7326
http://captanoblogpics.blogspot.com/.../2013/11/kadn.html
önce linkteki resme bir bakın.
sonra bakalım kim genç bir kadın, kim yaşlı bir kadın görüyor? ve isterseniz bunu tartışmaya açalım. bu resim insanların arasındaki görüş farklılıklarını vurgulamak için kullanılan klasik resimdir.
bu resmin gösterildiği grupların birbirleriyle tartışmalarını bir okusanız şaşar kalırsınız ya da şaşırmazsınız. insanlar kendi farklı görüşleri için birbirlerini suçlamaya hatta hakaret etmeye eğilimlidir. insanın doğasında bu var ne yazık ki. buna ego deniyor işte. hani son zamanlarda çokça duyduğumuz ego. herkeste var, hem de o kadar güçlü ki.
bu yazıyı yazmamın sebebi, son zamanlarda galatasarayı ve taraftarı ve tabii ki galatasaray sözlüğü karıştıran fatih terim - ünal aysal - milli takım - yıldırım demirören tartışmaları.
herkes kendi meşrebince fikrini yazıyor. keşke bu kadarla sınırlı kalsa. hakaretler havada uçuşuyor.
takip edenler bilirler ki, ben de fatih terim tarafında saf tuttum. aslında terim'in son yaptıkları galatasaray'a değil ünal aysal yönetimine saldırısıydı. aynen zamanında hakan şükür'ün adnan polat yönetimine yaptığı gibi. hakan şükür'ün tarafında yer almazken fatih terim tarafında yer almamın tek açıklaması var: terim'i çok daha fazla seviyor olmam. tamamen sübjektif.
hiç bana gelip, örnekler falan verip gerçeklerden bahsetmeyin. insan davranışlarını tamamen sevgi düzeyi belirler. yoksa ben de buraya bir dolu şey yazarım. yönetimden terim'i sevenlerinin ayıklanması, terim'in kovulacağını hissedip el altından tüpçüyle görüşmesi, terim'in şikecilrle ilgili bugüne kadar tek laf etmemiş olması vesaire vesaire. bitmez bunlar. tam içinde olmadığımız sürece de asla bilemeyiz gerçekte ne olduğunu. futbolun figürleri kendi çıkarları için kapışır, tasası taraftara düşer.
toparlayayım; insan ilişkilerinde hele ki kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu bilmediğimiz durumlarda, sevdiğimiz-sevmediğimiz durumlara-adamlara göre saf tutarız.
üstteki resme bir daha bakın ve artık hepimizin galatasaraylı olduğunuzu unutmadan, birbirinize hakaret etmeden tartışmayı deneyin.
önce linkteki resme bir bakın.
sonra bakalım kim genç bir kadın, kim yaşlı bir kadın görüyor? ve isterseniz bunu tartışmaya açalım. bu resim insanların arasındaki görüş farklılıklarını vurgulamak için kullanılan klasik resimdir.
bu resmin gösterildiği grupların birbirleriyle tartışmalarını bir okusanız şaşar kalırsınız ya da şaşırmazsınız. insanlar kendi farklı görüşleri için birbirlerini suçlamaya hatta hakaret etmeye eğilimlidir. insanın doğasında bu var ne yazık ki. buna ego deniyor işte. hani son zamanlarda çokça duyduğumuz ego. herkeste var, hem de o kadar güçlü ki.
bu yazıyı yazmamın sebebi, son zamanlarda galatasarayı ve taraftarı ve tabii ki galatasaray sözlüğü karıştıran fatih terim - ünal aysal - milli takım - yıldırım demirören tartışmaları.
herkes kendi meşrebince fikrini yazıyor. keşke bu kadarla sınırlı kalsa. hakaretler havada uçuşuyor.
takip edenler bilirler ki, ben de fatih terim tarafında saf tuttum. aslında terim'in son yaptıkları galatasaray'a değil ünal aysal yönetimine saldırısıydı. aynen zamanında hakan şükür'ün adnan polat yönetimine yaptığı gibi. hakan şükür'ün tarafında yer almazken fatih terim tarafında yer almamın tek açıklaması var: terim'i çok daha fazla seviyor olmam. tamamen sübjektif.
hiç bana gelip, örnekler falan verip gerçeklerden bahsetmeyin. insan davranışlarını tamamen sevgi düzeyi belirler. yoksa ben de buraya bir dolu şey yazarım. yönetimden terim'i sevenlerinin ayıklanması, terim'in kovulacağını hissedip el altından tüpçüyle görüşmesi, terim'in şikecilrle ilgili bugüne kadar tek laf etmemiş olması vesaire vesaire. bitmez bunlar. tam içinde olmadığımız sürece de asla bilemeyiz gerçekte ne olduğunu. futbolun figürleri kendi çıkarları için kapışır, tasası taraftara düşer.
toparlayayım; insan ilişkilerinde hele ki kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu bilmediğimiz durumlarda, sevdiğimiz-sevmediğimiz durumlara-adamlara göre saf tutarız.
üstteki resme bir daha bakın ve artık hepimizin galatasaraylı olduğunuzu unutmadan, birbirinize hakaret etmeden tartışmayı deneyin.
