191
maalesef ki takımımızın en zayıf halkası. ender hiçbir zaman sevdigim bir oyuncu olmadı ama bunu kendisini sevmediğim için değil gerçekten öyle olduğuna inandığım için söylüyorum.
hatta şunu bile söyleyebilirim. 24 ekim 2013 galatasaray olympiakos maçının son çeyreğinde bir anda geri düşmemizin ve son topa kadar mücadele edememizin büyük sebebi ender'dir.
bunu o süre zarfında oynamayan bir adam nasıl başardı diye soruyorsunuzdur. cevap da sorunun içinde saklı zaten. oynamaması. daha doğrusu oynayamaması. daha da doğrusu takımı oynatamaması.
arroyo harika bir üçüncü çeyrekten sonra bir saniye bile dinlenme fırsatı bulamadı. halbuki arroyo'nun ne kadar sıcak olursa olsun son çeyreğin ilk 3 dakikasında oturması ve maçın sonunu diri oynaması gerekirdi, tıpkı spanoulis gibi. ama arroyo oyunda kalmak zorunda kaldı. bunun da tek sebebi takımı oynatamayan ve sahada olduğu sırada kimin ne yaptığı belli olmayan ender'dir.
ender'in hücumda ne yaptığını söyleyim size. topu getirir, ona perde yapmaya gelen oyuncuya ya da perdeden çıkan oyuncuya bırakır ve kendine göre sol dibe gider orada bekler. artık o hücum topun elinde patladığı oyuncunun becerisine kalır. eğer ku o oyuncu gordon değilse de ya zorlama bir atış gelir ya da 24 saniye dolar. bu maçta 2 defa 24 saniyede hücum edemedik ve ikisinde de direksiyon başında ender vardı.
ender topu bir kere elinden çıkardı mı bir daha geri almamak üzere adeta inzivaya çekiliyor. peki bu şekilde mi arroyo'nun sahada olmadığı dakikalarda takımı yönetecek?
maalesef ki takımın en büyük sıkıntısı konumunda kendisi. şu anda takıma en büyük katkısı sol dip köşede beklemeye koyulduğu yerde eğer top dolaştırıp ekstra pasla kendisini buluşturursak üçlük gönderiyor. onun yüzdesi de çok yüksek değil ne yazık ki.
kendisinden süreki içeriye drive edip sayı bulmasını ya da alley-oop paslari atmasını değil sadece biraz daha hareketli olan ve takımı için mücadele eden bir yapıya bürünmesini istiyorum.
çünkü ona ihtiyacimiz var. yaşı ilerlemiş arroyo'dan daha iyi bir verim alabilmemiz için onun kenarda oturacagi 10-15 dakikada takımımızı ayakta tutmak için ekstra birseyler yapmak zorunda. umarım da kendine bir çeki düzen verir.
hatta şunu bile söyleyebilirim. 24 ekim 2013 galatasaray olympiakos maçının son çeyreğinde bir anda geri düşmemizin ve son topa kadar mücadele edememizin büyük sebebi ender'dir.
bunu o süre zarfında oynamayan bir adam nasıl başardı diye soruyorsunuzdur. cevap da sorunun içinde saklı zaten. oynamaması. daha doğrusu oynayamaması. daha da doğrusu takımı oynatamaması.
arroyo harika bir üçüncü çeyrekten sonra bir saniye bile dinlenme fırsatı bulamadı. halbuki arroyo'nun ne kadar sıcak olursa olsun son çeyreğin ilk 3 dakikasında oturması ve maçın sonunu diri oynaması gerekirdi, tıpkı spanoulis gibi. ama arroyo oyunda kalmak zorunda kaldı. bunun da tek sebebi takımı oynatamayan ve sahada olduğu sırada kimin ne yaptığı belli olmayan ender'dir.
ender'in hücumda ne yaptığını söyleyim size. topu getirir, ona perde yapmaya gelen oyuncuya ya da perdeden çıkan oyuncuya bırakır ve kendine göre sol dibe gider orada bekler. artık o hücum topun elinde patladığı oyuncunun becerisine kalır. eğer ku o oyuncu gordon değilse de ya zorlama bir atış gelir ya da 24 saniye dolar. bu maçta 2 defa 24 saniyede hücum edemedik ve ikisinde de direksiyon başında ender vardı.
ender topu bir kere elinden çıkardı mı bir daha geri almamak üzere adeta inzivaya çekiliyor. peki bu şekilde mi arroyo'nun sahada olmadığı dakikalarda takımı yönetecek?
maalesef ki takımın en büyük sıkıntısı konumunda kendisi. şu anda takıma en büyük katkısı sol dip köşede beklemeye koyulduğu yerde eğer top dolaştırıp ekstra pasla kendisini buluşturursak üçlük gönderiyor. onun yüzdesi de çok yüksek değil ne yazık ki.
kendisinden süreki içeriye drive edip sayı bulmasını ya da alley-oop paslari atmasını değil sadece biraz daha hareketli olan ve takımı için mücadele eden bir yapıya bürünmesini istiyorum.
çünkü ona ihtiyacimiz var. yaşı ilerlemiş arroyo'dan daha iyi bir verim alabilmemiz için onun kenarda oturacagi 10-15 dakikada takımımızı ayakta tutmak için ekstra birseyler yapmak zorunda. umarım da kendine bir çeki düzen verir.