9
sporx'teki köşesinde şöyle buyurmuş zat.
"bu takıma gelip oynayanlar ayrılık döneminde tamamen duygusal olup kulübün üzerine çıkmak istiyor, cevaplar güzel bir şekilde veriliyor."
ifade hatalı ya da eksik bence. neden? çünkü bu takıma gelip oynayanlar değil, bu takıma duygusal bir motivasyonla alınıp duygusal açıdan tatmin edilenler ayrılık döneminde (ayrılık dönemi ne demek? regl dönemi gibi bişi mi acep?) kulübün üzerine çıkmak istiyor, cevaplar güzel bir şekilde veriliyor. hı hı cevaplar verilmez mi? zico'yu gönderdiler mesela. e sonra? lugano var ya lugano onu da gönderdiler. her ne kadar bu durum kovulanın "hayır, siz kovmadım ben istifa ediyorum" cevabına benzese de ziyanı yok. gönderildi mi, dersi veridi mi? evet. mesele bu. en son mehmet topuz'un transfer mevzuunda dahi bir insanın haysiyetini hiçe sayarak "ona bir gün herkes fenerbahçeli olacak" şapkasını taktırmaktan imtina etmeyen zihniyet elbet günü gelince aynı duygusal motivasyonla hareket edecek mehmet'e de yolunu gösterecek, kapıyı lütfen arkadan kapat tembihini de aşk edecektir. peki mevzunun saçmalığı nerede? bu adamların hepsini parayı basarak al, onları bir mal gibi gör, niyet ve heveslerinin hilafına "bir gün herkes tek kürek yalovacı olacak" de sonra da vefadan, ahlaktan, değerlerden bahset; parayla kıyas kabul etmeyen şeylerle ifadelendirmeye çalış. olacak iş değil.
satırlarıma son verirken esat dergi arkadaşımın şahsında tüm onun gibi düşünenlere şu tavsiyelerde bulunmak istiyorum. futbol hayatın diğer alanlarından, fizik kurallarından, bilimsel gerçekliklerinden, rasyonelinden kopuk değildir. futbol diğer tüm alanlardan müstakil bir yapı olmayıp bizatihi o diğer alanların bir sentez alanıdır. yani? yanisi şu, mesela mantık çerçevesinde düşünmek. mantık bize hakikati bildirmese de en azından akıl yürütmelerimizde fahiş yanılgılara düşmemizi engeller. daha açar mısın? şeref duyarım açmaktan. dar alanları açmakta sınır tanımam, hamdolsun. yani tek başına homo economicus çerçevesinden zoon politikon'u anlamlandırmak gayri kabildir. ahlak gibi aşkın değerleri son derece kaygan ve müphem içkin değerler skalasından göremeyiz. ha sadece mantık mı? hayır, psikoloji var mesela. sosyo-psikoloji var. hatta bu ikisinden varoluşçu psikoterapi yöntemleri var. var oğlu var. yeter mi? yeterli değilse son derece duygusal bir meblağ mukabilinde eksiklikleri tamamlamak üzere tarafıma başvurmakta duraksama göstermeyin, lütfen.
"bu takıma gelip oynayanlar ayrılık döneminde tamamen duygusal olup kulübün üzerine çıkmak istiyor, cevaplar güzel bir şekilde veriliyor."
ifade hatalı ya da eksik bence. neden? çünkü bu takıma gelip oynayanlar değil, bu takıma duygusal bir motivasyonla alınıp duygusal açıdan tatmin edilenler ayrılık döneminde (ayrılık dönemi ne demek? regl dönemi gibi bişi mi acep?) kulübün üzerine çıkmak istiyor, cevaplar güzel bir şekilde veriliyor. hı hı cevaplar verilmez mi? zico'yu gönderdiler mesela. e sonra? lugano var ya lugano onu da gönderdiler. her ne kadar bu durum kovulanın "hayır, siz kovmadım ben istifa ediyorum" cevabına benzese de ziyanı yok. gönderildi mi, dersi veridi mi? evet. mesele bu. en son mehmet topuz'un transfer mevzuunda dahi bir insanın haysiyetini hiçe sayarak "ona bir gün herkes fenerbahçeli olacak" şapkasını taktırmaktan imtina etmeyen zihniyet elbet günü gelince aynı duygusal motivasyonla hareket edecek mehmet'e de yolunu gösterecek, kapıyı lütfen arkadan kapat tembihini de aşk edecektir. peki mevzunun saçmalığı nerede? bu adamların hepsini parayı basarak al, onları bir mal gibi gör, niyet ve heveslerinin hilafına "bir gün herkes tek kürek yalovacı olacak" de sonra da vefadan, ahlaktan, değerlerden bahset; parayla kıyas kabul etmeyen şeylerle ifadelendirmeye çalış. olacak iş değil.
satırlarıma son verirken esat dergi arkadaşımın şahsında tüm onun gibi düşünenlere şu tavsiyelerde bulunmak istiyorum. futbol hayatın diğer alanlarından, fizik kurallarından, bilimsel gerçekliklerinden, rasyonelinden kopuk değildir. futbol diğer tüm alanlardan müstakil bir yapı olmayıp bizatihi o diğer alanların bir sentez alanıdır. yani? yanisi şu, mesela mantık çerçevesinde düşünmek. mantık bize hakikati bildirmese de en azından akıl yürütmelerimizde fahiş yanılgılara düşmemizi engeller. daha açar mısın? şeref duyarım açmaktan. dar alanları açmakta sınır tanımam, hamdolsun. yani tek başına homo economicus çerçevesinden zoon politikon'u anlamlandırmak gayri kabildir. ahlak gibi aşkın değerleri son derece kaygan ve müphem içkin değerler skalasından göremeyiz. ha sadece mantık mı? hayır, psikoloji var mesela. sosyo-psikoloji var. hatta bu ikisinden varoluşçu psikoterapi yöntemleri var. var oğlu var. yeter mi? yeterli değilse son derece duygusal bir meblağ mukabilinde eksiklikleri tamamlamak üzere tarafıma başvurmakta duraksama göstermeyin, lütfen.