3517
öncelikle; bazı kardeşlerimizin tahayyül ettiği gibi hücuma dönük orta saha oyuncusu değildir kendisi. kariyerine ön libero olarak başlamış, trabzon'da colman'ın yarattığı güven ile daha ofansif oyun oynamaya başlamış ve meziyetlerini sergileme imkanı bulmuştur. galatasaray'daki ilk sezonuna dair oldukça iyi incelenmesi gereken ve pek de dillendirilmeyen şeyler olduğunu düşünüyorum. elmander-baros-necati üçlüsü orta sahaya gelip takımı rahatlatan ve presleri kuvvetli olan oyunculardı, bu da orta sahalara daha yüksek bir özgüvenle ve daha hücuma yönelik oynama imkanı veriyordu. özellikle o sene burada "bitti-bitmedi" diye milletin birbirini boğazladığı baros dahi burak yılmaz'dan daha etkili bir pres yapıyor ve orta sahaya ondan çok daha fazla yardımcı oluyordu. bunun temel sebebi oyun ve pozisyon bilgisi sanırım. zira burak'ın baros gibi duvar olduğunu, başarılı verkaç yaptığını şimdiye kadar pek görebilmiş değiliz. bir de bunun üstüne 4-2-3-1 diziliminde sola atıldığı zaman kendisi aydın yılmaz'dan performans olarak kötü, cv olarak iyi bir futbolcu haline geliyor ki; içler acısı.
ikinci bir mevzu; ki ben bunu daha önce de belirtmiştim; selçuk inan bu ülkede şu anda kanatlara en iyi top atan orta saha oyuncusu. gelin görün ki; 4-3-1-2 biçimindeki dizilimdeki oyunda kendisinden kanada top atması değil oraya deplase olması bekleniyor ki; bu sanırım selçuk inan'a yapılabilecek en büyük kötülüktü. ben selçuk'un ilk sezona oranla kötü gözükmesini bu iki köklü değişikliğe bağlıyorum, elbette kendisinin yaşadığı gözle görülür form düşüklüğünü de es geçiyor değilim. pas kararı verme sürelerinin eskisinden daha uzun olduğunu, ikili mücadelelerde eskisine oranla çok az da olsa zayıfladığını, son tercihlerde eskisi kadar isabetli kararlar veremediğini elbette görüyorum. ancak; yukarıda belirttiğim faktörleri es geçmek, kendisine haksızlık olur.
bir de her yenilgi sonrası buraları okuyan, ama yazmamak için azami gayret gösteren bir kardeşiniz olarak yenilgi sonrası bazı oyunculara destek olmak ve eğer yerinde bir tabir olacaksa onları savunmak bana daha çok yakışır diye düşünüyorum. zaten deliler gibi sallayan bir çok insan olacak, dengeyi sağlamak adına müspet bir adım atmış olayım istiyorum.
böyle işte, durum bu.
ikinci bir mevzu; ki ben bunu daha önce de belirtmiştim; selçuk inan bu ülkede şu anda kanatlara en iyi top atan orta saha oyuncusu. gelin görün ki; 4-3-1-2 biçimindeki dizilimdeki oyunda kendisinden kanada top atması değil oraya deplase olması bekleniyor ki; bu sanırım selçuk inan'a yapılabilecek en büyük kötülüktü. ben selçuk'un ilk sezona oranla kötü gözükmesini bu iki köklü değişikliğe bağlıyorum, elbette kendisinin yaşadığı gözle görülür form düşüklüğünü de es geçiyor değilim. pas kararı verme sürelerinin eskisinden daha uzun olduğunu, ikili mücadelelerde eskisine oranla çok az da olsa zayıfladığını, son tercihlerde eskisi kadar isabetli kararlar veremediğini elbette görüyorum. ancak; yukarıda belirttiğim faktörleri es geçmek, kendisine haksızlık olur.
bir de her yenilgi sonrası buraları okuyan, ama yazmamak için azami gayret gösteren bir kardeşiniz olarak yenilgi sonrası bazı oyunculara destek olmak ve eğer yerinde bir tabir olacaksa onları savunmak bana daha çok yakışır diye düşünüyorum. zaten deliler gibi sallayan bir çok insan olacak, dengeyi sağlamak adına müspet bir adım atmış olayım istiyorum.
böyle işte, durum bu.
