iki seneden farkı olan form, psikoloji ve kondisyon gibi bin bir farklı argümanı ne yapıcaz? götümüze mi sokucaz? ya rakipler güçlenirken galatasaray'ın olduğu yerde kalmasını sağlayanların, transferde ben galatasaray'ın hakkını ve yararını gözetirim deyip iyi yerlilere para verdirtmeyen ama saçma sapan amrabat gibi adamlara servet döken, göstermelik transfer yapan ve onu da bir iki maça bile çıkartmadan gönderilmesini sağlayanları ne yapıcaz bunlara da bir açıklık getirin hele.
mancini takımı kötü durumda almış bir adam. takımda kazanma isteği yok, hırsı yok, kondisyonu yok, melo haricinde herkes yerlerde sürünüyor.
esas suçlu olan galatasaray geçen sene ligi kazanırken bile kötü futbol oyarken ve bunu da en yakından görüp buna bir çözüm bulmamış, ben takımı takım beni tanıyor, biliyor ben bu işi hallederim deyip de takımı kendisine bağımlı hale getirenlere kızılmalı çünkü sonuçta bu galatasaray, ve kimseye bağımlı halde kalamaz ne fatih terim'e ne hagi'ye ne sana ne bana ne de ali sami yen'e. göreve gelen birinin en farkında olması gereken şey de galatasaray'ı babasının malı sanıp bu şekilde savsaklamak değil tam aksine kendi görevi bittiğinde dahi arkada yönetilebilir dişe dokunur bir takım bırakmak. ama olur mu hiç öyle şey? fatih terim bu takım tarihinde en önemli başarılara sahip kişi, eleştirilemez o. çünkü o imparator. fatih terim'e suç bulmaya hiçbirinizin götü yemezken sezon ortasında kendi kurmadığı saçma sapan bir kadroyla baş başa kalan ve bunu cesaret edebilen üvey evlat mancini'yi eleştirin siz. çünkü size yakışan da bu.
yeri gelince rijkaard döneminde takım içindeki yeniçeri oluşumuna kızar ama şimdi yeniçerilik yaparsınız. yeri gelince, kötü bir skor alınınca, takımı eleştirenlere "skor taraftarları" yaftasını yapıştırır ama geçmişe yönelik başarıları var diye de skor taraftarlığının genele bürünmüş halini bizzat kendiniz uygularsınız çünkü kabul etmeseniz de siz de aynı boksunuz. bunu siz de biliyorsunuz ben de biliyorum hepimiz de biliyoruz ama caka satmaya, laf yapmaya, biz kötü günde de sevdik edebiyatına gelince en iyisi de sizsiniz.
fatih terim istedi ama yönetim alamadıcılara da şimdiden sorayım. yabancı sınırı günden güne düşecekken ve herken bunu biliyorken takımdaki onca yabancı oyuncu sayısı yanında fatih terim'in istediği alınmayan yabancıların hiç bir önemi yoktur benim gözümde. çünkü bu takımın artık yabancıya değil kaliteli yerlilere de ihtiyacı var.
yeter amk.
neymiş takım ve kadro kötü değilmiş, geçen iki senenin fark atan şampiyonuymuş he canım oldu. işinize gelen argümanları kullanırken takımın o iki seneden farkı olan form, psikoloji ve kondisyon gibi bin bir farklı argümanı ne yapıcaz? götümüze mi sokucaz? ya rakipler güçlenirken galatasaray'ın olduğu yerde kalmasını sağlayanların, transferde ben galatasaray'ın hakkını ve yararını gözetirim deyip iyi yerlilere para verdirtmeyen ama saçma sapan amrabat gibi adamlara servet döken, göstermelik transfer yapan ve onu da bir iki maça bile çıkartmadan gönderilmesini sağlayanları ne yapıcaz bunlara da bir açıklık getirin hele.
mancini takımı kötü durumda almış bir adam. takımda kazanma isteği yok, hırsı yok, kondisyonu yok, melo haricinde herkes yerlerde sürünüyor.
esas suçlu olan galatasaray geçen sene ligi kazanırken bile kötü futbol oyarken ve bunu da en yakından görüp buna bir çözüm bulmamış, ben takımı takım beni tanıyor, biliyor ben bu işi hallederim deyip de takımı kendisine bağımlı hale getirenlere kızılmalı çünkü sonuçta bu galatasaray, ve kimseye bağımlı halde kalamaz ne fatih terim'e ne hagi'ye ne sana ne bana ne de ali sami yen'e. göreve gelen birinin en farkında olması gereken şey de galatasaray'ı babasının malı sanıp bu şekilde savsaklamak değil tam aksine kendi görevi bittiğinde dahi arkada yönetilebilir dişe dokunur bir takım bırakmak. ama olur mu hiç öyle şey? fatih terim bu takım tarihinde en önemli başarılara sahip kişi, eleştirilemez o. çünkü o imparator. fatih terim'e suç bulmaya hiçbirinizin götü yemezken sezon ortasında kendi kurmadığı saçma sapan bir kadroyla baş başa kalan ve bunu cesaret edebilen üvey evlat mancini'yi eleştirin siz. çünkü size yakışan da bu.
yeri gelince rijkaard döneminde takım içindeki yeniçeri oluşumuna kızar ama şimdi yeniçerilik yaparsınız. yeri gelince, kötü bir skor alınınca, takımı eleştirenlere "skor taraftarları" yaftasını yapıştırır ama geçmişe yönelik başarıları var diye de skor taraftarlığının genele bürünmüş halini bizzat kendiniz uygularsınız çünkü kabul etmeseniz de siz de aynı boksunuz. bunu siz de biliyorsunuz ben de biliyorum hepimiz de biliyoruz ama caka satmaya, laf yapmaya, biz kötü günde de sevdik edebiyatına gelince en iyisi de sizsiniz.
fatih terim istedi ama yönetim alamadıcılara da şimdiden sorayım. yabancı sınırı günden güne düşecekken ve herken bunu biliyorken takımdaki onca yabancı oyuncu sayısı yanında fatih terim'in istediği alınmayan yabancıların hiç bir önemi yoktur benim gözümde. çünkü bu takımın artık yabancıya değil kaliteli yerlilere de ihtiyacı var.
yeter amk.